Orléans перевод на французский
1,811 параллельный перевод
Fırtınadan sonra, Nijerya Katrina sonrası New Orleans gibiydi.
Après l'ouragan, le Nigeria était... C'était comme la Nouvelle-Orléans après Katrina, vous voyez?
On yıllar boyu, devlet bilim adamlarının önerilerini es geçti. Endüstrinin sulak arazileri oymaması gerektiğini söylemişlerdi. Bu, New Orleans'ı fırtınalardan koruyordu.
- Pendant des décennies, le gouvernement a ignoré les avertissements des scientifiques et a laissé l'industrie découper les zones humides qui protégeaient la Nouvelle Orléans des tempêtes.
New Orleans'ın mahvolmasının gerçek faili, bir fırtına değil ilerleme olarak süslenmiş açgözlülüktü. Teknolojideki bu muazzam ilerlemenin kaynağı neydi?
Le vrai coupable de la destruction de la Nouvelle Orléans n'était pas juste un ouragan mais l'avidité habillée en progrès.
New Orleans'ın yeniden yapılanmasının planlamanın devletin sorumluluğu olduğuna dair bir fikir dolaşıyor ortalıkta.
- Il y a eu cette idée qu'il est de la responsabilité du gouvernement de replanifier la contruction de la Nouvelle Orléans.
New Orleans'ı yeniden yapılandırmakla meşgul olan bir kaç kişiyle konuşacağız.
On va parler à des gens qui sont occupés à reconstruire la Nouvelle Orléans.
Savaşa girecek olsalardı, bunlar New Orleans halkının çok işine yarardı.
- Toutes ces choses seraient géniales pour les gens de la Nouvelle-Orléans s'ils s'apprêtaient à faire la guerre.
Ama burada, yardıma en çok ihtiyaç duyulan New Orleans'da bile devlet, serbest piyasa gazozundan sarhoştu.
Et alors même ici à la Nouvelle-Orléans, où l'aide était la plus nécessaire, le gouvernement préférait laisser faire le libre-marché.
New Orleans'ı yeniden inşa eden bin müteahhit orada olacak.
Un millier d'entrepreneurs en charge de reconstruire la Nouvelle Orléans seraient là.
Lütfen, Vali Nagin'e hoş geldin, diyelim
- Veuillez accueillir avec moi le maire Ray Nagin de la Nouvelle Orléans.
Ve üstün gayretini esirgemeyen, New Orleans Valisi, Nagin.
et le maire Nagin de la Nouvelle-Orléans, dont les défis sont énormes.
Çok özel projeleri gerçekleştirmek üzereyiz. Bunları New Orleans'da gerçekleştirmemiz daha önce mümkün değildi. Şimdiyse, New Orleans'da sığınma evlerini yapma fırsatı ve ayrıcalığını elimizde bulundurmaktayız.
Nous sommes sur le point de faire des choses vraiment uniques, des choses auxquelles nous n'aurions jamais pu nous attaquer dans la ville de la Nouvelle-Orléans, et maintenant nous sommes prêts et en position d'améliorer le logement public dans la ville de la Nouvelle-Orléans.
Çalışma şeklimiz tamamen değişecek. Ve bu değişim, bugün New Orleans'da başlayacak.
Tout va changer à propos de la façon dont nous travaillons, et ce changement commence aujourd'hui ici-même à la Nouvelle-Orléans.
Bu öğleden sonra, New Orleans'daki sığınma evlerini tekrar açacağız ve bu Amerikalıların kentlerinin bir parçası olmasına izin vereceğiz.
Cet après-midi, nous commencerons à réouvrir tous les projets de logements sociaux dans la Nouvelle-Orléans et permettrons à ces Américains de faire partie de leur ville à nouveau. [applaudissements]
Bildiğiniz üzere, New Orleans'ın Katrina karşısında bu kadar çaresiz olmasının sebebi, sulak alanların mahvedilmesiydi.
La principale vulnérabilité de la Nouvelle Orléans par rapport à Katrina était due à la destruction des marécages.
New Orleans'ı geri getirelim.
Ramenons la Nouvelle-Orléans.
En sonunda, New Orleans'ı yeniden inşa edecek işçiler ve kentin eski sakinleri için geri taşınma fırsatı doğacak. Sığınaklarını tekrar açacağız.
- Finalement, nous allons rouvrir les logements sociaux pour leurs habitants, pour les travailleurs qui pourront emménager et reconstruire la Nouvelle Orléans.
Bugün, New Orleans'da Louisiana yönetimini ve bin kadar müteahhitti tongaya bastıran eşek şakasını tanımlamak için bu sözcükler kullanıldı.
Tous ces mots ont été utilisés pour décrire la farce qui a piégé des représentants de la Louisiane ainsi qu'un millier d'entrepreneurs à la Nouvelle Orléans aujourd'hui.
New Orleans'ın üstünden geçen Bush veya Çinliler ne yapıyor diye Çin'e giden Nixon gibi.
Comme George Bush quand il survola la Nouvelle-Orléans, ou comme Richard Nixon quand il se rendit en Chine, pour voir ce que les Chinois mijotaient.
Kredi kartı bir yıl içinde New York, Miami, New Orleans Fort Laderdale gibi pek çok şehirde kullanılmış.
