Nokta перевод на французский
5,552 параллельный перевод
Anlamadığımız tek nokta, bu yardımı bütün ajanlarımız bize geri gönderilirken nasıl yapacağımız.
Mais nous ne savons pas comment y parvenir quand on ne cesse de renvoyer tous nos hommes chez eux.
Nokta.
C'est tout.
Suçu kabul etmezsen kimse seni dinleyemez, nokta.
Si vous ne plaidez pas coupable, personne ne vous entendra.
İyi bir nokta o.
C'est un point important.
İyi nokta.
Bonne remarque.
Zayıf nokta bulmak için tüm sarayın yapısını inceledim.
J'ai examiné la strucure du palace tout entier pour trouver une faiblesse.
- İşaret ettiğin nokta makul kuşludan ibaret yani.
Votre but est d'avancer le doute raisonnable.
Şanslı olduğun nokta, bunları hiç kimseye söyleyememem.
Heureusement pour vous, je ne peux le dire à personne.
Ama, bak, kim Ajan Clark öldürdüğünü biliyordu o bina güvenlik kamera kör nokta edildi.
Mais celui qui a tué l'agent Clark savait qu'il n'y avait pas de caméra dans l'immeuble.
Belki de sadece bize katılırsın ve biz de sana bir kaç püf nokta gösteririz.
Tu peux peut-être te joindre à nous, et on pourrait te donner quelques conseils.
- Sıçramalarla nokta atışları yapar.
Ça saute, choisissant un endroit où atterrir.
Küçük bir kör nokta var orada yapalım.
Il y a un petit coin d'ombre là-bas, par contre.
Atıştırmalardan sorumlu olacak birini seçin. Ben de ona Costo kartımı vereyim, nokta.
Choisissez quelqu'un qui sera chargé des snacks, et je lui donnerai ma carte Auchan, point.
Harikalar-nokta-com.
C'est de la bombe.
Toplumumuzun geldiği nokta bu işte bu şiddet saplantısını en saf haliyle dışa vurma ihtiyacı.
C'est ce qu'est devenue notre société, cette obsession de la violence, le besoin de l'exprimer dans sa forme la plus pure.
Bu makul bir nokta.
C'est vrai.
- Nokta atışı yapmışsın.
C'est bien, ce travail.
Çarpıcı nokta.
Bon point.
Kör Nokta Çeviri : JnRMnT ( Ozan KANIK ) Sacit
♪ Arrow 2x11 ♪ Blind Spot Diffusé le 22 janvier 2014
Adamın bluetooth üzerinden yalan testine girmesini istiyorsun, tamam ama bir temel nokta oluşturmalıyım.
Quoi? Tu veux que ce mec passe un polygraphe via Bluethooth, cool, mais j'ai besoin de l'entendre pour établir une base.
Bu olaylardaki ortak nokta nedir?
Qu'est-ce que ces événements ont en commun?
Bulunduğumuz nokta şöyleydi ; devletin elindeki deliller, iddianame ne derece kuvvetli bilmiyorduk. Çok zor bir karar vermek durumundaydık, avukatımız kabul etmemiz için baskı yapıyordu. Devlet pazarlıksız bir talepte bulunmuştu.
Voilà où nous en sommes, aucune preuve d'aucune sorte, aucune information sur le dossier du gouvernement et nous devions prendre cette très difficile décision que votre avocat vous pousse à prendre, le gouvernement vous propose une offre non-négociable,
Başlamak için iyi bir nokta.
C'est un bon point de départ.
Hiçbir nokta artık yok.
Il n'y a rien.
Peki şunu söyleyin Ajan Keen, eşiniz şu an bulunduğumuz... -... Kör Nokta'nın yerini biliyor mu?
Dites-moi, Agent Keen... est-ce que votre mari est autorisé à connaître l'emplacement de ce site clandestin?
