Mignon перевод на французский
11,029 параллельный перевод
- Tatlı.
- Il est mignon.
Tatlı.
Il est mignon.
Ne hoş değil mi?
N'est-ce pas mignon?
Cilveli.
C'est mignon.
Çok hoş.
Tellement mignon.
Oldukça tatlı, değil mi?
Il est plutôt mignon, en plus. Non?
Aman ne tatlısın.
Trop mignon.
Bu enik çok tatlıymış aslında.
Il est mignon, ce petit cabot.
Garson kız anneni yemeğe çıkardığın için çok hoş biri olduğunu sandı.
La serveuse a trouvé ça tellement mignon que tu invites ta mère à diner.
Çok tatlıydı.
C'était vraiment mignon.
Edie Teyze'ye götürdüğüm zaman bana kapa çeneni ve bana gerçek bir içki hazırla derdi.
ils disaient tous, "que c'est mignon", puis j'allais voir Tante Edie et elle me disait, "Tais-toi et prépare-moi un vrai verre."
Çok sevimlisin!
Oh, c'est trop mignon!
Çok zarifim!
Je suis tellement mignon!
Kısa boylu, zeki ve susturması biraz zor biri belki.
Peut-être quelqu'un de petit et mignon. et d'un point de vue ethnique, difficile à déterminer.
Zindana gitmeden önce oldukça sevimliydi.
Il était plus mignon avant le cachot.
- Şirin.
Il est mignon.
-... tatlı olduğunu düşündüğü için değil.
- te trouve mignon.
Çok tatlı ve yumuşacık.
Il est mignon, il est doux.
Bu mesaj genelde tatlı olmalı.
Le sms, avant tout, doit être mignon.
Gerçekten çok hoş.
C'est vraiment mignon.
Aman tanrım, çok tatlısın.
Oh, mon Dieu, tu es trop mignon.
- senin küçük bebeksi suratına. "
- ton mignon petit visage de bébé. "
Tamam. Çok sevimlisiniz kızlar.
C'est très mignon, les filles, mais je ne cherche pas
Bu mükemmel. Çok da tatlı.
- Tellement parfait, tellement mignon.
Bu çok eğlenceli, tatlı, zarif ve müthiş.
C'est tellement fun et mignon et-et soigné et génial.
Çok tatlısın.
Oh, tu es si mignon. gnignignignigni
Bu çok şirindi.
- Oh... C'était tellement mignon.
Bakalım saksının içinde ne var seni tatlı, küçük cüce.
Voyons ce que tu as dans ton chaudron, petit leprechaun mignon.
Tatlisin.
C'est mignon.
- Çok açık olmuş.
Vraiment mignon.
- Hem de nasıl.
Trop mignon.
Uzun zamandır böylesine tatlı bir şey görmemiştim.
J'en ai pas vu de si mignon depuis longtemps.
Bu penguenlerin sevimli olmaya çalışması gibi.
Et c'est comme de dire qu'un pingouin a tendance à être mignon.
Sevimli.
C'est mignon.
- Tatlıymış.
- Il est mignon.
- Güzel. Bizim için bedava içki mi demek bu?
C'est mignon Est-ce que ça veut dire boisson gratuite pour nous?
- Yakışıklı mı bari?
Il est mignon?
Çok sevimliydi, ve bunun farkında değilmiş gibi davranırdı.
Il était super mignon, mais on aurait dit qu'il ne s'en rendait pas compte.
Çok tatlısın.
Tu es trop mignon.
Çok güzelsin. Bence çok sevimlisin.
Tu es beau, je te trouve trop mignon.
Ne tatlı.
Aw, c'est mignon.
Ne şirin.
C'est mignon.
- Kurstaki yakışıklı çocuk sayesinde.
Un mec mignon en cours de travaux manuels.
- Bu çok hoş.
C'est mignon.
Sana söylediğimi sanman çok hoş.
C'est si mignon que tu prennes ça pour toi.
Tamam ilk seferinde iyi güzeldi ama...
C'est mignon la première fois mais même là...
- Aslında biraz tatlı sayılır.
Il est mignon.
# Şirin olan da ben #
♪ Je suis le plus mignon ♪
- Sevimli.
- Mignon.
Tatlı maymunun olduğu film miydi o?
Celui avec le petit singe mignon?
Cinselliğimi açıklamadan önce yıllarım yalan söyleyerek geçti.
C'est trop mignon.