Nuke перевод на французский
57 параллельный перевод
Atom Bombası.
Nuke.
Bana artık Atom Bombası deyin.
Appelle-moi Nuke.
Tamam, Atom Bombası.
D'accord, Nuke.
Hadi git bitir onların işlerini.
Vas-y, Nuke.
Bu sezon için Atom Bombası'na söz verdim.
Je suis attachée à Nuke pour la saison.
Atom Bombası demek istedin herhalde.
Tu veux dire Nuke.
Hayır, Atom Bombası dedim.
Non, j'ai dit Nuke.
Hadi, Atom Bombası.
Allez, Nuke.
Atom Bombası, tatlım!
Nuke, trésor!
Atom Bombası, afedersin.
Nuke, excuse-moi.
Atom Bombası bu adamlardan biri olabilir, ama senin hiç umurunda değil, Et Yığını.
Nuke pourrait être un de ces gars, mais tu t'en branles, Meat.
Bulls, Greensboro Hornets karşısında altı maçlık mağlubiyet serisini sonlandırmak istiyor. Atom Bombası LaLoosh sahnede şimdi.
Les Bulls vont essayer d'arrêter une série de six matchs perdants... contre les Hornets de Greensboro avec Nuke LaLoosh au lancer.
Yüce İsa adına, Atom Bombası'nın içindeki de ne öyle?
Jésus, qu'est-ce qui prend à Nuke?
Bakalım, gerçek Atom Bombası LaLoosh kendini gösterecek mi.
Voyons si le vrai Nuke LaLoosh va se montrer.
Atom Bombası, Crash'ı dinlemeye başladığında, her şey yoluna girdi.
Quand Nuke a commencé à écouter Crash, tout s'est mis en place.
Fakat Atom Bombası'nın kafası yine de karışıktı.
Mais Nuke était encore confus.
Atom Bombası, sen yanılıyorsun.
Nuke, tu te trompes complètement.
Sen hangi cüretle Atom Bombası'na benim yatağımdan uzak durmasını söylersin.
Comment oses-tu dire à Nuke de rester hors de mon lit.
Hadi.Süper Atom Bombası, onlara elindekini göster!
Allez. Montre-leur ce que tu as, Super Nuke!
Hadi göster onlara gününü, Süper Atom Bombası!
Montre-leur, Super Nuke!
Atom Bombası bu akşam deviremeyecek gibi.
Nuke lance trop fort, ce soir.
Şey, Atom Bombası korkuyor göz kapakları bugün sorun çıkarıyor ve yaşlı babalığı da burada.
Eh bien, Nuke a peur... car ses paupières sont bloquées et son vieux est là.
Atom Bombası kötü atışlar yapmasa da bunlar asla eski atışları gibi değildi... Ve galibiyet serisi 3-2'lik bir mağlubiyetle sona erdi.
Nuke n'a jamais pris le rythme, bien qu'il ne lançait pas mal... et la série gagnante a pris fin en perdant 3-2.
Ebby Calvin "Atam Bombası" LaLoosh.
Ebby Calvin "Nuke" LaLoosh.
Bak, Atom Bombası... Bu büyük lig vurucuları ilk zamanlar seni bi pinball makinesi gibi ışıldatmaya çalışırlar, tamam mı?
Ecoute, Nuke... les frappeur des grandes ligues vont t'allumer comme un flipper... pendant quelque temps, d'accord?
Hey, Atom Bombası.
Eh, Nuke.
Şimdi Atom Bombası gitti, onlar da genç bir tutucu getirmek istiyorlar.
Comme Nuke est parti, ils veulent prendre un jeune receveur.
Komik olan ise Atom Bombası için endişenlenmiyordum artık.
Ce qui est drôle, c'est que j'ai arrêté de m'inquiéter pour Nuke.
Crash haklıydı. Atom Bombası'nın Allah vergisi bir yeteneği vardı.
Crash avait raison- - Nuke avait un don.
Sağlık dairesi başkanı 20 dakika önce uyuşturucu ile alakalı olarak bir militan tarafından öldürüldü.
Le ministre de la Santé vient d'être tué par un accro au nuke, la drogue de synthèse.
Nuke, tarihteki en etkili uyuşturucu.
Le nuke. Le narcotique le plus générateur de dépendance de l'histoire.
Nuke!
Vive le nuke!
Şu an cinayetten aranan ve Nuke topluluğunun lideri Cain'den bir mesaj ulaştı elimize.
Ces images nous ont été envoyées par Cain, criminel notoire et leader du culte du nuke.
Nuke'le beni bebeğim.
Du nuke, ma poule.
Nuke.
Du nuke.
Nuke yükle bana.
File-moi du nuke.
Herkese yetecek kadar Nuke var.
Y a du nuke pour tout le monde.
Her durum için bir Nuke var.
Il y a un nuke pour chaque humeur.
Nuke parasına polis tarafında el kondu.
L'argent du nuke, saisi par la police.
Polis sendikası grevi ve halkın tezahüratları arasında Kuzey Metro Polisi göreve döndü ve Nuke Lordu Cain'i yakaladı. Sıradaki haber :
Prochain titre :
Bir daha bana öyle bağırırsan sana daha Nuke yok kaltak.
Ouvre encore ta gueule et t'auras plus de nuke, connasse.
İhtiyacın olan tüm Nuke.
On a tout le nuke que tu veux.
Nuke onlara kaliteyi ucuza sağlıyor.
Le nuke offre une grande qualité à un petit prix.
Nuke parası katliamında 13 ölü var.
13 personnes ont péri dans un massacre lié à l'argent du nuke.
Bu küçük kutuda bir mahalleyi uyuşturacak kadar Nuke var.
Ce récipient contient assez de nuke pour abrutir tout un quartier.
RoboCop her laboratuvarı ve her satıcıyı bulacak ve şehrimizi Nuke'dan temizleyecek.
RoboCop 2 recherchera les labos, les dealers, et nous débarrassera du nuke.
Küçük bir nükleer silah alın ve bir adamın götüne sokun.
Vous prenez une mini-nuke et vous la fouttez dans le trou du cul d'un mec!
Spin-nuke.
- Solo.
- Nuke, Milly'i eve bırakır mısın
- Nuke, ramène Milly. - Ça marche.
Cain muhtemelen mahkemeden önce ölecek.
Menacés par le syndicat, acclamés par la foule, des policiers ont repris le travail et arrêté le baron du nuke, Cain, qui pourrait mourir avant son procès.
Dizel gemiyi nükleer gemiye mi tercih ettin?
Vous avez troqué un nuke contre ce rafiot?