Oldunuz перевод на французский
2,780 параллельный перевод
Her zaman şirin bir çift oldunuz.
Vous avez toujours été un beau couple.
İyi arkadaş mı oldunuz artık?
Donc vous êtes copines, maintenant?
Artık erkek oldunuz ve ailemizle ilgili önemli mevzularda sizinle erkek olarak konuşacağım.
Je m'adresse à vous comme à des hommes sur des sujets importants, pour notre famille.
Kendi kendinizin müfettişi mi oldunuz?
Pour être votre propre responsable?
Ve böylece... Possumlara, benzeri görülmemiş beş harika zaferi nasıl kazandırdığımı öğrenmiş oldunuz.
C'est comme ça que j'ai mené les Marsupiaux à une cinquième victoire historique.
Hiç bir katliama şahit oldunuz mu, büyükelçi?
Avez-vous assisté à un carnage, ambassadeur?
Demek kaptan oldunuz.
Capitaine, hein?
paranız var, deniz filolarınız var, her zaman bizden daha iyi bir iş adamı oldunuz.
Vous avez de l'argent, une flotte militaire, vous avez toujours été de meilleurs hommes d'affaires que nous...
İyice tatmin oldunuz mu?
A t-il été convenablement satisfait?
Onun Vatikan'daki varlığından rahatsız oldunuz, değil mi?
Vous avez été gêné par sa présence au Vatican, n'est-ce pas?
Gerçeği unutacak kadar insan mı oldunuz?
Es-tu devenu à ce point humain que tu en as oublié la vérité?
Rachel, Chris Briggs'in tesisinize başka kadınlar getirdiğine şahit oldunuz mu? Evet.
Maintenant, Rachel, avez-vous vu Chris Briggs emmener d'autres femmes dans votre établissement?
Bize söyler misiniz son altı ayda nişanlınızla kaç kere birlikte oldunuz?
Vous pouvez nous dire, svp, lors des six derniers mois, combien de fois vous avez couché avec votre fiancé?
Adler'le bir bağ kurdun Kate ve sen sonunda birlikte oldunuz.
Adler et toi aviez développé une connexion et tu étais enfin avec Kate.
Bir çok kez parlamentoda konuşmacı oldunuz. Basına da söylediniz.
Vous l'avez soutenu maintes fois au parlement et à la presse.
Dosya doğru ise, sahip olduğunuz istihbaratı paylaşmakta başarısız olduğunu gösteriyor. Potansiyel İngiliz teröristlerinin, adlarını biliyordunuz,... ama onlar hakkında yaptırım yapmakta başarısız oldunuz. Çünkü adları nasıl bulduğunuzun, ortaya çıkmasını istemediniz.
Vous aviez les noms de terroristes britanniques potentiels, mais vous ne les avez pas transmis parce que vous ne vouliez pas révéler où vous les aviez eus.
Hep çok saygılı bir evlat oldunuz.
Vous étiez une fille très dévouée.
Diğerleriniz başarısız oldunuz.
Le reste d'entre vous avez échoué.
Tamam, sağ olun. Çok yardımcı oldunuz.
C'était très utile.
Milli oldunuz hadi!
Enfin dépucelés, les gars.
Bay DeGeorge, bir yıl önce birinin Tanya Matthews'ı öldürdüğüne şahit oldunuz.
M. DeGeorge, il y a un an, vous avez vu quelqu'un abattre Tanya Matthews.
Tesadüfe bakın ki bu site aracılığıyla birbirinize harika bir eş oldunuz.
Un heureux hasard veut que le site fasse coïncider ton profil avec le sien. Compatibilité de Profil
Bay Archer, hemen samimi oldunuz.
Comme vous êtes familier.
Küçük gizli sohbetimiz sırasında kendiniz vermiş oldunuz.
Vous les avez fournies, lors de notre petite discussion confidentielle.
Peki, siz yakın zamanda Webber ile çok kanka gibi oldunuz.
Tu es très copain avec Webber en ce moment.
- Boşanmaya razı oldunuz mu?
Vous consentez à divorcer?
Film yıldızı gibi oldunuz!
On dirait Shahrukh Khan et Rani Mukherjee!
- Onun ardından, arkadaş mı oldunuz?
- Puis vous êtes devenus amis?
Çok yardımcı oldunuz.
Vous avez été utiles.
Kahretsin, iyi bir çift oldunuz.
Putain, vous faites un beau couple.
Emekli oldunuz sanıyordum.
Je pensais que vous étiez à la retraite.
- Patty'e vakit tanımış oldunuz. - Senin söz hakkın yok.
{ \ pos ( 192,245 ) } On t'a rien demandé, tu bosses même pas ici.
Çok yardımcı oldunuz.
Ça nous aide beaucoup.
Artık bir üçlü oldunuz.
Vous êtes trois maintenant.
Arkadaş mı oldunuz?
Vous êtes potes, maintenant?
Bay Toller ve Bay North arasındaki çocukların tehdit edildiği konuşmaya tanık oldunuz mu?
Avez-vousentendu la conversation de Mr. Toller et Mr. North dans laquelle des menaces ont été faites?
Ama siz olmak istememe neden oldunuz.
Bien que ça ait l'air tentant avec vous.
Buraya geldiniz çünkü komiksiniz ve bu ayrıcalıklı ülkenin 5.000 dolarlık işine, yanında da börek ve şekerlemelere talip oldunuz.
Vous êtes là pour votre humour... Et aussi parce qu'on vous propose 5 000 dollars et des croissants.
Buna rağmen yandaş dedektiflerden kaçıp rehin mi oldunuz?
Mais vous avez lâché vos collègues et opéré seul dans une prise d'otage.
Ama başaranlar senle Pete oldunuz.
Mais ceux qui ont réussi, c'est Pete et toi.
Artık Jenna'yla kız arkadaş mı oldunuz?
Comme si tu étais son petite amie?
Derin sularda yüzme şansı yakaladınız. Tabii, EA olarak tüm parayı kazanmış olabiliriz ama siz de bir şey başarmış oldunuz.
Une chance de jouer dans la cour des grands. mais vous avez eu la chance de faire quelque chose de vous.
Bu cesur genç ruhların bizden istedikleri..,... daha uzun ve daha iyi bir yaşam için onlara yardımcı oldunuz.
Tout ce que ces jeunes nous demandent, c'est de les aider à vivre mieux et plus longtemps.
Böylelikle bana sadece yardımcı oldunuz. Şüphelerinizi size en çok güvenen insanlarla paylaşmadınız.
Vous n'avez fait que m'aider en cachant vos soupçons à ceux qui vous faisaient confiance.
Sessizliğiniz görevinizi sabote etti ve siz benim en büyük müttefikim oldunuz.
Votre silence sabotait votre propre mission, faisant de vous ma meilleure alliée.
Hayır, onların böyle düşünmesine siz sebep oldunuz.
Non, tu vois, c'est toi qui leur fais penser ça.
Hiç "Sherry Pie" oldunuz mu?
Avez-vous déjà été "Sherry Pie"?
Bienvenidos, amigos! Siz her zaman yanımda oldunuz.
Vous avez toujours été là pour moi.
Siz de çok yardımcı oldunuz.
Merci pour votre aide.
Doktor Grey sterilize oldunuz. - Bekleyin, bekleyin.
Docteur Grey,
Şimdi mutlu oldunuz mu?
Content?