Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Q ] / Quelqu

Quelqu перевод на французский

162,979 параллельный перевод
Aaron Shore, biriyle irtibata geçti.
Aaron Shore est entré en contact avec quelqu'un.
Bu hamleyi yapabilecek rütbede biri.
Quelqu'un qui avait assez d'habilitation pour la prendre.
Ama bildiklerimi, öldürülmeden önce birine söylemeliydim.
Je devais avertir quelqu'un avant qu'ils me tuent.
İki yıl önce karısı, arabasıyla marketten eve dönerken yolda kazara birinin önünü kesmiş.
Il y a deux ans, sa femme rentrait de l'épicerie et a coupé la route à quelqu'un par accident.
Eğer bu Senatörler, partide benimsendiklerini bilirlerse, seçim vakti kollanacaklarına inanırlarsa taslağı geçirmek için bir sebepleri olabilir.
Si on peut assurer à ces sénateurs qu'ils ont une place au sein du parti, que quelqu'un les soutiendra aux élections, ils auraient une raison d'adopter la loi.
Ama mutfakta birtakım büyülü eller olmalı çünkü yemin ederim ki bu bir Pinesburger.
Mais quelqu'un fait des miracles en cuisine, parce que je suis sûr que c'est un Pinesburger.
Beyaz Saray'dan birilerinin Kirkman'ı varis atadığını biliyoruz. Bu kişi hâlâ hayatta olabilir.
On sait que quelqu'un à la Maison-Blanche a nommé Kirkman survivant désigné, et doit toujours être en activité.
Birileri bu belgeleri Batı Kanadı'ndan bizzat almış olmalı.
Quelqu'un a dû retirer lui-même ces documents de l'aile Ouest.
Birileri izlerini siliyor.
Quelqu'un couvre ses traces.
Birileri burada kalıp işleri yürütmeli.
Quelqu'un doit garder le navire.
Birinden bir şey yapmasını istedim.
J'ai demandé à quelqu'un de faire une chose.
Ağır bir veri silme programı kullanılmış.
Quelqu'un à utilisé un programme de suppression en force brute.
Demek istediğim... böylesine şey birine nasıl güvenebiliriz...
Non, ce que je veux dire c'est... comment pouvons-nous faire confiance à quelqu'un qui semble...
Biri dosyaları silerse şerefsizi takip edebileceğiz.
Si quelqu'un supprime ces fichiers, on va pouvoir traquer ce bâtard.
Meclis'i başkası patlattı ve kim olduğunu bilmiyorsun. Tom?
Quelqu'un d'autre a fait sauté le Capitole, et tu ne sais pas qui c'est?
Yardım edebilecek birini bulabilirim.
Je connais peut-être quelqu'un qui pourrait aider.
Ona bir şey hatırlatacak kişi ben olurum.
Si quelqu'un pouvait l'amener à se souvenir, ce serait moi.
Böyle bir kadının Stepulov gibi biriyle ne işi olabilir?
Comment une femme comme ça peut se retrouver mêler avec quelqu'un comme Stepulov?
Birisi de özel bir hastaneye alınması için kağıt imzalamış.
Quelqu'un a aussi signé un formulaire pour le transporter dans un hôpital privé.
Sonra... birisi... küçük seçimlerle başlamamı söyledi. Kahve ya da çay gibi.
Et quelqu'un m'a dit de commencer avec des petits choix, comme café ou thé.
Güvenlik kayıtlarını inceledim ve Turner'ı Siyah Tahoe ile götüren birini buldum.
J'ai regardé les caméras de surveillance et j'ai trouvé quelqu'un prenant Turner dansune black Tahoe.
Az kalsın birini öldürdüğüm için mi?
Avoir presque tué quelqu'un de sang froid?
Birisi seni kesiyor.
Je pense que quelqu'un est en train de te mater.
Hayır, vermez.
Ou il pourrait blesser quelqu'un.
Sandstorm'dan birini bile canlı yakalasak kârdır.
Prendre quelqu'un de Sandstorm vivant serait déjà énorme pour nous.
