Monte carlo перевод на французский
281 параллельный перевод
- Londra mı? - İlk önce Monte Carlo.
Non, j'y vais en vacances.
- Bin dolarım bile yok. Monte Carlo'ya gitmeden önce vardı, ama şimdi 100 dolarım bile yok. - Ama adınızı her yere yayacağım...
Vous voudriez que je signe un contrat avec vous... et vous n'avez pas 10000 dollars?
Monte Carlo'da bir mola veririz.
Tu nous reviens quand?
Essie, yerinde olsam ona danslarımı göstermezdim. Çünkü sonra Monte Carlo Balesi'ne gideceğiz.
Et Essie, ne danse pas pour lui, car nous allons voir les Ballets Monte-Carlo.
Hoşça kalın Bay Kolenkhov. Biz Monte Carlo Balesi'ne gidiyoruz.
Bonsoir, M. Kolenkhov, nous allons voir les Ballets Monte-Carlo.
Monte Carlo Balesi mi? Berbat.
Les Ballets Monte-Carlo, c'est infect!
Monte carlo.
"Monte-Carlo."
Kafayı yediğin gece Monte Carlo'da tanışmamış mıydık?
On ne s'est pas vus à Monte Carlo quand votre tête a sauté?
Monte Carlo. "İstanbul".
Monte Carlo.
Monte Carlo'ya bir daha asla mevsim dışı gelmeyeceğim.
Plus jamais Monte-Carlo hors saison.
Sen geçmişi bana, Monte Carlo'nun parlak ışıklarından çok daha fazla unutturuyorsun.
Vous avez fait barrage au passé, mieux que les lumières de Monaco.
Beni ilk gördüğün o Monte Carlo'daki uçurumu hatırlıyor musun?
Vous rappelez-vous cette falaise où on s'est rencontrés?
Monte Carlo'dan bir mektuba ne dersiniz efendim?
Prendrez-vous une lettre de Monte-Carlo?
Ve Napoli, ve Capri, ve Monte Carlo, ve Nice. - Ve?
Á Naples, Capri, Monte-Carlo, Nice...
Daha önceden Monte Carlo'ya gelmiş miydiniz hanımefendi?
Connaissez-vous Monte-Carlo?
Monte Carlo'daki sezonun bitmesine 2 ay var. Çok fazla değil, ama yeterli, 2 ay.
Nous resterons encore deux mois ici.
Kırmızı Ayakkabılar, Lermontov Bale grubu tarafından sahnelendiği Monte Carlo'da büyük bir başarı kazanmıştı.
Ce ballet fut un triomphe à Monte-Carlo, l'an dernier.
Monte Carlo'da bir villaya, İspanya'da bir şatoya... özel kornalı bir Rolls-Royce'a... dünyanın en büyük teknelerinden birine... ve en azından üç pasaporta sahipti.
Il avait une villa à Monte-Carlo et un château en Espagne. Une Rolls avec un klaxon musical. Un des plus grands yachts du monde et au moins trois passeports.
Monte Carlo'da gördüğümde sakalı vardı.
Il en avait une quand je l'ai vu à Monte-Carlo.
Öyle hoştu ki Gaston dönüşünde bütün randevularını iptal edip aynı gece Monte Carlo'ya gitti.
Si convenable que Gaston rentre lundi, annule ses rendez-vous... et repart à Monte-Carlo.
Bu yıl Monte Carlo nasıldı?
Monte-Carlo était comment cette année?
Monte Carlo'da sıkılmak için senin kadar zengin olmak gerek.
Seul un riche comme vous peut s'ennuyer à Monte-Carlo.
Monte Carlo'da.
À Monte-Carlo.
Ancak ortada karmaşık bir gerçek var Biz hiçbir zaman Amerika tarafından resmi olarak tanınmadık. Bu yüzden onları Monte Carlo kanalıyla göndermek zorunda kaldık.
Mais... n'ayant jamais reconnu les Etats-Unis... nous avons dû avoir recours aux bons offices de Monte-Carlo.
Seni tekrar görmek istedim. Monte Carlo'lu musunuz?
- Vous étiez à Monte Carlo?
Monte Carlo'da biriyle randevum vardi.
Monte Carlo, c'était avant.
Evet, ama Monte Carlo'da kaybetti.
Oui, et qui l'a perdue à Monte Carlo.
Monte Carlo yakınında ev hazırlığı. " Yabancı istemiyorlar.
Pour sa villa à Monte Carlo. " Pas d'étrangers, bien sûr.