Sa carte de crédit a servi un peu partout : New York, Miami, la Nouvelle Orléans, Fort Lauderdale, sur la même année.
Son cinayet döngüsünü New Orleans'ta gerçekleştirmiş.
Il a accompli son dernier cycle à la Nouvelle-Orléans.
Asıl konumuza dönebilir miyiz? Testislerim New Orleans gibi oldu ve setler yıkılmak üzere.
Revenons à nos moutons, mes couilles sont la Nouvelle-Orléans et les digues vont céder.
Kalpazan New Orleans'da
Un escroc à la Nouvelle--Orléans.
New Orleans'ın en iyi terzisinin elinden kötü bir şey beklemem.
Ça ne m'étonne pas, car elle vient de la meilleure couturière de La Nouvelle-Orléans.
# Farklı mutluluklar var #
C'est La Nouvelle-Orléans
# Bir bilmece bu New Orleans #
C'est La Nouvelle-Orléans
# Gel artık New Orleans'a #
Venez à La Nouvelle-Orléans
# New Orleans'ta gerçek olur #
C'est notre Nouvelle-Orléans
Maldonya Prensi Naveen New Orleans'a geliyor.
Le prince Naveen de Maldonia va venir à La Nouvelle-Orléans!
New Orleans'a dönmeli ve bizi içine soktuğun bu meseleyi düzeltmeliyiz.
II faut rentrer à La Nouvelle-Orléans et sortir du pétrin que tu as créé.
# Eğer bir insan olsaydım, Uzanırdım New Orleans'a #
À La Nouvelle-Orléans Je jouerai, j'en fais serment
Tüm New Orleans şehri o zaman avucumun içinde olacak.
toute La Nouvelle-Orléans sera entre mes mains.
Buradan New Orleans'a kadar çok nehir var.
Il y a beaucoup d'eau entre ici et La Nouvelle-Orléans. Mettez-vous à nager.
New Orleans Limanı, herkes insin.
Port de La Nouvelle-Orléans! Tout le monde débarque!
Burası Hilal Şehir'in en gözde yeri olacak.
Ça va être le joyau de La Nouvelle-Orléans!
# New Orleans'da #
C'est à La Nouvelle-Orléans
New Orleans'dan birileriyle görüşüyor muydu?
Elle magouillait avec quelqu'un de la Nouvelle Orléans?
New Orleans ölmek için kötü bir kent olabilir.
Mourir à la Nouvelle Orléans peut être difficile.
New Orleans Garden Bölgesi zenginlerin, zengin bir hayat yaşadığı mekân.
Garden District, Nouvelle Orléans Où les riches vivent dans le luxe.
Bu nedenle, New Orleans onların Mekke'si oldu.
C'est pour ça que la Nouvelle Orléans est devenu leur Mecque.
12 aralıkta New Orleans'ta konser verirler ve "L.A. Woman" daki yeni şarkılarını da çalarlar.
Le 12 décembre, les Doors se produisent à New Orleans et interprètent des chansons du nouvel album, L.A. Woman.
Baylar ve bayanlar, yalnızca New Orleans'ı değil büyük Amerikan rüyasını da yeniden inşa edeceğiz.
[applaudissements] Mesdames et messieurs, Nous ne ferons pas que reconstruire la Nouvelle-Orléans.
H.A.N.O, New Orleans Sığınma Birimi, bunun haince bir şaka olduğunu söylüyor. İnsanları yok yere ümitlendiriyorsunuz. Geri taşınabileceklerini zannettiler.
- HANO, l'Autorité du Logement de la Nouvelle Orléans dit qu'il s'agit simplement d'une blague cruelle, d'essayer de donner à ces gens une espèce de faux espoir comme quoi ils pourraient réemménager.
Serbest piyasa hâlâ New Orleans'ı mahvetmekte.
Le marché libre détruisait encore la Nouvelle-Orléans.
Özellikle o New Orleans'ta olan bölümler.
Surtout à la Nouvelle-Orléans.
# New Orleans'ın her yerinde #
II n'y a qu'un lieu, qui vous attend
Prens Naveen New Orleans'a Geliyor
LE PRINCE NAVEEN À LA NOUVELLE-ORLÉANS
Sosyal sigorta numaran başka bir Rachel Summers adına kayıtlı. Kendisi, New Orleans'da öğretmen.
Ton numéro de sécu correspond bien à une Rachel Summers mais c'est une institutrice de Louisiane.
New Orleans'da alehimde kullanacağın bişey yok.
Et ils n'avaient plus rien contre moi, à la Nouvelle Orleans.
New Orleans, morg gibi oldu.
New Orleans est une morgue.
Onu alkoliklerin toplantılarına hatırlayamadığım kadar çok götürdüm.
Depuis la Nouvelle Orleans jusqu'à Lake Charles, je lui avait tenu la main quand il avait la tremblotte, et trimballé aux AA plus souvent que je ne m'en souvenais.
Sabah 8'de New Orleans'da... Royal ve St. Anne köşesindeki... çöp tenekesine koy.
Et a 8 : 00 demain matin, vous déposez le sac dans une poubelle au coin de Royal et St.