Müşteri перевод на французский
4,691 параллельный перевод
Güvenlik nedeniyle firma müşteri isimlerini kodlarla değiştirir.
Pour plus de sécurité, l'entreprise remplace les noms de ses clients par des codes.
Çok fazla müşteri getiriyorum, o yüzden patronla anlaşma yaptım.
J'attire du monde, j'ai un accord avec ma patronne.
Müşteri listeni.
Votre liste entière de clients.
Chiat'ın müşteri yönetiminde çalışıyor.
Elle travaille dans la gestion des comptes à Chiat.
Bir müşteri geldiğinde, onlara adını, adresini..
On demande aux clients leur nom? adresse?
Müşteri listesi bize daha çok şüpheli çıkarabilir.
Ça nous donnera sûrement une liste des clients, et donc des suspects.
Söyle. Konu müşteri memnuniyeti olduğunda kimsenin listesinde birinci sırada yer almıyoruz.
On ne va être en haut de la liste de personne quand il s'agit de la satisfaction du client.
Bir müşteri senin yanında tek bir olumsuz algıya bile kapılmamalı.
Un client ne devrait pas avoir une seule impression négative en ta présence.
Arkadaşım Kate bir yemek ayarlamıştı ve sanırım o potansiyel bir müşteri olabilir.
Mon amie Kate m'a fait rencontrer un homme. C'est un client potentiel, j'en suis sûre.
İlgileniyorsan müşteri temsilcisi olabilirsin belki.
À être chargé de budget, si tu veux.
Joan, bu iş öyle olmaz. Öncelikle müşteri temsilcisi ve yaratımcı görüşür. İşler yolunda giderse bir dahaki sefere ofise gelir ve sen de etrafı gezdirirsin.
Interviennent d'abord le chargé de budget et le créatif, et au rendez-vous suivant, vous lui faites visiter les locaux.
Bu işe başladığımdan beri çeşit çeşit müşteri temsilciliği işi yaptım.
Je fais peu ou prou ce travail depuis le premier jour.
Müşteri kimi arayacak?
Qui appellera-t-il?
Müşteri temsilcisi işi bağlar,... ve işin devamı için de çömezleri gönderirler.
Le chargé de budget fait signer le contrat, puis c'est son subalterne qui prend le relais.
Müşteri ile bir odada bulunacaksın.
Tu va être dans un bureau avec un seul compte.
Felaket bir müşteri.
C'est un sacré compte.
Bir fahişe burada çalışsaydı ve bir müşteri randevu isteseydi burada buluşmaları için bir oda var mı?
Si une prostituée travaillait ici et qu'on l'a demandée, y a-t-il des chambres ici?
- Müşteri kimdi peki?
- Frost : Qui ėtait le client?
Teslimat bekleyen bir sürü müşteri var.
On a plein de gens qui attendent d'être livrés.
- Bu müşteri sağlam para ödüyor.
- L'acheteur paie vraiment bien.
- Müşteri yok.
- Il n'y a aucun client.
Ayrıcalıklı müşteri bilgisi.
C'est une information privilégiée avec un client.
Müşteri gizliliği söz konusu.
Secret professionnel.
Mark ile çalışmış olan eski ve güncel müşteri listesini de istiyoruz.
On aura aussi besoin d'une liste de ses anciens et actuels clients... Tous ceux avec qui il était en affaire.
Bana yeni müşteri buldun mu?
Tu as trouvé mon prochain client?
Polisler bütün gün izin kullanırsa avukatlar nasıl müşteri bulacak?
Je... comment un procureur assigné au tribunal est supposé avoir un client si les flics prennent leur journée?
Özür, bir müşteri daha.
Encore un client dans le besoin.
Müşteri sana geldiğinde neşeli dur, tamam mı? - Neşeli.
Quand les clients viendront te voir, souviens-toi, joue la cool.
Bir müşteri bulmuş onu.
Un client l'a trouvé.
Shaw'ın müşteri ağına bağlan.
Je veux que tu pirates le réseau de clients de Shaw.
Müşteri ismini John Smith olarak vermiş.
Le client a dit s'appeler John Smith.
Restauranttaki tek müşteri sensin.
Tu es le seul client dans le restaurant.
Alışveriş yaptığınız bakkal siz oranın müşteri bağlılık programı üyesisiniz.
Votre supermarché. Vous êtes membre de leur programme de fidélisation.
Görünüşe göre Kruger'a yakın olup hayatını mahvetmeye hem katılabilmek hem de tanık olabilmesi için dört ay önce müşteri analizinde başkan yardımcısı olarak başladı.
Il a commencé il y a quatre mois comme VP à l'analyse clients. Ça lui a permis de s'approcher assez de Kruger pour être témoin et participant au démantèlement de sa vie.
Benim vekaletime ulaşan bir müşteri.
Un client qui entrait en contact avec mon ministère.
Bay ve Bayan Woller, lütfen Müşteri hizmetlerine lütfen müşteri hizmetlerine. teşekkür ederiz.
M. Mme Woller, merci de bien vouloir vous présenter au Service des Invités Présentez-vous au Service des Invités.
Envanter, satış, müşteri ilişkilerinden sorumluyum.
Je suis responsable de l'inventaire, des ventes, et du service client.
Masaüstündeki müşteri listesinden başlayarak veri tabanı üzerinde çalış.
Familiarise-toi avec la base de données en commençant par la liste des clients sur ton bureau.
Veritabanında 250 müşteri var.
Il y a 250 clients dans cette base de données.
Anlaşma bitene kadar bu müşteri hırsızlığı sayılmaz.
Et jusqu'à ce que l'accord soit fait, ce n'est pas voler des clients.
- Tamam. Eğer bu anlaşma koşullarını etkileyecekse büyük bir müşteri ve büyük bir darbe almış birine ihtiyacımız var.
Si ça va influencer les calculs de possession il nous faut un gros client un qui vient de subir une perte.
Harvey Samsung'u bitirmeden önce müşteri hisselerini kapatmamak.
Ne pas bloquer les parts tant qu'Harvey est sur Samsung.
Varolan müşteri hisseleri de dahil mi?
Même la liste des parts des clients?
Müşteri listesi az önce kilitlendi.
La liste des clients vient d'être bloquée.
Bugün daha fazla müşteri istemiyorum.
Je ne veux pas plus de clients aujourd'hui.
Müşteri için yeni bir kimlik oluşturabilirler.
Ils peuvent aider à créer une nouvelle identité à leur cliente.
Bak şurada müşteri var.
Il y a un client là-bas.
Vic, müşteri benim. Bunu sadece ben yapabilirim.
Vic, je suis le client... c'est moi qui propose ça.
Umuyoruz ki tüm sorunlarınızı bize aktarırsınız. Zira yerel televizyon şirketinizde müşteri her daim orospumuzdur.
Nous espérons que vous nous ferez part de vos problèmes, car votre fournisseur pense que le client est toujours... notre pute.
Müşteri yarım saat içinde gelir.
Les clients seront là dans genre 30 min.
"Müsteri her zaman haklidir." a ne oldu?
Le client a toujours raison, non?