Mur перевод на французский
12,529 параллельный перевод
En azından duvar dayandı.
Au moins, le mur a tenu.
Duvar dalgayı durdurmak için yeterince yüksek değil.
Le mur ne sera pas assez haut.
Siz çatlaklarla ilgilenin evlat! Benim bir fikrim var.
Occupez-vous du mur, j'ai une idée.
Zayıflıktan bahsetmişken kolundan ısırık aldığını iddia eden duvarımda zincirlenmiş bir kurt var.
En parlant de faiblesses, il y a un loup enchaîné à mon mur qui prétend avoir pris un morceau de ton bras.
Birazcık gürültü çıkıyor ve bir bakmışsın, 9 metrelik sudan bir duvar oluşmuş,... -... balıklama senin üzerine doğru geliyor.
Ça tremble, et tout à coup, un mur d'eau de dix mètres fonce sur toi.
Ama neden zincirlerimi kopardım biliyor musunuz?
Mais vous savez pourquoi j'ai brisé mes chaînes sur le mur?
Kötü düşünceleri geriye itti ve etrafına bir duvar ördü.
Ça a enfoncé les mauvaises pensées au fond et mit un mur autour d'elles.
Duvara konuşuyoz sanki.
C'est comme parler à un mur.
- Hayır! - Duvarın önüne dizin dedim.
Mets-toi contre le mur, j'ai dit.
Duvardaki bir resmi bile beni bulmak için kullanırlar.
même la peinture du mur... sera utilisé pour me trouver.
Aramızda koca bir duvar var.
C'est un putain de mur.
Dar Adal blöfümüzü gördü.
Dar Adal nous a mis au pied du mur.
Bir duvar var.
C'est un putain de mur.
Bizim için yaptıklarından sonra onu duvara dayayıp vuracaklardır.
Ils vont le mettre contre un mur et le tuer après ce qu'il a fait pour nous.
Tek ihtiyacımız olan bir duvar. Randevumuza kaldığımız yerden devam edebileceğimiz bir yer.
Donc, tout ce dont nous avons besoin, c'est un mur ou, tu sais, un endroit où reprendre notre rendez-vous où nous l'avons laissé.
- İzleyelim. Çatıda güzel bir duvar vardı.
Il y a un grand mur sur le toit
O günden beri duvar örüyor ama sen... bu duvarı yıkabilirsin.
Il a érigé un mur depuis, mais tu peux l'abattre.
Şimdi, hayatının geri kalanı boyunca hangi duvara bakmak istersin?
Bon, quel mur tu veux fixer pour toujours?
Onların yüzleri bu duvarda hatırlanmak için yer alacak.
Leurs visages sont ici, mémorisés sur ce mur.
- Ne? Şu duvarda bir iz vardı.
Sur ce mur, il avait un dessin.
Bana düşmanca bir tavır gibi geldi bu tür şeyleri sanki çimento ve tuğladan bir duvar gibi ördüğünü hissediyorum....... yani sen bana ulaşamıyorsun, ve ben de sana ulaşamıyorum.
Maintenant, ça semble hostile pour moi, alors je sens comme si vous mettiez en place un... un mur fait de briques et de ciment et toutes sortes de choses et donc que vous ne pouvez pas aller vers moi et que je ne peux pas aller vers vous.
Birlikte seansımızın sonuna kadar şu duvarı yıkmaya çalışıyoruz....... birbirimizi görebilmek ve daha iyi hissedebilmen için.
Et à la fin de nos séances ensemble, nous allons faire tomber ce mur, et nous allons nous voir, et vous allez vous sentir mieux.
Kalkan duvarı!
Mur de boucliers!
- Dağılmış olurlar ve kalkan duvarı da olmaz.
- Ils seront désorganisés. Pas de mur de boucliers.
Kalkan duvar!
Mur de bouclier!
Eğer kendini bir köşeye atılmış bulursan neden sadece- - bilemiyorum- -
Quand tu te retrouves dos au mur, pourquoi... je sais pas... t'agirais pas en homme?
Bir ay önce olsaydı ismini duvardan silmek isterdim.
Si c'était il y a un mois, je voudrais retirer ton nom du mur.
Bir gün, her şey sona erecek.
Un jour, ça ira droit dans le mur.
Tıp merkezi şu duvarın oradaydı.
Le centre médical était près de ce mur.
Duvarlarımın rengini yorumlamak yeriner, niye kendi ofisine gitmiyorsun?
Au lieu de commenter la couleur du mur, pourquoi ne pas dans ton bureau?
O zaman aklı başında olmayan birine git, çünkü bu yalancı p.ç ismini kapıda görene kadar durmayacak.
Alors va voir quelqu'un qui n'est pas de son avis, car ce connard de menteur ne va pas s'arrêter tant que son nom ne sera pas sur le mur.
Bu tamamen zombilerden oluşan ve bu tarafa gelen bir sürü.
C'est un mur de zombies qui vient par là.
İkiniz, duvara yaslanın.
Vous deux, contre le mur.
Duvarı sıkı tutun!
Gardez le serré de mur!
Bir duvar ördük Piramitleri diktik
♪ Nous avons construit le mur ♪ ♪ Nous avons construit les pyramides ♪
Gerekirse her duvari kirin.
Cassez chaque mur si c'est nécessaire.
Duvardaki eğitmen resmini görmüştüm.
J'ai vu ta photo sur le mur.
Sırtını duvara dön.
Contre le mur près de la porte.
Pekâlâ, Cabe işaretimle duvardaki şalteri indir.
Ok, Cabe, À mon top, frappe le disjoncteur sur le mur.
O duvarlar nemden çürümüş.
Ce mur est endommagé par l'eau.
- Sadece duvarlar değil.
Et pas que le mur.
Duvarda Dr. Fisher'in takdirname alırken çekildiği resim var.
Et une photo du Dr Fisher recevant les honneurs au mur.
Ve oraya gittiğimde duvarı gördüm, doğrudan duvara girdim. Ve motordan uçtum.
J'ai vu le mur, je fonçais droit dessus, alors j'ai sauté de la moto.
Bautista ayağıma değdiğinde kontrolümü kaybedip motorla duvara çarptım.
Bautista a heurté l'arrière de ma moto et j'ai perdu le contrôle de la moto. J'ai foncé dans le mur.
Duvarın yanına geçin.
Contre le mur.
Şu duvarın ne hâle geldiğine bak.
Regarde comment ce mur s'est effondré.
Hayır.
♪ Il ya un calme pour savoir quand de votre dos contre le mur ♪ Non.
Duvara yaslanın.
Face au mur.
Şu duvar... Tavan döşemesini tam ortadan kesiyor.
Ce mur... il coupe les carreaux du plafond juste au milieu.
Duvara tutunun. Başka kimse var mı?
Accrochez-vous au mur.
Daha 17 yaşındaki bir sürücü.
Il est très mûr, pour ses 17 ans.