Ona borçluyum перевод на французский
471 параллельный перевод
Bu dansı ona borçluyum.
Je lui dois une valse délicieuse.
Sanırım ona borçluyum.
Et puis je lui dois une petite compensation.
Bildiğim her şeyi ona borçluyum.
Tout ce que je sais, je le lui dois.
Ona borçluyum.
Je lui suis redevable de m'avoir amené ici. Je vois.
Sana demiştim ki... Bunu ona borçluyum.
Tu n'as rien à faire ici!
Yani, ona borçluyum.
- Oubliez ça. Après tout, je le lui dois bien.
En önemlisi, bugünkü durumumu ona borçluyum.
Après tout, c'est grâce à lui si je suis ce que je suis.
- 700 dolar ve hepsini ona borçluyum.
700 $, et c'est à elle que je les dois.
Her şeyi ona borçluyum.
Je lui dois tout.
Aslında bunu ona borçluyum ama bu başka bir hikâye ve seni bununla sıkmayacağım.
Je les lui dois, mais c'est une longue histoire.
Ona borçluyum.
- Je lui dois.
Evet, sahip olduğum her şeyi ona borçluyum.
Tout ce que je suis, je le lui dois.
Her şeyi ona borçluyum.
Tout ça, c'est à lui que je le dois.
Ona borçluyum.
Je suis allée à lui.
Bunu ona borçluyum.
Je lui dois ca..
# Başlangıçta bana yardım eden... # Malum bir kişi vardı. # Bu onuru ona borçluyum.
Mais... il y a un homme, un certain homme, qui m'a aidée quand tout a commencé et c'est à lui que vous devez rendre cet hommage,
Ona borçluyum.
Je lui dois ça.
Her şeyimi ona borçluyum.
Je lui dois tout.
Sorun şu ki, elbiseler ve hastane masrafları için ona borçluyum.
Mais... je lui dois de l'argent pour des fringues et l'hôpital.
Bunu devam ettirmeyi ona borçluyum.
Je lui dois de continuer dans cette voie.
Ona borçluyum.
- Je lui dois. - Attends.
Ama anne bunu ona borçluyum.
Il n'empêche que je le lui dois, Mère.
- Her şeyimi ona borçluyum.
Je lui dois tout.
Bunu ona borçluyum.
Je lui dois ça.
Şu an olduğum her şeyi, ona borçluyum.
Je lui dois tout.
Kanun ve FBI hakkında ne öğrendiysem ona borçluyum.
je lui dois tout ce que je sais sur la loi et le F.B.I.
Ona borçluyum.
Je le lui dois.
Ve her şeyi ona borçluyum Topper.
Je lui dois tout, Topper...
York benim ortağımdı, arkadaşımdı. Ona borçluyum.
York était ma partenaire, une amie Je lui dois bien ça.
Ona çok şey borçluyum.
Je lui suis redevable. Avant de mourir, il a dit un mot.
Ben ona borçluyum.
Je lui dois.
Ona bunu borçluyum.
Je lui dois bien ça.
Ona hayatımı borçluyum Jerry.
Je lui dois presque la vie.
Yaptıkları için ona çok şey borçluyum. Bir şeye ihtiyacın olduğunda beni arayacak mısın?
Je lui dois beaucoup, pour tout ce qu'il a fait.
- Ona da bir yumruk borçluyum.
- Je lui en dois un aussi.
Ona iki milyon borçluyum!
Mais je lui dois deux millions!
- Ona çok şey borçluyum.
Je lui dois des services.
Ona hayatımı borçluyum.
Je lui dois la vie.
ona teşekkür borçluyum! Ben geleceğim!
Je vais le chercher pour le remercier.
Ona borçluyum.
Un vrai ami.
Ona hayatımı borçluyum.
Ma vie lui appartient.
Lora? O halde ona teşekkür borçluyum.
Je lui dois des remerciements.
- Ona her şeyimi borçluyum.
Paillettes!
Ona 250 bin dolar borçluyum, tamam mı?
Parce que je lui en dois 250.
Ona borçluyum.
Je Ie lui dois.
Ona 200.000 dolar borçluyum.
Je lui dois deux cent mille.
Bana 300 dolarlık zarar verdi. Ona bir dayak borçluyum.
Il m'a coûté 300 $ de dégâts et je lui dois un sandwich aux jointures.
Ona çok borçluyum.
Je lui dois beaucoup.
Sana da ona da borçluyum!
J'ai une dette envers vous deux!
Sanırım, değerli yaşantımızda ona çok şey borçluyum 2 yıl önce, bu kasabaya transfer olduğumda bir ara görünmüştü
Peut-être que je lui dois quelque chose. Il est apparu il y a deux ans, quand j'ai été transféré dans cette ville.
Oysa bunu ona borçluyum değil mi?
Je suppose que je dois tenir ça de lui, non?