Ml перевод на французский
10,361 параллельный перевод
Bizler, tek atımlık barutmuşuz
Regardez J.D Salinger.
Okuldaki en iyi arkadaşım da yaklaşık bir hafta boyunca ilaç bağımlısı olmuştu.
Ma BFF à l'école était accro aux médocs pendant, genre, une semaine.
Büyüdün artık. Tamam, o uyuşturucu bağımlısını gönderdim.
J'ai mis cette droguée dehors.
O uyuşturucu bağımlısı benim kız arkadaşım.
Cette droguée est ma copine.
Allie'ye uyuşturucu bağımlısı dedin.
Vous avez appelé Allie une droguée.
Konuyorum, bebeğim. Katılımlı, yinelemeli olmalı.
J'arrive, mon cœur!
Yani bir haftada onları uyuşturucu bağımlısı yaptın.
Tu as élevé un accro à la drogue en moins d'une semaine.
Hemşire, bana 10 cc morfin getirebilir misin lütfen?
Infirmier, vous pouvez aller me chercher 10 ml de morphine?
O kırmızı takımlı... lezbiyen sürtük kimdi?
Qui était cette... garce lesbienne en costume rouge?
"Atta eksik olan iki şeyi bul."
"Trouve ce qui manque à ML..."
Ama Arkham'daki hastane onun şu anki durumuyla başa çıkacak kadar donanımlı.
Mais l'aile médicale d'Arkham est équipée pour prendre soin d'elle.
Bir çeşit bağımlı, sanki iğne izlerini kimse görmedikçe karanlıkta oynamaya devam edebileceğini düşünüyormuş gibi.
C'est comme un accro qui pense qu'il peut faire sa petite affaire dans l'obscurité tant que personne ne voit les marques d'aiguille.
Bağımlının teki?
Une droguée?
Bağımlı filan değilim ben.
Je ne suis pas une droguée.
Bu korkunç bir gece oldu, ve sen randevu işlerine yeni dönmüş,... bunalımlı bekar bir babasın. Açıkçası bu seni korkutmuş olmalı.
Ça a été une nuit terrifiante... et vous êtes un père célibataire surmené qui est de retour sur le marché, et il est clair que ça vous fait peur.
- Adsız Bağımlılar.
- Narcotiques anonymes.
Biz, Adsız Bağımlılar'ız.
C'est narcotiques anonymes.
Kutzler bağımlı değildi.
- Ça n'a aucun sens.
Uyuşturucuları, temizlenmiş bağımlılara satıyordu.
Ils vends des narcotiques aux anciens toxicomanes.
Sanırım Riley, Kutzler ile aynı Adsız Bağımlılar toplantılarına katıldığını söylemeyi unuttu.
Oui. Riley aurait oublier de mentionner que lui et Kutzler allaient à la même réunion de drogués anonymes.
Riley, merkezde bağımlılara uyuşturucu sattığını ağzından kaçırır.
Riley vend la mèche que tu vends de la drogue aux toxicomanes du centre.
Mastürbasyona bağımlı değilim.
Je ne suis pas accro à la masturbation!
- İkisi de kumar bağımlısı.
Ils sont tous les deux accro au jeu.
Bağımlılık programından biri olmamalı.
Sans doute pas un autre ex-drogué.
Eğer uyanırsam ama solunum aletine ve tüplere bağımlı kalırsam fişi yine çek.
Si je me réveille mais que j'ai besoin de ventilateurs ou de tubes, débranchez-moi aussi.
Karısı... karısı alımlı küçük bir şey.
Sa femme est une, une charmante créature.
Bağımlılığa meyilli bir anne,
Une mère qui tend vers la dépendance,
Kimseyi bulamıyorsan git şu astımlı çocuklara sor.
Va voir chez les asthmatiques au pire.
Eve yine uyuşturucu bağımlısı girmiş!
Nous avons une autre droguée ici!
Becky, üç adımlı sıçramayı yapacaksın.
Becky, un saut de trois pas.
Ilımlı bir cazibem var.
Je ne suis que moyennement attirant.
Çok feci bağımlıydı.
Il était très accro.
Elimde bir ordu eğitimsiz, disiplinsiz, kötü donanımlı adam var ve yetmiyor.
Mon armée se compose d'hommes inexpérimentés, indisciplinés, mal équipés et pas assez nombreux.
3 ay önce de bağımlı bir hapçıydı.
Qui était un toxicomane gobeur de pilules il y a 3 mois.
- Bu evi tanımlıyorsun.
Tu décris cette maison.
İnsanlar gerçek hayata kıyasla çevrim içi ortamda daha samimi olabiliyor. Ayrıca bağımlılık yapıyor.
Les gens peuvent être eux-même bien plus que dans la réalité, et on devient accro.
Yüzüme karşı eski bir bağımlı olduğunu ve hapse girdiğini söyledi.
Elle était ouverte et m'a dit qu'elle était une ancienne toxicomane, était en prison.
New York'a gelmeden önce Ohio'da madde bağımlıları için... -... ücretsiz bir klinikte tedavi görmüş.
Avant de venir à New York, elle a été traitée pour consommation excessive de substance dans une clinique à but non lucratif à Ohio.
- Eski uyuşturucu bağımlısı, tıpkı diğerleri gibi.
Une ancienne accro à la drogue, comme les autres.
"Ya Cumberland'in bu ılımlı ricasını yerine getirirsiniz ya da..." ... bu iki Absaroka huysuzlarını üzerinize salarım. " diyeceğim.
Je leur dirai d'obéir à cette modeste requête de Cumberland, ou ils affronteront les deux durs-à-cuire d'Absaroka.
Belki benden daha ılımlı bir Gurkha buldular. - Ve o hâlâ serbest geziyor.
Peut-être qu'ils ont trouvé un Gurkha plus agréable que moi.
Adsız Narkotik Bağımlıları.
Les Narcotiques Anonymes. C'est bien.
Adsız Narkotik Bağımlıları toplantılarına düzenli olarak katılıyormuş.
Il a dit qu'elle allait souvent à des réunions de Narcotiques Anonymes.
Annesi hiç bağımlı olmadığına yemin ediyor ama belirtiler aşırı doz kullandığı yönünde.
Sa mère assure qu'il n'a jamais pris de drogue, pourtant, il a fait une overdose.
Millet ne zaman "selfie" bağımlısı oldu.
Depuis quand les gens sont devenus accros aux selfies?
Kurye çocuk bağımlı değildi ama etkileri görüldü.
Le livreur ne se droguait pas mais a fait une overdose.
O muhtemelen kıvrımlı tercih ediyor.
Il préfère sans doute les enrobés.
Bay Mayer bunun bağımlısı yaptı beni.
Oui, M. Mayer m'y a rendu accro.
Hedeflerimizi yeniden tanımlıyorduk. Toplumumuzun parametrelerini ayarlıyorduk.
Nous avions revus nos objectifs et les bases de notre société.
Bahsettiğimiz zamanlarda, 2011'in sonlarında Bayan Gutierrez kaybolduğu sırada uyuşturucu bağımlılığım vardı.
Durant la période en question, fin 2011, j'étais accro aux narcotiques.
Dikkat dağıtma, bağımlılığa dönüştü.
La distraction est devenue dépendance.