Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ P ] / Plate

Plate перевод на французский

1,186 параллельный перевод
Hangar basıncı tamamen sıfırlandı, ama tutunmaya devam ediyor.
La plate-forme est dépressurisée, mais... il continue de s'accrocher.
Bir slogana mı?
Une plate-forme?
Ama burada bu olmamış. Lastik izi düz ve yatay kalmış.
Mais là la trace est restée plate.
Donanımla uğraşırken bu çocuğa elektrik çarpmış.
Je connais un gars qui a été électrocuté en travaillant sur une plate-forme.
Üst katı daha destekleri yerleştirmeden inşa ediyordun.
Tu as installé la plate-forme avant les piliers.
Düz ve metal.
Elle était plate, en métal.
- Bana viski ve su lütfen.
- Whisky eau plate... - Ça marche!
Formplat'a girin.
Attachez-vous à la forme-plate.
Orada bir iş bulurum.
Je trouverai un job sur une plate-forme au large.
Kira'dan Köprüye. İniş pisti yediye yanaşıyorum.
Nous approchons de la plate-forme d'atterrissage 7.
Runabout C pisti.
Plate-forme C.
Yanaşma bölmesi dörde yolluyoruz.
Ils accosteront sur la plate-forme quatre.
Klingon keşif gemisi 11 nolu yanaşma bölmesinden ayrıldı.
Le vaisseau de reconnaissance klingon a quitté la plate-forme 11.
Üçüncü kenetlenme odası.
Plate-forme d'accostage 3.
Ferengi nakliye aracı Sepulo yanaşma bölmesi beşe girdi.
Le vaisseau ferengi vient d'amarrer plate-forme cinq.
- Sekiz numara.
- Plate-forme huit.
Odo, bölme sekizde görülür güvenlik kuvveti sağla.
Maintenez en alerte l'équipe de sécurité de cette plate-forme.
- Bölme on iki.
- Plate-forme numéro douze.
Dünya düz mü?
Est-ce que la terre est plate?
Şehrin her sokağı düz olduğundan her yerde bisikletleri görebilirsiniz. Burası, bir bisiklet şehridir.
Chaque rue de la ville est plate donc il y a des vélos partout c'est la ville du vélo.
Alaska, Valdez'e hoşgeldiniz efendim.
Bienvenue en Alaska. Plate-forme 59 en vue.
Petrol platformunu kaybettik.
La plate-forme.
Bu petrol platformu değil, saatli bomba.
La plate-forme est une bombe à retardement.
Bu bir şey değil Ciddi hasar vermek için platforma gitmesi gerek.
On s'en tire tant qu'il touche pas à la plate-forme.
Onun platforma ulaşmasına izin veremeyiz.
Il doit pas atteindre la plate-forme.
Eğer platforma ulaşırsa... hepimiz Alaska'nın ortasında kocaman bir delik haline geliriz.
S'il atteint la plate-forme, on sera plus qu'un trou dans l'Alaska.
Burada kal, ben platforma gidiyorum.
Restez là. Je vais à la plate-forme.
Platformuma ne yaptığını bilmiyorum... ama her ne yaptıysan durdurmanı istiyorum.
Je sais pas ce que tu as fait à ma plate-forme, mais tu vas arrêter.
Fırlatmadan sorumlu personel dışında alanda kimse kalmasın.
Personnel de lancement sur la plate-forme.
969 sefer sayılı Minbari gemisi rıhtımdan ayrılıyor.
Le vaisseau minbari 969 décolle de la plate-forme.
Centauri Başgezegeni'nin hemen dışındaki bir uzay limanında kenetlendikten sonra buluşacaktık.
Elle avait convenu de me rejoindre une fois sur la plate-forme... de Centauri Premier.
Rıhtıma çekiyorum.
Je reviens vers la plate-forme.
9. rıhtımda sizi bekliyor olacak.
Elle vous attendra à la plate-forme 9.
İhtiyacın olan şey eğlencenin ne olduğunu bilmeyen bir platform :
Il te faut une plate-forme où ils ignorent tout du divertissement.
Elçi Parn'ın gemisi az önce 5. rıhtıma yanaştı.
Le vaisseau du légat Parn vient d'accoster à la plate-forme 5.
Şef, foton torpidosuyla yüklü Rio Grande ile birlikte, C pistinde bizi bekliyor.
Le chef nous attend sur la plate-forme C, armé de torpilles à photons.
Program yapıyorduk. Daima yüksek bir platformda duruyordum.
On était en concert, j'étais toujours sur une plate-forme
Yavan. Yavan ve eski araba lastiği gibi tadı var.
Elle est plate, et elle a un goût de vieux pneu.
Hepimiz hemfikiriz.
On est d'accord. La bière est plate.
- Mayınlar. Rüyandaki petrol platformu.
La plate-forme dans ton sommeil.
Ona Bayan Butterworth derdim çünkü krep gibi dümdüz kalçaları vardı.
Elle était plate et beurrée, on l'appelait "la crêpe".
Koyu renk saçlı, tahta göğüslü.
Cheveux bruns, poitrine plate.
Bundan çok daha kötü yerlerde çalıştığımı söyleyebilirim.
Chef de plate-forme J'ai connu pire.
9. rıhtım geminin kalkışa hazır olduğunu bildiriyor.
Plate-forme 9 reliée. La navette est prête à partir.
- 14. rıhtımda bir sorun var, kaptan.
- Des ennuis en plate-forme 14.
Programımıza yaptıklarının yanında bu hiç kalır.
Et c'est le chaos à la plate-forme d'arrimage.
8. rıhtıma yönlendirin.
Envoyez-le plate-forme 8.
Dünyadaki en akıllı adamlar Dünya'nın bir tepsi olduğuna inanmıyorlar mıydı?
De grands esprits ont longtemps cru que la terre était plate!
Bundan daha iyiydin Don. Oyunu kazandığını biliyordun ve haklıydın.
T'aurais dû le battre à plate couture!
... 7. bölgedeki 1A numaralı mekiğe binebilirler.
Les passagers du Starliner Azimov en transit vers les vols extérieurs... doivent prendre la navette 1 A sur la plate-forme 7.
Yavan, bunu görebiliyoruz.
Le fait qu'elle soit plate, on peut le voir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]