Milli İstihbarat bilmek istiyor, merkeze 10 kilometreden daha yakındaki bir Kör Nokta'mız nasıl oldu da ele geçirildi?
ODNI veut savoir comment un site secret americain à moins de 10 km du Capitol a été compromis.
Kör Nokta'ya giren ekibe ödeme Gestalten Landesbank'den yapılmış.
L'équipe qui est entrée dans le site secret a été payée via la Gestalten Landesbank.
Yadin, Kör Nokta'nın ele geçirildiği gün hükümet çalışanları arasındaki yazışmaları 3 gündür inceliyor.
Yadin a passé 3 jours à analyser les "sms de la tragédie" entre les employés du gouvernement le jour et autour du moment où la planque a été pénétrée.
Kara Nokta, hafızamdan çizdim. Keen'in çalıştığı birim.
De mémoire.C'est l'unité pour laquelle Keen travaille.
Kör Nokta Tesisi New York
SITE SECRET NEW YORK
Burada çok güzel, sıcak bir nokta var.
L'eau est chaude, ici.
- Ve hedef nokta şurası mı?
Et c'est le lieu juste là?
Önemli olan nokta, bu son fiyaskosuyla ortalığı bulandırdı. Artık savunmasız halde.
Le truc est, qu'avec ce dernier fiasco, il y a de l'eau dans le gaz, il est vulnérable.
İşte yanıldığın nokta bu!
C'est là que tu as tort!
Bir sürü açık nokta var.
Beaucoup de paperasserie.
"Beyaz Saray alev almadığı, yanmadığı veya etrafı alevlerle çevrili olmadığı sürece beni aramayın." Nokta.
"Ne m'appelle pas à moins que la Maison Blanche est en feu, en flammes, brulant jusqu'au plafond." Fin de la citation.
"Nokta operasyonu." "Tehdidi etkisizleştirme."
"frappe chirurgicale", "menace neutralisée".
Bir gece eve yürürken, acımasızca vurularak öldürüldü Bir işe silahla nokta-boş mesafeden sığır endüstrisi.
En rentrant chez elle, un soir, elle a été sauvagement assassinée à bout portant par un tireur engagé par l'industrie du bétail.
Buna bir nokta koyacağım artık.
Tu sais quoi? Je vais mettre une fin à tout ça.
Havuzdaki adaylar arasında hiç ortak bir nokta var mı elimizde?
Quel rapport avec les cadets de la piscine?
Kırmızı nokta lanetin ne zaman başladığını gösteriyor.
Les points rouges indiquent le début de la zone rouge.
Takip edilmeye değer tek ortak nokta tecavüz-cinayetlerin olduğu sırada New York'ta bir imalat kongresi vardı.
Le seul point commun qu'on ait trouvé qui semble intéressant à suivre, ce serait la conférence sur le commerce industriel à New York, à l'heure de nos viols - meurtres.
Ve hala bunun için gitmek istiyorum, biz sadece sizi bulabilirsiniz daha yüksek bir nokta, tamam mı?
Et si tu veux toujours le faire, on te trouvera un endroit plus haut, d'accord?
Asıl nokta eğer kalmana izin verirse güvenli bir şekilde burada kalacaksın, yalan içinde değil.
Le fait est que, si elle vous autorise à rester, vous êtes ici en toute bonne foi, sans mensonges.
Nokta nokta şeyler görüyorum.
Je vois toujours des points noirs.
Yoğunlaşmamız gereken nokta taşlar.
Notre objectif devrait être les pierres.
İnsanların Dişli Savaşları'nda anlamadığı nokta aslında savaşın dişlilerle hiç alakası bile olmaması.
! Les gens ne réalisent pas que la Guerre des Boulons n'a jamais vraiment été à propos des boulons.
Zayıf nokta yok.
Il n'y en a pas.
- Son bir nokta.
- Dernier détail...
İki nokta üst üste, kapa parantez. "
Deux-points, parenthèse.
Nokta.
Point.