Microsoft перевод на французский

Drake, o muhteşem bilgeliği sayesinde programı sonlandırdığında,... Microsoft'un iki yıl önündeydik.

Nous avions deux ans d'avance sur Microsoft lorsque Drake, dans sa sagesse infinie, a mis fin au programme.

Microsoft'ta kalmalıydım.

J'aurais dû rester pépère chez Microsoft.

Seattle'de yaşıyor, iki çocuğu var, Microsoft'ta çalışıyor.

Il vit à Seattle, 2 enfants. Informaticien.

Bu aptal herifler gidip lanet Microsoft için çalışmayacaklar. - Eğer bir mahkûm Oz'da ayakta kalabilirse, sokakta cesaretlenir. - Saçmalık.

Ces tarés iront jamais bosser chez Microsoft!

Baba, biliyor musun Microsoft ve IBM gibi markalarla yarışmak nelere mal olur?

Tu sais ce que ça demande de concurrencer Microsoft et IBM?

Microsoft GaIaksisi.

La galaxie Microsoft.

Microsoft üç puan düşmüş.

Microsoft a perdu 3 points.

Microsoft üç puan düşmüş.

Microsoft a perdu trois points.

Microsoft Apple'ı yok edecek. Onlara güvenemezin.

Ces menteurs de Microsoft vont détruire Apple!

Evet Paul, ben 909 dolardayım, sen 606 Microsoft adını sürdürüyoruz.

J'investis 909 $, et toi, Paul, 606 $ et on conserve le nom Microsoft.

Microsoft? Tanıdığım hiç kimse ne Microsoft'u ne de Bill Gates'i duymuştu.

Personne n'avait jamais entendu parler de Microsoft ou Bill Gates.

Ve sonra Microsoft'tan adamlar çıkageldiğinde kim olduklarını nereden bilebilirdik?

Ceux de Microsoft, comment deviner qui ils étaient?

- Microsoft'un başkanı.

- Président de Microsoft.

- Microsoft olarak tasarımımız...

- Microsoft, on a travaillé à...

Microsoft küçücük bir şirketti.

Leur entreprise Microsoft était minuscule.

Bu Microsoft'çuları buraya sokmanın uygun olduğundan emin misin?

Ça n'est pas risqué de laisser Microsoft entrer ici?

Ve bir parçası da Microsoft'taki arkadaşlarımız.

À laquelle appartiennent nos amis de Microsoft.

Adamlarımız Japonya'dan bu NEC ile döndüler içinde Microsoft programları yüklü.

Nos gars rentrent du Japon avec ce NEC bourré de programmes Microsoft. De vos programmes Microsoft.

Microsoft, Apple Bilgisayarları'nın bir parçasının sahibidir.

Microsoft détient aujourd'hui une part du capital de Apple Computer

- O bilgisayar şirketi gibi mi?

- Comme Microsoft?

Japonlar Microsoft'a rakip olacak bir yatırım yapıyor.

Les Japonais ont créé un logiciel qui va balayer Microsoft!

Bir süre önce bir yazı okumuştum. Microsoft'un, dünyadaki en çok milyoner sekreter çalıştıran şirket olduğu yazıyordu.

J'avais lu un article disant que Microsoft employait des secrétaires millionnaires.

Bu senenin sonunda sana 8 ya da 9 puan kazandırmayı planlıyorum. İnsanlar bundan yeni Microsoft diye bahsediyorlar.

Je compte faire 8 à 9 points au-dessus du cours de cette année.

Bazı hisselerde şansı yaver gitmiş, mesela Microsoft.

Des coups de chance en Bourse. Microsoft, notamment.

Washington'daki devlet ve eyalet yetkilileri Microsoft'un önerisini açıkça reddetti. Bu Microsoft'un bir eyaleti satın alma istemiyle ilgili.

L'Etat et le gouvernement de Washington sont hostiles à la proposition de Microsoft qui consisterait pour la société à acheter un Etat fédéral ;

39. Gig 1990'da Microsoft'un gizli bir hissesini satın aldı.

En 1990, Gig a acheté des actions d'une boîte inconnue, Microsoft

Ne yazık ki Microsoft hisselerimizi sattık ve yatımızı da rehin verdik.

Nos actions ne valent rien et le yacht est au clou.

Microsoft çatışmasında yaşamadığın için şanslısın.

Nous aurons de la chance d'être vivant si Microsoft ne bug pas.

Medeniyetsiz internet bagimlisiyiz. Kendi yuvamiza siciyoruz.

Cobayes de Microsoft, accros à l'lnternet... on se fout de tout.

- Şirketimi Microsoft'a sattım. - Öyle mi?

- J'ai cédé ma firme à Microsoft.

Microsoftla epey haşır neşir yakınlar, Tüketim toplumunun iğrenç başkanı ya da onun gibi birşeyler diye düşündüm.

Un des participants était Craig Mundie, un big boss de chez Microsoft, vice-président de production ou quelque chose comme ça.

Ve şey, Onun rozetine baktım ve dedimki, "Microsoft için çalışıyorsunuz"

je regarde son badge et lui dit : "Oh, je vois que vous travaillez pour Microsoft."

Bir çoğunuz zaten biliyorsunuz, ama Bilmeyen 12 milyon insan var Bir OS geliştirildi Internetteki Yüzlerce programcı işbirliği ile.