Buluşmalar ayarlayıp sana muhteşem, gereksiz hediyeler veriyor. Sonra da iş arkadaşlarını ve dostlarını öldürüyor?
D'avoir des rdv avec quelqu'un, qui vous offre ces merveilleux et inutiles cadeaux, puis qui tue tes coéquipiers et tes amis?
Haftasonu için başka biri olmak zevkliydi ama artık mesai zamanı.
C'était sympa de prétendre être quelqu'un d'autre pour le week-end, mais je suis... en retard là.
Birileri dinini bulmuş.
On dirait que quelqu'un a découvert la religion.
Birileri tüm dinleri bulmuş gibi.
On dirait que quelqu'un a découvert toutes les religions.
Daedalus'da başka bilmemiz gereken kişi var mı?
Quelqu'un d'autre de Daedalus dont on devrait savoir quelque chose?
Ya biri eve gelirse?
Et si quelqu'un arrive?
Seni biriyle çok tanıştırmak istiyorum.
Je veux vraiment te présenter à quelqu'un.
Zach savaş başlatacak bir saldırı planla - mıyorsa bile buradaki başka biri planlıyor.
Même si Zach Riley ne prépare pas une attaque américaine pour déclencher la guerre, quelqu'un d'autre le fait.
Biz lityum zengini bir ülkenin işgalinden kimin yararlanabileceğini araştırıyoruz.
On cherche quelqu'un qui profiterait de l'invasion d'un pays riche en lithium.
Şimdi gidip Jane'i kap, başkası onu kullanıp milyarlar kazanmadan.
Prenez Jane maintenant, avant que quelqu'un d'autre ne le fasse, et utilisez-la pour vous faire des millions de dollars.
Biz burada kimsenin olacağını sanmadık.
On ne savait pas qu'il y aurait quelqu'un ici.
Bu kadar yetenekli biri nasıl suçlu olur?
Comment quelqu'un bourré de talent devient un criminel?
Truman Protokolü her ne idiyse birisinin onu tamamen yok etmek için çok çalışmış olduğunu.
Quoique le Protocole Truman était, quelqu'un a travaillé très dur pour tout effacer.
Birine diyemeden ölürüm.
Je mourrais avant de le dire à quelqu'un.
Nasıl açılacağını bilen birisi tarafından açılabilir.
Ça a dû être ouvert par quelqu'un qui savait comment faire.
Eğer görevini yerine getiremeyeceksen, yapabilecek birini bulurum.
Si vous ne pouvez pas accomplir votre objectif, je trouverai quelqu'un qui le pourra.
Eper onu geri çevirirsen, senin yerine geçecek birini bulur ve sen de kimsenin senden bir daha haber alamayacağı kim bilir nereye gönderilirsin ve ne için?
Si tu lui tournes le dos, il trouvera quelqu'un d'autre pour prendre ta place. Et tu seras expédiée Dieu sait où et personne n'entendra plus jamais parler de toi. Tout ça pour quoi?
Gönüllü olmak isteyen var mı?
Quelqu'un d'autre est volontaire?
Egzotik düzeninden birini bulmam için bana yalvardı.
Il m'a suppliée de trouver quelqu'un de votre ordre exotique.
Fantastik birisi.
Quelqu'un... qui est fantastique.
Birisi bebeği itfaiyenin önüne bırakıp gitmiş.
Quelqu'un a laissé un nouveau né à ma caserne.
Birisi ön kapıya bırakıp gitmiş.
Quelqu'un vient de l'abandonner, juste devant l'entrée.
Sıradan bir çocuk korkunç bir kişi tarafından itfaiyenin önüne bırakılan...
Ce n'est qu'un enfant... qui a été abandonné par quelqu'un d'horrible à ta caserne.
Yeni doğmuş bir bebeği, birisi itfaiyenin önüne bırakıp gitti.
Quelqu'un a laissé un bébé devant ma caserne.
Sen çok iyi bir adamsın.
Tu es quelqu'un de bien.
Ama bunu yapacağına güveneceğim biri varsa, o da sizsiniz.
Mais si quelqu'un peut les tenir, c'est vous.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]