Morse перевод на французский
865 параллельный перевод
Ve artık vakit geldi, dedi palabıyık...
Madame, "l'heure est venue", dit le morse- -
Boğazına sarılmadığıma şükretsin yaşlı moruk.
J'aurais dû l'étrangler, ce vieux morse.
Harvard da mühendislik okudum... Mors alfabesinin içini dışını bilirim.
Je suis ingénieur et je connais parfaitement le Morse.
- Çünkü, Mors alfabesinden anlarım diye mi?
Parce que je comprends le Morse? Oui.
Bu adam 1 ton ağırlığında!
Ce morse fait au moins une tonne.
Anladım ki bu günü sağ salim atlattıysam 823 şanslı numaramdır. Yanlış mıyım, Bay Morse?
Si je vis, le numéro me porte bonheur.
Ağabeyim Leo Morse ile görüşeceğim.
Voir mon frère, Leo Morse.
Ben Joe Morse.
Je suis Joe Morse.
Bay Morse, dışarıda sizi görmek isteyen biri var.
Quelqu'un vous demande.
Kazananlar için biletlerim var, Bay Morse.
J'ai les tickets des gagnants.
Bunte, ben Morse. Temiz misin?
Bunte, ici Morse.
- Evet, Bay Morse. - Ama önce sizinle konuşabilir miyim? - Ne hakkında?
Je voulais vous parler d'abord.
Bunu söylemesi pek kolay değil, Bay Morse. Pek kolay değil.
Ce n'est pas facile à dire.
Bana ilk işimi verdiğinizi unutmadım, Bay Morse. İnanın ki unutmadım.
Je n'ai pas oublié que vous m'avez donné mon premier emploi.
Hayır, Bay Morse, sizi terk etmiyorum.
Non, je ne vous quitte pas.
Siz ve Bayan Moris için yapmayacağım hiçbir şey yok. İkiniz de çok iyiydiniz.
Je ferais n'importe quoi pour vous ou pour Mme Morse.
Ama ben öğleden beridir düşündüğümü ve ne hissettiğimi söylemek için buradayım. Ben artık burada çalışamam, Bay Morse. Çalışamam.
Mais j'y ai réfléchi tout l'après-midi, et je ne peux plus travailler ici.
Üzgünüm, Bay Morse.
Je suis désolée, M. Morse.
Bay Morse'un kardeşi, Tucker'ın avukatı. Öyle değil mi, Bay Bauer?
Le frère de M. Morse est l'avocat de Tucker, M. Bauer?
Neler oluyor? Üzgünüm, Bay Morse.
Je regrette, M. Morse.
Kimi arıyorsunuz, Bay Morse? Alo!
Qui appelez-vous?
Baloya gitmiyoruz, Bay Morse.
Un taxi? On ne va pas au bal.
Yapmayın, Bay Morse.
Je vous en prie!
Totalizatörde 776 çıktığı dakika Bay Morse'un telefon numarasını giriyorum.
4. Quand 776 s'affiche au totalisateur, je téléphone à M. Morse.
Evet, Bay Morse. Kendisini misafir ediyoruz.
Nous avons le plaisir de sa compagnie.
Bay Morse, kardeşiniz ona mektup yazmanızı söylüyor.
Votre frère dit que vous pouvez lui écrire.
Tıpkı bizler gibisiniz, Bay Morse. Biz henüz size yetişemedik, o kadar.
Vous êtes comme nous, mais on ne vous a pas pris.
Benden ne istiyorsunuz, Bay Morse?
Que me voulez-vous?
Hiç hoş değil, Bay Morse.
Rien de très agréable.
Ne demeye böyle delice konuşuyorsunuz, Bay Morse?
Pourquoi dites-vous des folies?
Ne düşünmemi sağlamaya çalışıyorsunuz, Bay Morse?
Qu'essayez-vous de me faire croire?
Ben küçük bir kızken, sihirbazlar kocaman şapkaları ve siyah pelerinleriyle beni kandırırlardı, Bay Morse. Bir de yakut yüzükleriyle.
Petite, les magiciens me dupaient, avec leur chapeau, leur cape, leur bague.
Beni bekliyorlar, Bay Morse.
Ils m'attendent.
Neyi kutluyorsunuz, Bay Morse?
- Que fêtez-vous?
Arkadaşlığımın hoşunuza gideceğini sanmıyorum, Bay Morse.
Je ne vous amuserais pas.
Bay Morse, sizinle hemen konuşmalıyım.
M. Morse, je dois vous parler.
Doris gibi Bay Morse. İşi bırakıyorum.
Comme Doris, je m'en vais.
Bay Morse, beni neye bulaştırdınız?
- Dans quoi m'avez-vous jeté?
Konuyu görüşmek için Leo Morse ile bir görüşme ayarlamak istiyor.
Il veut rencontrer Leo Morse.
Ama Leo Morse'u sakin bir yere götürebilirsen orada oluruz.
Amenez Leo Morse dans un coin discret, nous y serons.
Bay Morse, ofiste sizi bekleyen birisi var.
On vous attend, dans votre bureau.
Bayan Tucker sizi görmek için yarım saattir bekliyor. İyi geceler, Bay Morse.
Mme Tucker t'attend depuis une demi-heure.
Çıkmadan önce yapılacak bir şey var mı, Bay Morse?
Vous avez encore besoin de moi?
Tucker ne zaman gelmişti, Bay Morse?
Quand Tucker est-il arrivé?
Hoşçakalın deyip eşyalarımı toplayacağım. Sizin için Bay Morse'a bahsederim.
Je préviendrai M. Morse.
Ama kardeşin hakkında kendini hazırla. Leo Morse aleyhinde dava açanlar...
Comme tu veux, pour ton frère.
- Günaydın, Bay Morse.
Bonjour, M. Morse.
Merak etmeyin, Bay Morse.
- Le 776.
Ben Joe Morse.
Ici Joe Morse.
Niçin Bay Morse'a sormuyorsunuz?
Demandez à M. Morse.
İçeride, Bay Morse.
Elle est là, M. Morse.