Otomobil перевод на французский
758 параллельный перевод
Sen otomobil konusunda uzmansın.
Vous, c'est les voitures.
KALİFORNİYA EYALETİ Otomobil Kampı ve Piknik Yeri
"État de Californie Parc d'autos et terrain de pique-nique"
Otomobil lastiği mi?
Un pneu d'automobile?
Patlamayan otomobil lastiği.
Un pneu d'automobile qui ne peut pas crever. Oh!
Havaalanından Deutscher Hof'a kadar otomobil kafilesi
Cortège de voitures de l'aéroport à l'Hôtel "Deutscher Hof"
Diğer bir deyimle sizi otomobil işine geri veriyorum.
En d'autres termes, vous retournez à la vie automobile.
Dodsworth Otomobil Firması, Samuel Dodsworth, başkanı ve kurucusu yaklaşık bir saat önce Union Motors'un malı oldu.
La société Dodsworth, dont Samuel Dodsworth est président fondateur... est passée aux mains de l'Union Motors il y a un peu plus d'une heure.
Amerika'da 20 milyon otomobil var.
Il y a 20 millions d'automobiles en Amérique.
Tatillerde çelik ve otomobil fabrikalarında çalıştım.
En vacances, je travaillais dans une aciérie et dans une usine auto.
Ne güzel otomobil.
Quelle superbe automobile!
12 yıldır otomobil için para vermedin.
12 ans que vous devez payer cette voiture!
12 yıldır otomobil için para vermedi.
Il n'a rien versé depuis 12 ans!
- Otomobil, banka açmadım. İyi akşamlar.
Les voitures, pas les banques.
Bu bir otomobil, kamyon.
C'est un camion.
Bir de otomobil alacaktım.
Et un camion.
Tabii ki otomobil kornası isterim.
J'adore les klaxons, pour sûr.
Rahibe Bessie bana yepyeni bir otomobil alacak kocaman kornalı.
Sœur Bessie va m'acheter une auto toute neuve avec un gros klaxon.
Bessie, Dude'a kocaman kornalı yepyeni otomobil alacağını niye söyledin?
Bessie, pourquoi as-tu promis à Dude de lui acheter une auto toute neuve avec un gros klaxon?
Ne güzel bir otomobil.
C'est pas une belle auto, ça?
Ne güzel bir otomobil.
Oh, elle est pas belle cette auto?
- Evet efendim. Çok iyi bir otomobil.
- Pour sûr qu'elle est belle.
Ucuza yepyeni bir otomobil almak ister misiniz?
Vous voulez acheter une auto tout neuve pour pas cher?
Baksanıza, Morgan'ın otomobil firmasına girmeyecek, değil mi?
Quels investissements?
Otomobil firması tamamıyla Eugene'in. Hayır, babanın çelik tesisi- -
Non, ça, c'est l'affaire d'Eugène Ton père s'intéresse aux laminoirs
Başka bir otomobil ve şoför bul.
Une autre auto et un chauffeur.
Geçirdiğim otomobil kazasını ve yanımda olan erkeği.
L'accident et l'homme qui était avec moi.
- Otomobil fanını kullandım.
- Sur un ventilateur de voiture.
Geçen yıl 35.000 erkek, kadın ve çocuk ülkedeki otomobil kazalarında öldü.
lci, les accidents de voiture... font 35 000 victimes par an.
Bildiğim bir otomobil kulübünü aradım. Plaka numarasını verdim.
J'ai donné le numéro à mon club automobile.
- Araba, vasıta, otomobil.
- Une voiture, une machine!
Otomobil mi? Kendinize subay mı buldunuz?
Vous vous êtes dégoté des officiers?
Otomobil kapsam içinde değil, fakat eviniz...
Une voiture ne suffirait pas...
Otomobil Kulübü, YMCA. Bir sürü yer. Hiçbirinde bir şey yok.
J'ai rencontré pas mal de monde de l'Automobile Club.
Otomobil nerede?
Nous devrions être là-bas.
Uluslararası Otomobil Kulübü'nün yetkilileri pistin işaretli güzergâhı ile yarış aranjmanlarını tasdik ettiler.
La tentative était placée sous contrôle officiel.
Günaydın, otomobil kazası, ha?
Bonjour... Accident de la route?
Ve deliller daha çok seni gösteriyor. Otomobil işin içinde olduğundan -
La charge pèse sur vous du fait de la voiture.
- Kusuda Otomobil'in yöneticisi mi?
- Le gérant des voitures Kusuda?
O Kusuda Otomobil'in varisi.
C'est l'héritier des Véhicules Kusuda.
Otomobil yarış pistinin ortasında durmanı ben istemedim.
Je ne t'ai pas demandé de te mettre au milieu de la piste.
Fairchild pırlanta gibi iyi bir şofördü..... baktığı sekiz otomobil gibi.
Fairchild était un brillant chauffeur d'une grande élégance, comme les huit voitures sous ses soins.
- Otomobil.
- Les voitures.
Michot'ya telgraf çekin, Paris'te ona bir otomobil ve bir apartman..... alsın ve bankamızdan bir kredi mektubu versin.
Ensuite, contactez Michot, il lui faudra une voiture à Paris. Et un appartement. Puis, une lettre de crédit de notre banque à Paris.
Şikago'daki otomobil okuluna gitti.
Roy a suivi des cours d'automobile à Chicago.
Kendine bir otomobil alıp... kullanmayı öğrenmesinin zamanıdır.
Il est temps qu'il ait son auto et qu'il la conduise.
Bana... bana bir de otomobil alırsın. Şöyle son model spor bir şey. Çok hızlı gidenlerden!
Et puis aussi, tu m'achètes une auto qui fasse 250 km à l'heure
Atsız araba... Otomobil mi?
Une automobile?
Otomobil Kulübü iyi bir firmadır...
Je ne veux pas dire de mal des collègues.
Otomobil mezarlığından çıkış yapan üç liberti gemimiz var. Üç tam mürettebata ihtiyacımız var. Bir tayfa başı, iki tayfa.
Et les trois repas avec, contre un renseignement.
Sevgilim, bir de otomobil acentesine uğrar mısın?
Passe au garage.
- Ne demek istiyorsun, araba mı? - Evet otomobil. - İki milyon.
2 millions...