Quentin перевод на французский
1,315 параллельный перевод
Quentin.
Quentin.
Quentin harika bir cerrah.
Quentin est un excellent chirurgien.
Quentin ve Ben de bir yüz nakli ameliyatının tam ortasındayız.
Et Quentin et moi sommes au milieu d'une greffe faciale.
Quentin tamamen yetkin biri.
Quentin est tout à fait capable.
Quentin uyuşturucu kullanıyor.
Quentin se drogue.
Senden izin istemiyorum, Quentin.
Je n'ai pas à demander la permission, Quentin.
Seninle tartışmayacağız, Quentin.
On ne va pas argumenter avec vous, Quentin.
İki seçeneğin var, Quentin.
Vous avez deux options, Quentin.
Beni Quentin'le bırakacak mısın?
M'abandonner avec Quentin?
Ben de seni ve Quentin'i Gstaad'ta kayakta ya da St. Bart's ta yüzerken hayal ediyorum o zaman.
Alors j'imagine que toi et Quentin allez partir skier à Gstaad ou faire de la plongée à St. Bart.
Quentin'le daha fazla görüşmeyeceğim.
Je ne vois plus Quentin.
O ve Quentin ne zamandır çıkıyorlar?
Ca fait combien de temps qu'ils se voient, elle et Quentin?
Sanırım bunu açıkça söyleyeceğim artık, ama Quentin senin isteyebileceğin biri değil...
J'établis probablement une évidence, là, mais Quentin n'est pas quelqu'un que tu peux...
Quentin'e birşey söylemedin, değil mi?
Tu n'as rien dit à Quentin, n'est-ce pas?
Quentin'i kirala.
Engage Quentin.
Elizabeth Cruz, Quentin Costa.
Elizabeth Cruz, Quentin Costa.
Selam, Quentin.
Hey, Quentin.
Quentin, Ben- -
Quentin, je...
Quentin harika bir iş başarmış.
Quentin a fait un travail impressionnant.
Şey, belki de Kiki'yi yapması için Quentin'e sormalıydın?
Peut-être que vous devriez demander à Quentin de s'occuper de Kiki.
Seni uyarmıştım, Sean. Ona gücümüz yetmez. Ve Quentin'e ortalıkta s.kini sallayarak dolaşması için verdiğimiz paraya da...
Nous ne pouvons pas nous le permettre, et le salaire que nous versons à Quentin pour que tu joues avec lui.
Quentin ile kendini mi kastediyorsun?
Par nous tu entends toi et Quentin.
Gerçekten yine gitmiyorsun, değil mi? Beni Quentin'le bırakacak mısın?
Tu ne vas pas vraiment me laisser à nouveau, n'est-ce pas, m'abandonner avec Quentin?
Quentin'le nasıl olduğunu gördük.
On peut décider ce qu'on va faire de Quentin.
Quentin Costa arayıp Atlanta'dan buraya gelip işleri yoluna sokmada yardımcı olup olmayacağını öğrenmeyi düşünüyorum.
J'ai pensé appeler Quentin Costa, pour voir s'il peut descendre d'Atlanta et nous soulager un peu.
Bak, Quentin, Sean'ın sana ne dediğini bilmiyorum ama... birini alma fikrine hiç katılmadım, sadece ikimiz.
Ecoutez, Quentin, je ne sais pas ce que Sean vous a dit, mais je n'ai jamais accepté d'embaucher quelqu'un, encore moins un associé.
Zorlu satışı kendine sakla, Quentin.
Arrêtez le forcing, Quentin.
Quentin Costa bir saat kadar önce beni ziyaret etti.
Quentin Costa m'a rendu une petite visite il y a une heure.
Quentin, şu an yaraların üzerinde çalışmak bizim için pek uygun bir tutum olmaz gibi geliyor. Ama seni Dr. Sachs'a yönlendirebiliriz.
J'ai peur qu'exécuter un travail sur tes cicatrices ne soit pas vraiment prudent pour nous en ce moment, Quentin, mais nous pouvons t'adresser au Dr.
Quentin, sana yardım etmek istemiyoruz gibi anlaşılmasın..
Ce n'est pas que nous ne voulons pas vous aider, Quentin.
İyi olacaksın, Quentin, söz veriyorum.
Tout va bien se passer, Quentin, je vous le jure.
Bunu insanlara nasıl yapabildin, Quentin?
Comment pouvez-vous faire ça aux gens, Quentin?
Bundan kurtulamayacaksın, Quentin.
Vous ne vous en sortirez pas, Quentin.
Hadi Quentin!
Allez, Quentin!
Hiç bir çocuk Quentin'in yaşadıklarını yaşasa mantıklı bir şekilde büyüyemez.
Nul enfant ayant vécu ce que Quentin a vécu n'arriverait à grandir sainement.
Quenten'in defoları saklanabilirdi,
Les difformités de Quentin pouvaient être dissimulées.
ama Quentin ayrılmalarına izin vermemiş.
Mais Quentin a refusé qu'on les sépare.
Ama Quentin delirmiş ve zekiydi.
Mais Quentin était cultivé et brillant.
Gerçeği bulmayı umuyorum, Kit'in Quentin hakkında söylediği gerçekleşti ve biz de kendimizi bu kabusun içinde bulduk.
J'espère découvrir la vérité, de savoir que ce que Kit a dit sur Quentin est vraiment arrivé et mettre ce cauchemar derrière nous.
Adı Quentin Costa.
Son nom était Quentin Costa.
Bana tatlım deme, Quentin.
Ne m'appelle pas chérie, Quentin.
Quentin ve benim dün akşam bir toplantımız vardı. Geç saate kadar sürdü.
Quentin et moi avions une réunion d'affaires qui s'est terminée tard, c'est tout.
Hayır, diğer adam, Quentin.
- Non, l'autre.
Annen artık tek başına bir kadın.
Quentin? Ta mère est sa propre maîtresse, maintenant.
Bilmiyorum, Quentin.
Je ne sais pas, Quentin.
Kocası San Quentin'de 20 senelik cezasını çekiyor araçla adam öldürme ve uyuşturucu ticaretinden.
Son mari purge une peine de 20 ans à San Quentin pour meutre au volant, et trafic de drogue.
San Quentin'de üç yıI hapis yattıktan sonra ve elinde benim adım yazıIıyken sahilde ölü bulunmasından önce Kıvırcık hayatını Sembolik Araba Şirketi'nde çalışarak kazanıyormuş.
Entre 3 ans à San Quentin pour agression et sa mort avec mon nom sur sa main, Curly a gagné sa vie chez Symbolic Motor Car.
Portakal suyunun posası, Aptal İngiliz grubunun adı Pulp ( Posa ) Pulp Fiction, Quentin Tarantino -
La pulpe d'orange, les Rosbifs de Pulp, Pulp Fiction. Tarantino.
DeWitt, 10 yıldan müebbete kadar ceza alıp San Quentin hapishanesine gönderildi.
DeWitt fut condamné a 10 a 25 ans a San Quentin.
Quentin, gurur duydum.
Oh, Quentin, je suis si fière.
Ben Quentin Cooke.
Je suis Quentin Cooke.