La plupart d'entre vous le savent sans doute déjà, mais il y a 12 millions d'utilisateurs, un système d'exploitation développé par des centaines de programmeurs qui collaborent grâce à Internet, un challenge pour Microsoft Windows NT,

Ve mmm... um, Cidden bu konuda Microsoftu suçlayabilirsin,

Et, on peut aujourd'hui attribuer une bonne partie de cela à Microsoft.

Yakın zamanlarda Microsoftu kuran Bill Gates birliğe açık bir mektup yazdı gerçek tescilli yazılımın ne olduğunu nokta nokta vurgulayan bir mektup.

Bill Gates de Microsoft, qui avait été créé récemment, écrivait une lettre ouverte à la communauté où il argumentait point par point le concept relativement nouveau de logiciel propriétaire.

Durum budur, mesela Microsoft.

C'est le cas par exemple avec Microsoft.

Aslında, Apache ISS leri motive eden gerçek uygulama oldu. ve e-ticaret şirketleri Microsoftun Windowsuna karşı Linuxu seçtiler

Apache est devenue l'application qui a motivé les fournisseurs d'accès internet et les entreprises de e-commerce à choisir Linux plutôt que Microsoft Windows.

Ve Netscape Microsoftu dövmek için bir yol olarak açık kaynağa geldi aslında Internet Explorer'a rakipti, ama kimsenin kaynak kodları almasına izin yok firmaların işbirliği yapmasına izin yok

Et Netscape a utilisé l'open source essentiellement comme un moyen de combattre Microsoft, qui distribuait Internet Explorer, mais ne donnait le code source à personne, ne collaborait pas avec d'autres entreprises.

Yine de problemi, zaman geçtikçe görüyorduk bizim yazılımımız mmmm... diğerlerinin özellikle Microsoftun yazılımlarıyla yarışıyor olmuştu.

De toute façon, nous voyons, au fur et à mesure que le temps passait que notre logiciel était en compétition avec d'autres, en particulier ceux de Microsoft.

Onları asıl ürküten asıl problem Microsoft browser pazarı üzerinde tekel elde edecekti ve bu tekeli tabiki kötüye kullanacaklardı.

Mais le vrai problème était qu'ils craignaient que Microsoft obtienne le monopole sur le marché des navigateurs et qu'il utilise leur monopole pour pervertir

Sonra rakiplere baktım özellikle Microsofta

Alors j'ai observé la concurrence, particulièrement Microsoft.

ve database satıcıları darbe yemişti konu buydu, bu düşmanca hareket Microsoft ve diğer kapalı kaynak yazılım firmalarından gelmişti işte bu hadise ciddi pazarlama saldırısı bize göçertebilir databasecilerin uğradığı ilk büyük darbede diğer ISV ler için yol açılmıştı kar topu etkisi başlattı

Je pense que nous étions dans une période de vulnérabilité entre le moment où nous avons lancé la campagne Open source et le moment ou les vendeurs de bases de données nous on rejoint C'est à ce moment que des actions hostiles de la part de Microsoft ou d'autres entreprises de logiciels à code source fermé C'est à ce moment qu'une sérieuse attaque marketing aurait pu nous faire couler mais comme les grands vendeurs de base de données nous ont rejoint et ça a ouvert la voie à d'autre vendeurs de bases de données indépendants

1 yıl sonra, eminimki Microsoft bazı kodları yayınlama konusunu görüşüyordu

Et un an après, je crois Microsoft a parlé d'ouvrir son code source

Microsoft ahlaksız başkanı bunun hakkında konuşuyor

le vice-président de Microsoft en parle

Sanırım bu Adalet bölümü departmanı insanları gerçeğin farkına vardırdı.

Je pense que la décision du ministère de la justice a sensibilisé les gens sur le fait qu'ils peuvent trouver une alternative à Microsoft.

çok net görebilirsin Bu insanlar Microsoftu kendi rızalarıyla aldılar ve belki hala alıyorlar ama nihayetinde onlarda piyasanın daha çok farkında şu günlerde

Avec ce genre de changement de perception, on voit très clairement que les gens utilisent Microsoft parce qu'on leur donne et qu'ensuite ils continuent d'acheter du Microsoft mais que, au moins, il y en a de plus en plus au courant du problème aujourd'hui

Microsoft genelde Linuxu savunma olarak kullanır

Actuellement, Microsoft utilise Linux comme défense.

biz her zamanki gibi, dernekte gibi oturup endişelenip duruyorken Microsoft alemin kralı olacak diye üzülüyoruz 98 yılı Aralık ayı falan bir makale çıktı Matt adında bir herif bir şeye işaret ediyordu

Alors que normalement, dans la communauté Linux, nous sommes plutôt inquiets laisser la permission de Microsoft se pose, mais il y a un article de Slashdot datant de décembre 1998 où un gars qui s'appelle Matt à dit

Park yapılan kısma ilerledik ve işte şurada ve burada, Microsoft da burada yapmıştı tanışmayı içkiler ve büyük bir afiş var...

Nous avons défilé autour et en haut du parking là-haut et c'est là que Microsoft avait prévu un accueil pour nous avec boissons et un grand panneau qui disait

Dinle, evde sorun çıktı.

C'est un futur Microsoft.

nihayet Microsofta alternatif bir şeyler bakabilirsin belki de Microsoft Amerikan Ruyası falan değil ve bu bir algılama değişikliği

et que peut-être Microsoft n'est pas le rêve américain après tout.