Mâli перевод на французский
44 параллельный перевод
Onunla evlendiğinde mâli durumunuz neydi acaba?
Quelle était votre situation quand vous l'avez épousé?
- Ben sadece mâli destekçinim.
Mon cher dans nos affaires, moi, je paie.
Mâli düzensizlikler, gizemli bir kadın, sahte kimlik.
Irrégularités financières, femme mystérieuse, fausse identité.
Son altı ayın... tüm mâli bilançolarını, bana gösterebileceğini umuyordum. Problem değil.
J'espérais que tu puisses me montrer... tous les états financiers de ces six derniers mois.
Mâli durumunu kontrol etmişler Stanley. A-1 kategorisine girmişsin.
Elles se sont renseignées, Stanley, et vous êtes classé A 1.
Bir kaç mâli manevra beni düzlüğe çıkaracak. Bir ay içinde boşanacağım :
- La majorité des actions du groupe appartient à la famille de ma femme.
Evet ama mâli desteği aldığımda bir saniye bile durmam.
Oui, le temps d'avoir ma bourse mais pas une minute de plus.
Beni mâli konularda sorumluluk sahibi biri olarak gösterir.
Ca me rend fiscalement responsable.
Donnie Yen'in mâli durumunu kontrol etmeyi ihmal ettim.
J'ai négligé la situation financière de Donnie Yen.
Çok parayla gezinen birilerini arıyorum, Olağandışı... bilirsin, mâli hareketler yapan biri.
Je cherche quelqu'un qui a la main sur beaucoup de cash, qui fait inhabituel, tu sais, des transactions financières.
Bak, mâli sıkıntımızı halledecek daha basit bir çözüm olmalı.
Il y a certainement une solution moins extrême à toutes nos difficultés financières Zack.
Evet, hayatımı seninle ilgilenmiyormuş gibi davranarak geçirdim ümit ettim ki, bir gün mâli olarak dibe vurursak sonunda bunu seni elde etmek için kullanabilirdim.
Oui, c'est ça. Oui, j'ai passé toute ma vie à bien jouer le rôle de celui qui ne voulait rien savoir de toi et à attendre le jour où tu aurais tellement de difficultés financières que j'aurais l'occasion de... oui, de tirer profit de la situation.
Aslında petrol kralı Soutaro Hashiba gelecekteki enerji kaynaklarını göz önünde bulundurursak anlaşılan, Tesla'ya mâli destekte bulunuyormuş.
En fait... Le magnat du pétrole Soutaro Hashiba s'intéressait aux futures sources d'énergie, et apparemment... il aurait apporté à Tesla son support financier
Salucci'ye bir iyilik yapıp, mâli sıkıntılarından kurtuldun.
Vous rendez service à Salucci, et il vous aide question finances.
Lisbeth, mâli kayıtlardan iz sürmeyi başarabilirse bulduğu makbuz ve faturaları delil olarak gösterebiliriz.
Si Lisbeth retrace ses déplacements par la comptabilité, on aura des preuves. Les reçus, les factures...
Mâli danışmanımdı.
C'était mon conseiller financier.
Bizim gibi kurumların özel banka müşterileri olmasının sebeplerinin en başında net varlıkları yüksek olan bireylerin mâli ayrıntılarla uğraşmasını engellemek gelir.
Une banque comme la nôtre a des clients privés à condition que ces derniers aient des revenus plus que conséquents.
Sadece iki aydır buradasınız. Şüpheli mâli durumunuza rağmen buraya taşınmanıza izin vermiştim, hatırlıyor musunuz? Hatırlıyorum.
Il y a 2 mois, j'ai accepté de louer malgré vos finances précaires.
Ben de Kaplan'ın mâli kayıtlarını araştırmaya başlayayım.
Super. Je vais me plonger dans les finances de Kaplan.
- İlk bakışta belediye başkan yardımcısının mâli kayıtları temiz gibi duruyor. Yararlandığı vergi indirimlerinden kurmuş olduğu yedi hayır kurumuna kadar.
Au premier coup d'œil, les finances de l'adjoint au maire semblent tout à fait propres.
Ama belediyenin mâli işlerini yönetmesi bambaşka şeyler anlatıyor.
Des déductions fiscales qui proviennent des sept œuvres de charité qu'il a fondées, mais sa gestion financière de la ville raconte une autre histoire.
Belediye başkan yardımcısı aslında, içinde bulunulan mâli krizin sorumlularından biri.
L'adjoint au maire a contribué à la crise du budget de la ville.
- Flack, Dunbrook'un mâli kayıtlarını inceleme altına almıştı.
Flack a épluché les comptes de Dunbrook.
Mac, mâli kayıtlarını inceledik ve şüpheli bir şey bulamadık.
On a déjà épluché ses finances. Rien de suspect.
Anthony yeni kızlar arıyordu. Mâli durumunu iyileştirmek için.
Anthony avait besoin d'une autre femme pour gagner plus.
Elimde, Meegan'ın mal varlığı var. Bana tüm mâli durumunu verdi.
J'ai les biens de Meegan ici et ses relevés bancaires.
- Sana mâli destek veriyorum.
- C'est moi qui finance tout ça.
Ben de Haskell'ın mâli kayıtları için Reno Polisi'ni arayayım.
J'appelle Reno, pour avoir les relevés financiers d'Haskell.
Larry, mâli danışmanın olarak parayı böyle bir şeye....... harcamanı doğru bulmuyorum.
L'agent d'affaires que je suis ne peut vous conseiller d'investir dans ça.
Bugün kaç mâli danışmanla buluşuyorsun bilmiyorum ama- -
J'ignore combien d'agents d'affaires vous voyez...
Her yoldan çözümlerimiz var çünkü. Şiddet, mâli yolla, yasal ya da şahsen.
Physiquement, financièrement, légalement et personnellement, nous pourrions faire tout ça.
Mâli sebeplerden dolayı.
-... pour des raisons economiques.
Mâli şantaj, belediye görevlisine rüşvet teklif etme, nitelikli saldırı.
Extorsion, tentative de corruption, agression.
Ev için mâli kaynaklarımı bile ayarlamıştım.
J'avais déjà construit les fondations.
Başkan, ülkenin sallantıdaki mâli durumuna istikrar kazandırabilmek amacıyla bankalara tatil verdi.
Le président a déclaré une fermeture des banques pour tenter de stabiliser la déroute nationale - du systà ¨ me financier.
New York'ta bir hastaneye mâli kaynak sağladığımı biliyorsun. - Knickerbocker'a.
Vous savez, je finance un hôpital à New York, le Knickerbocker.
Sadomazo muhabbetleri gibi ama fiziksel acı yerine, mâli acı veriyor.
C'est comme du SM, mais au lieu de la douleur physique, c'est une douleur financière.
1810 KIŞI ALTI AY SONRA Nikki, canım, bilmelisin ki mâli durumumuz hiç iyi değil.
Nikki, mon cher, tu dois savoir que nous avons de sérieux problèmes d'argent.
Ofisim mâli suçlara karşı kayıtsızmış.
Mon bureau est clément sur les crimes financiers.
Şu anda hapiste olan seksen bir mâli suç mahkumuna git bir sor.
Demandez aux 81 condamnés pour crimes financiers purgeant leur peine.
Onunla oynuyordum. Polis, Kenny'nin mâli kayıtlarına baktı.
Je le testais.
Evet, adam mâli danışman.
- Oui.
Mâli kayıtlar hani?
Où sont les relevés bancaires?
Korkarım ki böyle bir hovardalık mâli bir ceza doğuracak.
Mais une telle prodigalité va entraîner des pénalités financières.