Mayfair перевод на французский
231 параллельный перевод
Bir vahşi gibi kuralsız yaşamayı öğrenmiş... ama Mayfair'e yakışan bir kadın.
Une femme capable de s'abandonner comme une sauvage mais qui serait à sa place à Mayfair.
- Mayfair'le ilgilendiği yok.
- Mayfair ne l'intéresse pas.
-... sen de Mayfair 24574'i ara.
- appelez Mayfair 24574.
Mayfair 24574.
Mayfair 24574.
Buradan kazandığın maaş ile Barkley Square'den ev alamazsın elbette.
Avec ce que tu gagnes, tu ne dois pas habiter Mayfair.
Mayfair'daki sessiz panjurlu, şık evine döndüğünde üstesinden gelemediği kötü bir his vardı içinde.
Il revint enfin à sa maison silencieuse de Mayfair. Il sentait obscurément qu'une menace pesait sur lui.
Mayfair Tiyatrosu Londra'da gösteri düzenlemenizi istiyor. Olamaz.
Le Mayfair Theatre veut monter le spectacle à Londres.
Mayfair'deki Kızıl Haçtan Bayan Russell'ı arayıp...
- Oui. Joignez Mlle Russell à Mayfair...
"Mayfair, Londra'dan... "... Michael O'Reilly.
Michael O'Reilly de Mayfair, à Londres.
Fakat burası Mayfair.
Mais on est à Mayfair.
İkinci sırada Mayfair'dan Vivian Smith Smythe Smith var.
deuxième, Vivian Smith Smythe Smith de Mayfair.
Çöldeyiz Mayfair'de çay içmiyoruz.
Nous sommes dans le désert, pas à l'heure du thé à Mayfair.
Mayfair'de ayağımın dibinde ceset bulmadan yüzlerce çay içtim ben.
J'ai souvent pris le thé à Mayfair sans trouverde cadavres à mes pieds.
Roanoke'daki Mayfair Kulübü, Virginia, öyle mi?
C'est le Mayfair Club à Roanoke, en Virginie?
Sokak kadını.Eskiden Mayfair North End'deydim.
Beaucoup de prostituées. Dans mon métier, je les sens.
Mayfair numarasıydı ki bunun garip olduğunu düşündüm.
Un numéro de Mayfair. J'ai trouvé ça étrange.
Dr. Hill Barton, 369 Half Moon Sokağı, Mayfair Batı, Buda kim?
Le docteur Hill Barton, 369 Half Moon Street, Mayfair West.
Mayfair'de bir ev aldık.
Nous avons acheté à Mayfair.
Freddie Mays, "Mayfair'in Kasabı."
Freddie Mays, "Le Boucher de Mayfair".
Yakışıklı Freddie Mays, "Mayfair'in Kasabı."
"Le beau Freddie Mays, le Boucher de Mayfair."
Royal Paramount Otel'de daimi olarak bir süit odaları var, Mayfair'da.
Ils ont une suite réservée en permanence au Royal Paramount Hotel.
Hayır, güven içinde eve, Mayfair'e ulaşmaları benim için önemli.
Oh, non. Il vaut mieux que je les reconduise en sécurité à Mayfair.
Bayan Sharp Mayfair'den memnun mu?
Mlle Sharp a-t-elle pris goût à Mayfair?
"Bir annenin sevgisi, Mayfair'deki saraylardan değerlidir."
"L'amour d'une mère vaut plus que les palaces de Mayfair."
Mayfair'de, müstakil bir evde bıçaklanarak öldürülmüş.
Poignardée à mort chez elle à Mayfair.
Etkileyici bir referansın var. Curson Crimson Mayfair'li Lady Stonely'den.
Tu fourniras les références de Lady Stoneleigh, de Curzon Crescent dans le Mayfair.
Lady Alice Stonely'nin yanında, Kirtston Crescent, Mayfair'de çalışıyordum O yurtdışına çıkmadan önce
J'étais au service de Lady Alice Stoneleigh, à Curzon Crescent dans le Mayfair, quand elle est partie à l'étranger...