Ben Monte Carlo'da kumarhaneyi iflas ettiren adamım
J'ai fait sauter la banque A Monte-Carlo
Oradan da ver elini Monte Carlo, bir dostumla tanıştırırım ve bizi Yunan adalarına götürür.
On irait ensuite à Monte-Carlo, et on demanderait à un ami de nous organiser une croisière dans les îles grecques.
Hayır, onunla Monte Carlo'da krupiyelik arasında.
J'ai aussi été croupier à Monte-Carlo.
Avrupa'ya gezmeye gitsek mi?
Paris, Monte Carlo, Carlsbad! Grimpo portera nos malles.
Normandiya'da bir şato, Riviera'da bir villa Monte Carlo'da özel yatı olan, buraların en seçkin bekarı.
Château en Normandie, villa sur la Côte d'Azur, yacht à Monte-Carlo... Un excellent parti...
17 ve 18. haftalar para kazanma çabasıyla Monte Carlo'daki kumarhanede geçti. Haftada 5000 dolarlık sözleşmeden aldığım paraları dostum, Alexander Meyerheim'a geri verip senaryodan kurtulmak istiyordum.
1 7 ème et 18ème semaines dans les casinos de Monte Carlo, dans l'idée peu judicieuse de gagner assez d'argent pour racheter mon contrat de 5000 dollars la semaine à mon ami et employeur, M. Alexander Meyerheim,
Monte Carlo'yu bir düşünün, pistin karakteristiği gereği yarış boyunca 2600 kez vites değiştirirsiniz.
Il faut savoir qu'à Monte-Carlo, étant donné la nature du circuit, on change de vitesses 2 600 fois durant la course.
Dar Monte Carlo caddelerinde geçiş yapmak için gerçekten çok az fırsat var.
Le dépassement est très difficile dans les rues étroites de Monte-Carlo.
Bu, Monte Carlo'da sorunlar çıkarabilir. Yavaş olan pilot kenara çekilip yol vermediği sürece geçiş yapmak neredeyse imkansız.
Ce qui est risqué, ici, car il est presque impossible de dépasser si le pilote de devant ne se rabat pas pour laisser passer l'autre voiture.
Mayıs ayında Monte Carlo'daki kazasının ardından yarın yapılacak olan Zandvoort'taki Hollanda Grand Prix'si ilk yarışı olacak.
Le Grand Prix de Zandvoort, demain, sera sa première course depuis son accident à Monte-Carlo en mai.
İşte Monte Carlo'daki kazanın ardından iyileşme süreci devam eden son üç yarışın galibi Scott Stoddard. Şampiyonanın bitmesine iki yarış kala liderliği elinde bulunduruyor.
Et voici le vainqueur des 3 derniers grands prix, Scott Stoddard, qui se remet encore de son accident à Monte-Carlo et est le leader du championnat du monde.
Sandow'dan kazandıklarını kaybetmeye mi?
- Londres? - Monte-Carlo d'abord.
Monte Carlo'da turnayı gözünden vuracaktım.
C'est une longue histoire.
Benimle alay ediyorsunuz.
Je les avais avant Monte-Carlo.
Evet. Londra'ya gitmek isterdim.
On fera étape à Monte-Carlo, tu referas sauter la banque.
Sohbete koyulduk, ama baleye gitmemiz gerekmiyor muydu?
Ne devions-nous pas aller aux Ballets Monte-Carlo?
Monte Carlo hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Et vous?
Yoksa onu hiç düşünmüyor musunuz bile?
Que pensez-vous de Monte-Carlo?
- Geçen yıl Monte'da değil miydiniz?
Etiez-vous à Monte-Carlo l'année dernière?
Birkaç yıl sonra Franz'ı Monte Carlo'da gördüm.
C'est de la marijuana de première classe, ça.
- Az çok. - Ne kadar çok?
Je l'ai revu à Monte-Carlo, un jour.
Villa Rossa'dan ayrıldıktan sonra ne yapacağını bilmiyordu : Cannes'e gittik, oradan Montecarlo'ya, sonra San Remo'ya, kısacası baronla gitmeye alıştığı bütün yerleri.
Après Villa Rossa, nous sommes allés à Cannes, à Monte-Carlo, à San Remo, bref, dans tous les coins où il allait avec le baron.
Çifte Dünya Şampiyonu, virajlı Monako caddelerinin ustası. Buradaki yarışı üç kez kazandı.
Deux fois champion du monde, le maître des rues de Monte-Carlo, il a remporté ce grand prix trois fois.