Optimist перевод на французский
27 параллельный перевод
"Oyuncu" "Alaycı" "Çapkın", "Aldatan" "Optimist"
joueur allumeuse voyeur faux optimiste
Bak, denilebileceği gibi "optimist" biri değilim.
Ecoute, je ne suis pas un optimiste.
Böyle optimist düşünmekle ölümüne neden olacaksın.
- Ton optimisme pourrait te coûter la vie.
Biliyorum hayatı ve yaşamın değerini biliyorsun ve pozitif ve optimist bir yapın var. Ama ben öyle değilim işte.
Je sais que tu est vraiment pleine de vie, croyante, et tu as une vraie positive et optimisque vision du monde, mais je ne l'est pas.
Altı ayda bir kontrole gitmem gerekiyor, ama evet doktor çok optimist.
Je dois me faire contrôler tous les six mois, mais oui, le docteur est très optimiste.
Bir optimist olduğumu.
De l'optimisme.
Hep optimist oldunuz.
Vous avez toujours été un optimiste
Chicago'nun en optimist insanı... Miller ve Boone'un tesadüf eseri karşılaştıklarına inanabilir.
Les fins limiers de Chicago mettent la fatale rencontre entre Boone et Miller sur le compte du destin.
O hala bir optimist.
Il est toujours optimiste.
Bu kadar optimist olmana sevindim, Michael ; ancak öyle bir şey için devletin kaynaklarına ihtiyacımız yok mu?
Eh bien, c'est agréable que tu restes si positif, Michael, mais, ça n'aura pas besoin de ressources d'ordre gouvernemental?
Bay İnanılmaz konusunda senin kadar optimist olamıyorum.
Disons qu'on a pas les yeux en face des mêmes trous. Pardonnez-moi l'expression.
Eğer sizin ikiniz gibi rahatsız edici derecede optimist olursam sorayım bir, bunu nasıl yapmayı düşünüyorsunuz?
Pour calquer votre optimisme agaçant, on fait ça comment?
Süper optimist, çarpıtılmış versiyonunu değil.
Pas ta version super positive.
Hepinizin optimist olduğu söylenmişti bana.
On m'a dit que vous étiez tous des optimistes, là-bas.
Tamam. Tam bir optimist.
Méga optimiste.
Derin düşünelim ve birazcık optimist olalım.
Creusons tous profondément et trouvons un peu d'optimisme.
Bunu sekizde bir başarı olarak gör. Optimist olmak için iyi bir gün değil, evlat.
petit.
Millet... Optimist biri binanın tepesinden atlarken ne der?
Que disait l'optimiste en tombant de l'immeuble?
Ama ben optimist birisiyim.
Mais je suis un optimiste.
İdealist, romantik, optimist, idiot kocamın.
Mon idéaliste, Mon idéaliste, romantique, optimiste, idiot de mari.
JP, yersiz, mankafamsı optimist tavırların varken ezilmek zor şeydir.
C'est cet optimisme infondé et abruti qui est si difficile à battre.
Böylece Cal'da optimist oldu.
Ainsi Cal devint un optimiste.
Optimist Bursu'nu kazandım!
J'ai la bourse de l'Optimisme!
Evet, şüphe verici, daimi optimist hallerinin televizyon dizisiyle ilgili yargısını bulandırdığını düşünüyor ve burnunu kırdığı zaman Run Joey Run ve Boko Haram için de seni suçluyor.
Elle pense que vôtre éternel optimisme et vos encouragements suspicieux ont faussé sa décision de faire son show télé, et elle vous blâmait aussi pour la fois où elle s'est cassé le nez, "Run Joey Run" et Boko Haram.
Optimist biriyim, aptal biri değilim.
Je suis optimiste, pas idiot.
Ümitvar olabiliyor. İnsanların ona iyi davranacağı Konusunda çok optimist ve insanlar da bu durumdan bazen istifade ediyor.
Elle peut être pleine d'espoir, tellement, tellement optimiste que les gens sont bons avec elle, et... parfois, ils peuvent en profiter.
Güçlerimiz yok ve nasıl optimist olabiliyorsun?
On n'a pas nos pouvoirs, comment t'es optimiste?