Nakit olarak перевод на французский
426 параллельный перевод
Ayrıca, madamın isteği üzerine, faizin yarısı... her zamanki gibi hesapta kalırken... diğer yarısı, alışılagelmişin dışında... nakit olarak, madamın himayesine teslim edilecektir.
"soit virée comme d'habitude sur mon compte. " L'autre moitié, contrairement à d'habitude, "devra être remise en espèces à Madame."
Bir keresinde 5000 dolara ihtiyacım oldu, şıp diye verdi, nakit olarak.
Un jour, elle m'a trouvé 5 000 $ dont j'avais besoin, comme ça.
Yine de...? Yine de bana bir kaç frank ödünç verebilir misiniz? Nakit olarak.
Pouvez-vous quand même m'avancer quelques francs?
Hayır. Nakit olarak şu anda alacağım.
Je préfère cash tout de suite.
Nakit olarak 15,000 frank getir.
Apportez 15 000 francs en liquide.
Bir de nakit olarak...
Ah si! Encaissez...
Bütün varlığım nakit olarak bankada duruyor.
Ne sois pas idiot. Tout ce que j'ai est à la banque.
Peki, bu nakit olarak ne kadar eder?
Ca fait combien en liquide?
Ödeme derhal ve nakit olarak yapılacak.
Il nous paie en liquide, sur-le-champ.
Bu işlemi hatırladığım kadarıyla, ödemeyi nakit olarak yapmıştım... -... 25,000 pound.
Je me souviens de cette transaction, j'ai payé la somme en cash 25,000 pounds sterling.
Nakit olarak tanesi 500 dolar.
En espèces, environ 500 $ l'un.
Nakit olarak.
Maintenant.
Parayı nakit olarak getir.
Ramène l'argent - en liquide.
- Peşin ve nakit olarak.
- D'avance, et en liquide.
Kaptan Speedy, sizinle açık konuşacağım. Bu tekne için, elden nakit olarak, kaç para istersiniz?
Capitaine, combien voulez-vous de votre bateau?
Sadede gelirsek Bay Rink elinize nakit olarak 1200 dolar vermeye hazırız.
C'est là où nous voulons en venir, M. Rink. Nous vous remettrons, entre les mains, la somme de 1200 dollars en liquide.
Ben en kısa sürede ve nakit olarak ödemek istiyorum.
Je paierai vite, et en liquide.
Bana o döküntü otelleri beş milyonun altında bir fiyata verebilirsen nakit olarak tabii, vergi yüzünden, anlaştık demektir.
Si tu me cèdes ces hôtels miteux pour moins de cinq millions, en liquide, pour les impôts, alors marché conclu.
Törenden hemen sonra paramızı nakit olarak öderler.
On devrait pouvoir défiler tout de suite.
Bütün parayı nakit olarak ayın 1'inde istiyorum.
L'argent comptant avant le 1er du mois.
Şey, Blanche bu sefer hepsini nakit olarak almamı istedi.
Blanche veut tout en liquide, cette fois.
Nakit olarak müthiş bir servet var.
Il y a une fortune en liquide.
Ben Gondo. Bana nakit olarak 30 milyon yen gönderin.
J'aimerais 30 millions de yens en espèces aujourd'hui.
Nakit olarak üç milyon istemeye karar verdim.
Je veux les 3 millions en liquide!
Çekin karşılığını nakit olarak alacaksın.
Et il vous rendra la somme en espèces.
Başka depozitler de olacak. Nakit olarak.
Il y aura d'autres dépôts en espèces aussi.
Nakit olarak, 2.600.000 dolar.
Vous feriez quoi de 2600000 de dollars en espèces?
Para nakit olarak üç bankada.
Elle les a en liquide dans trois banques.
Parayı nakit olarak alsaydın daha çabuk olurdu.
Vous êtes restée des heures à la banque.
Hem de parayı nakit olarak istemiş.
En liquide.
Bir milyon doları nakit olarak çekmenin ihtiyatlı olmadığını o kadına söylemiştim.
Je l'avais prévenue qu'il ne fallait pas les prendre en liquide.
Nakit olarak.
En liquide.
Nakit olarak dediniz.
Vous avez dit en espèces.
Ayrıca senin de bildiğin gibi mevcut ekonomik krizde bu borçları çevirmek çok zordur. Bazı uzun vadeli ödünç alınan sermayenin nakit olarak kısmen de olsa bir bölümünü ödemek zordur.
Vous imaginez aussi qu'actuellement, il est difficile de transformer ces créances, parfois à long terme, en liquidités à l'aide de capitaux extérieurs.
İşte, ben o parayı nakit olarak topladım ve Florida'da bir evim var.
J'avais des fonds en espèces. J'ai une résidence en Floride et...
Diğer yandan, size 4000'i hemen şimdi nakit olarak verebilirim.
D'un autre côté, je peux vous verser 4 000 francs tout de suite en liquide.
Öldürülmen için yaptığım tüm anlaşmaları iptal edeceğim ve borcum olan paranın yarısını nakit olarak ödeyeceğim. - Ben de size güveneceğim.
J'annulerais tous les contrats sur votre tête et je vous verserais l'autre moitié, en liquide, où vous voudriez.
Siz oğlanlar hesabınızı nakit olarak mı ödüyorsunuz burada?
Vous réglez comptant ici?
Bu üç kat ne demek oluyor biliyor musun? Bu, nakit olarak üç milyon demek oluyor. Toplamda.
Trois étages de plus... c'est trois millions de marks en plus, grosso modo.
Dedektif nakit olarak 75,000 istiyordu.
L'inspecteur demande 75000 $ en liquide.
Son ödemenin teslim zamanı geldi, nakit olarak.
Paiement final sur livraison, en argent comptant.
Böylece herkes parayı nakit olarak alır.
On a tout calculé - en liquide.
Malların bedelini yanında nakit olarak getirecek.
Et il apportera le règlement total en billets de banque.
Yapamazsın. 100,000 frankı nakit olarak ödedim.
lmpossible. J'ai payé les 100 000 francs en espèces.
Parayı nakit olarak ödemiş.
Et cette personne l'a payé argent comptant.
Her şey sözlü olarak ve nakit parayla yürütülüyor.
Tout circule en liquide.
Edgar bana yaklaşık 2 milyon dolar bırakmıştı nakit ve hisse senedi olarak.
Edgar me laissa 2 millions de dollars en liquide et un portefeuille.
Burada tam olarak 150 dolar nakit para var.
Il y a là, environ... 150 dollars en liquide.
Ve benim elinde tam olarak 3,954.30 mark nakit var.
J'ai exactement 3954,30 en caisse.
Hem de nakit olarak, Amerikan doları.
En dollars.
Nakit olarak alabilir miyim?
Je pourrais avoir du liquide?