Nagel перевод на французский
67 параллельный перевод
Bay Nagel'in de diyeceği gibi,
Comme dirait M. Nagel :
Bay Nagel benim ortağım.
M. Nagel est mon associé.
Nagel'le birlikte olduğum yıllarda onun şantaj pazarlığı yapanlara neler yaptığını gördüm.
Ces années passées avec Nagel... je l'ai vu faire beaucoup de chantages.
Sizin bir aileniz var, benimse Nagel'im.
Vous avez votre famille, j'ai mon Nagel.
Sen ve senin Nagel'in, eğer varsa, bir çift şantajcısınız, insanları kandırmak gibi bir ortak çıkarınız var.
Vous et votre M. Nagel, s'il existe... vous n'êtes qu'un couple de maîtres chanteurs, unis par votre ardeur à escroquer les gens.
Nagel diye biri var, sözüme inan.
Nagel existe, Je vous donne ma parole.
Ve Nagel adında biri var.
Et Nagel existe.
Nagel'e kendi payımı almayacağımı söyledim.
J'ai déjà dit à Nagel que je ne veux pas ma part.
- Nagel sana bir şey yapamaz artık.
- Nagel ne peut rien contre vous.
Bu gece Nagel'le konuşacağım ve mektuplarını geri alacağım.
Ce soir, je parlerai à Nagel... et je récupérerai les lettres.
Nagel'i arıyorum.
Je cherche Nagel.
- Nagel nerede?
- Où est Nagel?
Adının Nagel olduğunu söyledi.
Il dit qu'il s'appelle Nagel.
Söylesenize Bay Nagel, ofisinizdeki şu tavanı tamir ettirdiniz mi?
Dites-moi, M. Nagel, avez-vous fait réparer le plafond de votre bureau?
Bay Nagel, asıl sorunu anlamıyorsunuz.
M. Nagel, vous ne comprenez pas.
Üzgünüm Bay Nagel.
Je suis désolé, M. Nagel.
Evet Bay Nagel, New York'u araması için her yere haber bıraktım.
Oui, M. Nagel, je lui ai laissé un mot pour qu'il rappelle New-York.
Telgrafa cevap vermediğini biliyorum Bay Nagel.
Bien, évidemment il n'a pas répondu au télétype, M. Nagel.
Nagel çok öfkeliydi.
Nagel est fou de rage.
Nagel ile konuşmak istiyorum.
Appelez Nagel, je veux lui parler.
Öylece durma Herbie. Nagel'i bağla.
- Ne reste pas planté là, appelle Nagel.
Pekala, ayrılmayın. Nagel.
D'accord, une minute.
Hey, Nagel, telefonu yüzüme kapatacak kadar kazma olamazsın ya. Yapma.
Hé, Nagel, Tu ne serais pas idiot au point de me raccrocher au nez.
Nerede bu barones? - Barones Nagel.
- La baronne Nagel...
Neyse, ismi hatırlıyorsun - Nagel, ha?
"Nagel"...
N-A-G-E-L. Nagel.
N.A.G.E.L.!
Nagel. Tüm öğrendiğim bu mu?
C'est tout ce que vous m'offrez?
Barones Nagel, hmm?
"Baronne Nagel"...
Nagel mi? Barones Nagel? Polonya'ya geri dönecek biri değildir.
Elle ne retournerait pas en Pologne.
Nagel mı?
Nagel?
Nagel? Sanırım Paris'te çalışıyor.
Elle doit être à Paris.
Bay Nagel.
Herr Nagel...
Dorffman ve Nagel'i yakalamışlar.
Mais Nagel et Dorfmann.
- Ben Nagel planına dahilim.
- Je suis dans le plan de Nagel.
- Nagel'ın da mı bir planı var?
- Nagel aussi a un plan?
Ne diyorsunuz Bayan Nagel? Çok tatlısın.
- Vous parlez de quoi, Miss Nagel?
Lindsay Neagle, İleri Kapital Girişimcisi.
Lindsay Nagel, de Capitaux Avancés.
Bu bayanın adı Lindsay Naegle.
Voici Lindsay Nagel.
Bana, Gramad'ı ver.
- Nous cherchons M. Nagel. - Jimmy Cremmins?
Onu bulacağımız konusunda hiç bir fikrin var mı?
- C'est M. Nagel. - Vous savez où le trouver?
Ve o adamı bulmamız için bir fikrin yok mu?
Tous ces innocents qui ont perdu leurs maisons. Et tu n'as aucune idée où nous pourrions trouver M. Nagel?
Bay Laber Bu ismi bir yerden hatırlıyorum.
Ce M. Nagel... son nom se retrouve partout.
İlk olarak,
Et ce M. Nagel, alors?
fakat, sana zarar verenlere karşılığı verilecek. Senin ofisten ayrılman gerekiyor... belki de uzun bir süreliğine.
Mais quand nous saurons qui est à la tête de cette opération, et nous pensons que c'est quelqu'un de votre bureau, nous aurons M. Nagel.
Ben müşteri temsilciniz, Lindsay Naegle.
Je suis Lindsay Nagel, chargée de clientèle.
Korkarım fazlasıyla gerçek bir Nagel var.
Je le crains.
Nagel'i bulduklarında neler olduğunu asla bilemeyecekler.
En trouvant Nagel ici, ils ne sauront jamais ce qui s'est passé.
Bay Nagel!
M. Nagel?
Alo, Nagel?
Nagel?
Nagel! Nagel!
Nagel!
Nagel!
Nagel! Nagel!