Olin перевод на французский
73 параллельный перевод
Olin Caroll'la catisti.
Ils se sont tirés dessus avec Olin Carroll.
Burası Olin Binası.
Bien, c'est la salle Olin.
Ben Gerald Olin. Dolphin Oteli'nin müdürüyüm.
Gerald Olin, gérant de l'établissement.
Genel Müdür Gerald Olin, otelin trajik tarihi hakkında epey bilgi sahibi. Katliam listesini, hesap defterinden bahseden bir muhasebeci gibi soğukkanlılıkla ezberden okuyor.
Le gérant connaît la tragique histoire de l'hôtel sur le bout des doigts et récite les cas de carnage comme un comptable énumérerait les chiffres de son grand livre.
Ürkütücü eski odanda neden kalabilirim biliyor musun, Bay Olin?
Je peux entrer dans n'importe quelle chambre hantée pour une seule raison :
Bay Olin.
Monsieur Olin! Pouvez-vous lire
İlk turu korkunç Bay Olin, etkili saldırganlığıyla kazanıyor.
Le premier point revient donc à M. Olin, pour son agressivité évidente.
Olin otellerin verimli yaratıklara konfor sağlamakla ilgili olduğunu söylemişti.
Olin disait que pour un hôtel, tout réside dans un confort douillet.
Bravo, Olin.
Bravo, Olin.
Arzu ederseniz, sizi menajerimiz Bay Olin'e bağlayabilirim. İyi!
Si vous le désirez, je peux vous passer notre gérant, M. Olin.
O adi herife de fırçasını atayım! Olin! Güzel!
Il va savoir ce que je pense, le fils de pute!
İlk turu korkunç Bay Olin, etkili saldırganlığıyla kazanıyor. Kabul etmeliyim ki, bir anlığına beni neredeyse kandırıyordu.
Le premier point revient donc à M. Olin pour son agressivité évidente.
Steve Olin.
"Steve Olin."
Dedektif Olin, tanıştığımıza memnun oldum, efendim.
Enchantée, inspecteur Olin.
mm, dedektif Olin, kurbanlar kaybolalı yıllar geçti.
Cela fait des années que vos victimes ont disparu.
Olin cesetleri bulduğumuzu haber verdi.
Olin les a prévenues qu'on avait trouvé les corps.
Dedektif Olin, sizinle konuşabilirmiyiz, lütfen?
Inspecteur Olin, puis-je vous parler en privé?
evet? dedektif Olin, sana kim ailelere haber verme yetkisi verdi?
- Inspecteur, qui vous a autorisé à prévenir les familles?
detektif Olin, siz emeklisiniz.
Vous êtes à la retraite.
Dedektif.Olin'in ne yaptığını duydun mu?
Tu sais ce qu'Olin a fait?
şimdi, ded. Olin'in sizi bilgilendirdiğini biliyorum bugün iki ceset bulundu, ve biliyorum ki siz daha fazla bilgi istiyorsunuz.
J'ai appris que l'inspecteur Olin vous avait informé de la découverte de deux corps.
niçin bay Olin'le konuşmak istiyorsun?
Pourquoi voulez-vous parler à Olin?
Olin'in tanıdığı kadar iyi tanımıyorsunuz çavuş, sen ve teğmen provenza lütfen Todd West'i sohbet için buraya getirin şef, bir avukatı var.
Vous et Provenza, allez me chercher Todd West pour une petite discussion. Chef, il a un avocat.
Dedektif Olin bay Greeson'ı niye sıkıştıramıyorsunuz artık?
Inspecteur Olin, pourquoi ne pourrez-vous plus harceler M. Greeson
sizi bitirmeye zorlayan kanseriniz var.
J'en conclus que vous avez un cancer, inspecteur Olin.
Dedektif Olin ve ölüyorsunuz.
Et que vous allez mourir.
teğmen, dedektif Olin'e haklarını okur musun?
Lieutenant, citez ses droits à l'inspecteur Olin.
Ölmeden iki gün önce Stanton Olin'le yemek yemiş o da Irak'taki PKB'nin çalışanlarından biriymiş.
Deux jours avant sa mort, il a mangé avec Stanton Olin, un autre membre de son unité DEA en Irak.
Eğer Olin'in gerekçesi varsa adamımızı bulduk.
Si Olin a un mobile... c'est notre homme.
Olin'in evi güzel yerdeymiş.
Olin a une sacrée vue.
Olin?
Olin? Agents fédéraux.
Sana yardım etmek istiyorum Olin.
Je suis là pour vous aider.
Neden tanıyamazsın Olin?
Pourquoi ne le reconnaîtriez-vous pas?
Ayrıca elimizde onun ekibinden arabasındaki patlamadan son anda kurtulan Olin var ve arabasının altında bomba bulan ve benim yardımımla kurtulan King var.
On a un autre membre de son unité, Olin, qui a failli exploser dans sa voiture. Et on a King qui a trouvé une bombe sous son camion et l'a désarmée avec l'aide de moi-même.
Haberler iyi Bay Olin.
Bonnes nouvelles, M. Olin.
Önemli değil Olin vaktin var.
Tout va bien, Olin. Prenez votre temps.
Olin'in ve King'in de hayatını kurtardı.
Il a sauvé Olin et King, aussi.
Ross ilk önce Olin ve King'i mi çıkardı?
Ross a sauvé Olin et King d'abord?
Olin ve King yaşlı bayanlara şeker veriyorlardı ve sen karşı çıkıyordun.
Olin et King ont donné des bonbons à deux vieilles femmes, et vous n'étiez pas d'accord.
Olin vurdu.
C'était Olin.
Olin intihar bombacısını mı vurdu?
Olin a tué une kamikaze?
Olin sana dinden bahseder miydi?
Olin vous a-t-il parlé de religion?
Ross'un telefonundaki, King ve Olin'in arabasındaki bombaların adli tıp raporları geldi.
On a eu les résultats des bombes dans le téléphone de Ross, et les voitures de King et Olin.
Ama Olin'in arabasındaki patlayıcı TNT.
Mais l'explosif de Olin était du trinitrotoluène.
Hepsi mantıklı görünüyor ama bunu yapan kimse Olin'i öldürmeyeceğini biliyormuş.
Ça a fait une belle explosion, mais son auteur devait savoir que ça ne tuerait pas Olin.
Olin'in bana anlattıkları ya çarpıtılmış anılardı ya da yalan yanlış şeylerdi.
Soit Olin m'a raconté un souvenir très déformé, soit il m'a menti.
Bombacı Tarık değil. Olin.
Ce n'est pas Tariq... mais Olin.
Olin, içeride misin?
Olin, vous êtes là?
Bak bakalım Olin'in bugünün uçak yolcu listesinde var mı?
Vois si Olin est inscrit sur un vol pour ce soir.
Yazan ve yöneten Ingmar Bergman, oyuncu kadrosu da şöyle : Doris Svedlund, Birger Malmsten, Eva Henning, Hasse Ekman Stig Olin, Irma Christenson, Anders Henrikson, Marianne Löfgren, Bibi Lindqvist, ve Curt Masreliez.
Il est écrit et réalisé par Ingmar Bergman. Acteurs : Doris Svedlund, Birger Malmsten,
Olin.
Olin.