Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ N ] / Nihayet

Nihayet перевод на французский

7,057 параллельный перевод
Ama nihayet olduğun kişiyi yitirmeni istemiyorum.
Je refuse de te voir dégringoler.
Nihayet yüzünü hatırladım.
Je me suis souvenue de son visage. Enfin.
Nihayet aşkı buldum.
J'ai finalement trouvé l'amour.
Nihayet yuvamı buldum.
J'ai finalement trouvé un foyer.
Susie nihayet salonunda bana bir sandalye verdi.
Susie m'a finalement donné un fauteuil dans son salon.
Nihayet geldin. İyi miyiz?
Ça a pris du temps.
Koyduğumun hastalığının nihayet iyi bir yanı çıktı.
Enfin quelque chose de bien dans cette putain de maladie.
Bakın, nihayet kimin nefesi kesildi.
Tiens, t'es enfin essoufflé.
- Dong, nihayet geldin.
Ku, enfin!
- Nihayet. Sizi özleyeceğiz.
Enfin.
- Nihayet geldin.
Tu es là.
Nihayet!
Enfin!
Artık nihayet bir çıkış yolu bulduk.
Maintenant, nous avons peut-être trouvé une sortie.
Uyandın mı nihayet?
T'es enfin levé?
İstediğin kadar bekleyebilirsin ama şunu unutma ki nihayet kararını verip beni istediğin vakit artık burada olmayabilirim.
Prenez le temps nécessaire, mais n'oubliez pas... Quand vous vous serez décidée et que vous voudrez de moi, je ne serai peut-être plus là.
Seninle nihayet yalnız kalmayı.
Etre seul avec vous, enfin...
Nihayet bunu yapmaya karar verdiğimiz için çok mutluyum.
Je suis vraiment content qu'on le fasse enfin.
Yani, nihayet buraya gelmeye karar vermemizin...
C'est pour ça qu'on a enfin décidé
İhtiyarı nihayet tahtından ettin!
Vous avez abattu le vieil homme... enfin.
Nihayet neye dönüşeceğimizi öğreneceğiz.
Nous avons enfin la chance de comprendre ce qu'on est devenues.
Nihayet üsse döndün ve yanında da Grant Ward'u getirmişsin.
Vous revenez enfin, et vous ramenez Grant Ward dans la base.
- Nihayet!
Enfin!
İkimiz de hayatımızı kaderimizi aramakla geçirdik ve ben nihayet cevaplara eriştim.
Nous avons passé toute notre vie à chercher notre destinée, et j'ai enfin la réponse.
Monroe ve Rosalee nihayet balayına doğru yola çıktılar.
Monroe et Rosalie sont enfin partis en chemin vers le bonheur post-mariage.
Biz nihayet edebilirsiniz birbirimize karşı dürüst olmak.
On peut enfin être francs l'un envers l'autre.
Nihayet kaderi gördüğünde, Rusty...
Et quand tu verras finalement cette destinée, Rusty...
- Nihayet onlara ulaştığında ne oldu?
Et quand vous avez pu les entendre?
Tyler nihayet geri mesaj attı.
Tyler a fini par envoyer un message.
Nihayet yaptığına memnun oldum.
Je suis content que tu l'aies finalement fait.
Cinayet soruşturması nihayet oluyor mu?
Donc l'enquête pour meurtre arrive enfin?
- Nihayet huzura kavuştun.
- Tu as finalement trouvé la paix.
Nihayet yani.
Il était temps.
- Nihayet yahu!
Enfin!
- Nihayet.
Enfin.
Nihayet geldin, neredeydin?
Te voilà. T'étais où?
Bütün bunlar bitince, bu olaydan galip çıkınca umarım nihayet biraz mutluluk yaşamana izin verirsin.
Quand ce sera fini, quand tu l'emporteras, j'espère que tu t'autoriseras un peu de bonheur.
İyi, nihayet ortak bir yanımız var o zaman, pişmanlık.
Tant mieux, on a enfin une chose en commun. Le regret.
Indiana. Nihayet be.
L'Indiana!
! Oh, nihayet.
Qu'est-ce-que?
Nihayet size bahşedilen yeteneklerle birer Elçi olarak uyandınız.
Vous vous êtes enfin éveillés en tant que Messagers et avez reçu vos dons.
Leland'ı kefaretle çıkardı yüzlerce insanı Nero Health'da öldürmeye ikna edip nihayet mührünü kırdırdı.
Elle a fait sortir Leland... et l'a convaincu de tuer des centaines de personnes chez Nero Health, brisant enfin son sceau.
DNA nihayet test edildi.
L'ADN a enfin été testé.
Takma adımın anlamını çözmüşsün, nihayet.
Vous avez découvert mon nom de guerre... enfin.
Nihayet uykuya daldıklarında.
Quand, finalement, il s'endort.
Nihayet sizinle tanışmak büyük bir onur Profesör Setrakian.
Eh bien, je suis un grand admirateur de la vôtre.
10 yıl. 10 yıl sonra nihayet biri bana arka çıktı.
Il a fallu 10 ans pour qu'enfin quelqu'un me couvre.
Nihayet tanıdık bir öğe!
Enfin, un élément familier!
Nihayet elinize o şans geçti.
La chance se présente enfin.
Lemonade, nihayet buradasın.
Te voilà!
Hollywood'daki kalabalık bir caddede bir otobüse ve park hâlindeki bir araca çarpmasıyla... - Nihayet. -...
A propos du temps.
Nihayet.
Enfin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]