National geographic перевод на французский
133 параллельный перевод
Ulusal Coğrafya Birliğine üyelik için aday gösterildim.
J'ai été nominé pour être membre de la National Geographic Society.
- The National Geographic dergisi için.
- Pour la Revue de Géographie.
Dergilerde okuduğum kadarıyla.
Seulement d'après ce que j'ai lu dans le National Geographic.
Dr. Sheldrake'in ofisindeki "National Geographic" de onlar hakkında yazılanları okudum.
J'ai lu sur eux dans "National Geographic"... chez le Dr Sheldrake.
Tıpkı National Geographic'te okuduğum iğrenç porsuklar gibi.
Comme ces gloutons dont ils parlent dans le National Geographic.
National Geographic'te aslanlar ve kaplanlarla ilgili bir yazı vardı.
J'ai vu un truc à la télé sur les lions et les tigres...
Adın National Geographic'te çıksın istiyorsun.
On parlerait de vous dans le National Geographic.
Bahse varım şu kasa ağzına kadar... National Geographic veya Reader's Digest'in eski sayılarıyla doludur.
Je suis prêt à parier que cette caisse est pleine de National Geographics ou d'anciens numéros du Reader's Digest.
Bu National Geographic'ten. National Geographic'ten.
C'est National Geographic.
- National Geographic dergisinde falan mı?
- Où, dans le National Geographic?
National Geographic dergisinde bir resim görmüştüm.
J'ai vu une photo dans le National Geographic.
- "National Geographic" te okudum.
Je l'ai lu dans le National Geographic.
Belki de bizim "National Geographic" ten geldiğimizi düşünürler.
Ils croiront peut-être qu'on est de "National Geographic."
National Geographic şu Illehkam maskesini fotoğrafına ne kadar para verecek biliyor musun?
Tu sais combien National Geographic est prêt à payer une photo du Masque du Illehkam?
National Geographic dergisine yazı için malzeme toparlaman gerekiyor.
Et envoyez des articles à la National Geographic.
Bn Fossey, National Geographic'in fön makineniz için para ödeyeceğini sanıyorsanız, aldanıyorsunuz.
Si vous croyez que National Geographic... va vous payer sèche-cheveux et vernis à ongles, erreur!
National Geographic yeni bir sermaye onayladı ve çalışma izniniz uzatıldı.
La National Geographic a approuvé un nouveau financement. J'ai fait prolonger votre permis de travail.
- Bob Campbell, National Geographic.
Bob Campbell, National Geographic.
National Geographic resim istiyor.
National Geographic veut des clichés.
Muayenehanesinde National Geographic olmayan bir doktor gördünüz mü?
Vous avez vu des salles d'attente sans National Geographic?
Hayır, National Geographic.
Dans le National Geographic, ouais!
National Geographic'in İzlanda özel programında görmüştüm.
M. Masuto était très impressionné. Oui. Je l'ai piqué d'un National Geographic spécial Islande.
National Geographic'te çıkan herkesin çıplak olduğu kültürlere ne demeli.
Je me demande ce que font ces cultures où tout le monde est nu.
"National Geographic."
National Geographic.
National Geographic'ler okuyucu özetlenmiş kitapları ve Louis L'Amour.
National Geographic, Reader's Digest, histoires d'amour.
Yani bir National Geographic programı gibi, ama insanlar üzerine.
Une émission genre National Geographic?
Eğer, diyor annemiz ona gereksinim duyarsa onu National Geographic dergisinde bulabilir.
Il dit que si jamais maman a besoin de lui, elle peut le joindre... par le National Geographic à Washington.
Fotoğrafçıydı ve 1965'te buradaydı National Geographic için köprüler üstüne makale hazırlıyordu.
Il était photographe et il est venu ici en 1965... pour le National Geographic... photographier les ponts couverts de Madison County.
National Geographic fotoğraflarının net ama kişisel olmamasını istiyor.
Le Geographic veut des photos nettes... sans commentaire personnel.
Seni öylesine çok seviyorum ki. Babanızın ölümünden sonra, Robert'i aradım ama National Geographic'den ayrılmıştı.
Je t'aime tellement.
Uzun süre National Geographic'in sayfaları arasında yaşamıştım.
Je vivais dans un National Geographic.
National Geographic doğa söyleşisine katılmaya en çok yaklaşan oydu.
Son abonnement à National Geographic était son seul lien avec la nature.
Senin daha çok National Geograghic tipi olucağını düşünmüştüm.
Tu ne lis pas le national Geographic?
Bu National Geographic özel bölümleri, Oz'da oldukça popülerdir.
Les documentaires animaliers sont très populaires à Oz.
National Geographic dergisi çalışanlarını denizaslanlarıyla ilgili araştırma için bıraktım.
J'ai emmené une équipe de National Geographic... faire un reportage sur une colonie d'otaries.
- National Geographic.
- National Geographic.
Fermuarını çek, çünkü "National Geographic" dergisindeki...
Referme-la parce qu'elle commence à ressembler à une sorcière zouloue...
- Zulu kocakarılara benzemeye başladı.
- du "National Geographic".
National Geographic başımız üzerine.
Le National Geographic est toujours le bienvenu.
Şunu itiraf etmeliyim ki "National Geographic" de ondan daha şirin kızlar gördüm.
J'ai vu des filles plus mignonnes dans Trente millions d'amis.
Meme başı yalayan bir rahip var o da tek gördüğü memenin National Geographic'te olduğunu söylüyor.
un prêtre lécheur de téton... qui parle de seins pendants dans une revue.
National Geographic'e yollayabilirsin.
Envoyez-les au National Geographic.
Ben de dolabı National Geographic dergileri ile dolu, alaycı bir havacıyım.
Et moi, un aviateur cynique qui garde les National Geographic.
National Geographic, çok güzel bir dergi.
National Geographic est un merveilleux magazine...
National Geographic bize özel sayı ayırmalı.
National Geographic devrait nous consacrer une édition spéciale.
Ben! Ben, burası bir sürü güzel kızla dolu ve sen National geographic okuyorsun.Hadi ama
Ben, cet endroit est rempli de belles femmes... et tu es en train de lire National Geographic.
Yayımlanan her gezi rehberini ve National Geographic'i okumuşumdur.
J'ai dû lire tous Ies guides AAA et Ies National Geographic.
National Geographic'ye fotoğraflarını görmüştüm.
J'ai vu des photos dans National Geographic.
Kendi özel National Geographic'im bu benim.
pêcheur du fond polaire.
Huh? Çok aydınlatıcı bir dergidir National Geographic.
Un magazine très instructif.
Demek istediğim. Onlar annem ve babam. Fakat sanki....
C'était papa et maman, mais ils étaient... comme un couple de gnous dans un docu du National Geographic.