Nelly перевод на французский
325 параллельный перевод
Nellie Brown, Kayıtlı hemşire.
Nelly Brown, infirmière diplômée.
Nellie için kim yapmazdı ki?
Que n'aurais-je pas fait pour Nelly...
Bu, 18 yıl sonra Bayan Ingeborg Johnson gözetiminde büyüyen kızı Nelly için geri dönen Bayan Jenny.
C'est Madame Jenny, qui, au bout de 18 ans, vient chercher sa fille Nelly, qui a été élevée chez Mlle Ingeborg Johnsson.
- Merhaba! - Nelly... Eve geldin mi?
Nelly, tu es déjà là?
- Evet, Nelly için.
Oui, elle est pour Nelly.
Nelly...
- Nelly... - Qu'y a-t-il?
- Nelly...
- Nelly! - Qu'est-ce que tu as?
Bir anda çıkıp Nelly'i sahiplendin.
Vous venez chercher Nelly sans prévenir.
Nelly'nin huzuru söz konusuyken nasıl düşman olabiliriz?
Etre ennemies pour le bien de Nelly? Je ne comprends pas.
Nelly için en iyi şey benimle birlikte olması.
Mais vous devez comprendre que pour son bien, elle doit me suivre.
Sana bir şey söyleyeyim ama Nelly'e ya da başka birine hasta olduğumu söylememelisiniz.
Je dois vous dire une chose, si vous me promettez de ne le répéter à personne. Je suis malade depuis quelque temps.
Nelly benim için her şeydir.
Nelly est tout pour moi.
Nelly'nin rahatı burada iyi, oldukça mutlu.
Nelly se plaît, ici. Elle est heureuse.
Demek Nelly'nin kalmak isteyeceğini düşünmüyorsunuz.
Vous ne croyez pas que Nelly restera de son plein gré.
Nelly ve ben size çok minnettarız.
Nelly et moi, nous vous devons beaucoup.
Nelly, buraya gelebilir misin?
Nelly, viens ici un instant.
Jenny hala kasabada ve seni görmek istiyor.
Tante Jenny est ici, Nelly. Elle voudrait te voir demain.
Şimdi mutluyum Nelly.
Je suis heureux maintenant, Nelly.
Seni öpebilir miyim Nelly?
Puis-je t'embrasser, Nelly?
Nelly!
Nelly! Dis donc, petit diable!
Yabancılar vardı. Vahşi, hovarda bir dans. Bayan Johnson'ın Nelly'sine bir şey olmuş.
Il s'agissait de quelques visages inconnus, une danse folle et déchaînée et il s'était passé quelque chose avec Mlle Nelly.
Böyle bir skandaldan sonra Nelly için kasabada kalmak kesinlikle çok hoş olmayacak.
Ce ne sera pas agréable pour la pauvre Nelly de rester ici après ce scandale.
- Dinle! Bayan Nelly baloda trompet çalmış!
Que MIle Nelly a joué de la trompette au bal, hier.
Sen kocaman bir kızsın Nelly.
Tu es devenue une grande fille, Nelly.
Kendi güzellik salonum var ve çalışmak için ilginç bir yer.
J'ai un salon de beauté, Nelly. C'est un travail très intéressant.
Nelly, belki de nişanlanırsın.
Nelly, tu as peut-être un fiancé?
Nelly benimle gelmeye karar verdi.
Nelly a décidé de me suivre.
Jack, üvey kardeşimin oğlu ve kızım Nelly.
Jack, le fils de mon demi-frère, et ma fille Nelly.
- Nelly'den haber var mı?
Tu as eu des nouvelles de Nelly? Oui.
Jessie, gidip Nelly'i görsem mi?
Tu crois que je dois aller voir Nelly?
Nelly, buraya gel!
Nelly, viens.
Nelly evde yok, ama her an burada olabilir.
Nelly n'est pas encore rentrée, mais elle ne va pas tarder.
Nelly buradan hoşlanıyor gibi.
Apparemment, Nelly se plaît ici.
Mutti!
Mutti... Qu'y a-t-il, Nelly?
- Bana doğruyu söylemiyorsun.
Tu ne dis pas la vérité, Nelly.
Neden bu kadar nefret ediyorsun Nelly?
Mais Nelly, tu t'énerves...
O partiye Nelly ile gitmeyi istemiyor musun?
Vous ne voulez pas allez danser avec Nelly? Ce n'est pas ça.
- Söylemek istediğim asıl şey... - Nelly'e aşık mısın?
Que vous êtes amoureux de Nelly?
Ama Nelly gerçek bir. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz ya?
Mais Nelly est réelle, si vous comprenez ce que je veux dire.
Nelly hep sizden bahseder.
Nelly parle toujours de vous.
Bense Nelly'den.
Et moi, grâce à Nelly.
Nelly özlemiyle gezindim durdum, buraya da gelebilirim diye düşündüm.
Puisque Nelly me manquait là-bas aussi, mieux vaut l'attendre ici.
- Nelly sana mektup yazdı mı?
Nelly t'a écrit? Non.
Sevdiğim tek biri var, o da Nelly.
J'en aime une autre.
Bilmiyorum.
Je ne sais pas, Nelly.
Keşke sana yardım edebilsem!
Si seulement je pouvais t'aider... Tu peux m'aider, Nelly.
Hepsi bu kadar, Nelly.
C'est bien. - Ça ira, Nellie.
- Nelly için mi?
Pour Nelly?
Nelly eğlenmek için bir baloya gidiyor.
Nelly ira au bal.
Nelly çok sevinecek.
Nelly va être contente.
Demek ben, ben değilmişim, öyle mi?
Et toi, Nelly?