Kirtston Crescent, Mayfair'den? Evet'
- De Curzon Crescent?
Bayan Smith. Acaba geçmişte hiç Mayfair'li Lady Stonely için çalıştınız mı?
Miss Smith, avez-vous travaillé comme bonne chez Lady Stoneleigh, dans le Mayfair?
- Mayfair Yat Kulübünde
- Le Mayfair Yacht Club.
Gerçi bizim uşak, Mayfair'de bir kat almak için Londra'daki bir emlakçiyle pazarlık ediyormuş. Hem de mahkeme sürerken.
Turner était en négociation avec un agent immobilier londonien au moment de son procès, pour acheter un appartement dans Mayfair.
Bak, dün akşam Mayfair'deki Fitzwallace Otel'e giriş yapan Alman delegasyonunun kamera görüntüleri. Ve bu da onların bu sabah otelden ayrılışları.
Voici les délégués hollandais arrivés à l'hôtel Titzwallace de Mayfair hier soir et ceux qui en sont partis ce matin.
Ben Doktor Mayfair.
Je suis le Dr. Mayfair.
Ben Katherine Mayfair, yeni komşunuz.
Je suis Katherine Mayfair, votre nouvelle voisine.
Bree Hodge, Kathrine Mayfair'in limonlu kurabiyesini yapabilmek için bıkmadan usanmadan deneyip durdu.
Bree Hodge persistait dans ses tentatives pour découvrir le secret de la tarte de Katherine Mayfair.
Umarım zevkli Kathrine Myfair dostumuzu da çağırıyorsundur.
Et j'espère que tu inviteras cette charmante Katherine Mayfair.
Dr. Mayfair'le çalıştığını sanıyordum.
Je croyais que tu avais le Dr Mayfair.
Babam neyin iyi olduğunu çok iyi bilir, Mayfair'de bir sanat galerisinde uzman.
Papa est un expert. Il a une galerie d'art à Mayfair.
# Katherine Mayfair, geçmişe takılı kalmaktan hoşlanan bir kadın değildi. #
Katherine Mayfair n'était pas le genre de femmes qui aimait revivre le passé.
# Evet... # # Katherine Mayfair, geçmişe takılı kalmaktan hoşlanan bir kadın değildi #
Oui, Katherine Mayfair n'était pas une femme qui aimait revivre le passé.
- Şey... komite bu yıl, ödülü Kathrine Mayfair'in takdim etmesine karar verdi.. Olamaz! Bu.. bu benim işim.
Le comité a décidé qu'il serait mieux que Katherine Mayfair présente le prix.
Ve şimdi de ödülü takdim etmek için huzurlarınızda.. Bayan Katherine Mayfair.
Et maintenant, pour remettre le prix du Fondateur, mademoiselle Katherine Mayfair.
Katherine Mayfair... Karakola gitmeyeli 14 yıl olmuştu... Ama, yaptığı konuşmayı...
14 s'étaient écoulés depuis que Katherine Mayfair s'était rendue au commissariat, mais elle se rappelait la conversation comme si c'était hier.
Katherine Mayfair... Gerçeklerden, uzun süredir kaçıyordu...
Katherine Mayfair fuyait la vérité depuis longtemps.
Bir ceset bildirmek istiyorum. 309 Maidfare meydanı.
J'aimerais signaler un décès au 309 Mayfair Circle.
Myfair'deki Stanmore Otel'de kalacaklar.
Ils logent à l'hôtel Stanmore, à Mayfair.
Cevap verin.
Mayfair, vous me recevez?
Mayfair'e dönüyormusun?
Retour à Mayfair?
- Middlon Bankası.
- Banque Midland, agence Mayfair.
Bayan Mayfair?
Mme Mayfair?
Neden, Bay Mayfair'in kaçırıldığını düşünüyorsunuz?
Qu'est-ce qui vous fait penser que le Dr Mayfair a été kidnappé?