Radford перевод на французский
89 параллельный перевод
Ayrıca Luke Radford'a aşık olduğunu sanıyordum.
De plus, je croyais que tu aimais Luke Radford.
Tam da düğünden konu açılmışken, Luke Radford'un çalışına benziyor.
En parlant de mariage, on dirait bien Luke Radford.
Neden sabah olduğunda Luke Radford'a göstermiyorsun?
Montrez-le donc à Luke Radford demain matin.
Sanırım sen ve Luke Radford evlenirsiniz ve bu mağarada yaşarsınız.
Non, je crois que vous devriez épouser Luke Radford et vivre ici dans cette grotte.
Sandak, Luke Radford'a git ve döndüğümde onu buraya getir.
Sandak, va chercher Luke Radford, qu'il soit là quand je reviendrai.
Luke Radford'uden bu kadar üzdüğünü bana anlatmanı istiyorum.
Je veux que tu me dises pourquoi tu traites si mal Luke Radford.
Bu arada Luke Radford'u gerçekten deli ettin.
En attendant, tu as rendu Luke Radford fou.
Muhtemelen katır kafalı Luke Radford idi.
Cette mule de Luke Radford, très certainement.
Eve gidiyorum, Luke Radford'un yanına.
Je rentre chez moi, voir Luke Radford.
Luke Radford.
Luke Radford.
Burası benim cadde.
C'est ma rue : Radford.
Bu, Radford. Sola dön.
Tournez à gauche.
Kuzey Hollywood'da Radford'da yaşıyor, In-n-Out Burger'in oralarda... In-n-Out Burger, Camrose'da ama...
Il habite à North Hollywood, sur Radford, près du In-N-Out Burger.
Kuzey Hollywood'da yaşıyor, Radford'da... Ahhh... şey, In-n-Out Burger'in orada...
Il habite à North Hollywood, sur Radford, près du In-N-Out Burger.
General Radford'a söylemeliyiz.
II faut Ie dire au général.
- Öncelikle, Radford'daki pornocunun bir otopark satışı yaptığını söyledi.
- Il y a le sex-shop. Le parking est gratuit le soir.
"Bak canım, Radford kulağımı yalıyor."
"Regarde, il me lèche l'oreille!"
- Alan Radford'ı arıyorum.
- Je cherche Alan Radford.
Bay Radford, fizik tedaviyi geri çevirmeye devam ederseniz, bu yataktan kalkmaya asla gücünüz olmayacak.
Si vous refusez la rééducation, vous ne vous relèverez plus.
Birincisi, çişin varken motosiklet kullanmak kötü bir fikir ve ikincisi, Bay Radford'u yatağından kaldırmak için tüm tıbbi deneyimlerimi kullanmam gerekiyordu.
Je ne referais plus de bécane la vessie pleine. Mon érudition convaincrait M. Radford de se lever.
Bay Radford, kilisede "Cocoon" filmini gösteriyorlar.
Ils passent Cocoon à la chapelle.
Ben de tam Bay Radford'un dosyasına bakıyordum.
Je consultais le dossier Radford.
Ve tam da Bay Radford'un dosyasına bakıyordum, çünkü ben...
Je suis Molly. Je me permets de...
Bay Radford, ağrınız var ama fizik tedavi istemiyorsunuz, doğru mu?
- Ça marche. M. Radford, vous souffrez mais refusez la rééducation?
Bay Radford'tan kolay vazgeçmeyeceğimi bilmenizi istiyorum.
Je n'ai pas renoncé pour M. Radford.
Eminim Bay Radford zaten yatağındadır.
Je parie que M. Radford l'est déjà.
Çoğunlukla sebebi, Bay Radford'un, "canın cehenneme, Dr. Cox" tavrıma ortak olmasıydı.
Radford aussi voulait faire la nique à Cox.
İyi gidiyorsunuz, Bay Radford! Sizinle gurur duyuyorum!
Bravo, je suis fier de vous.
İşte, dostum Bay Radford yatağından kalkıyor.
Chers amis, M. Radford sort de son lit!
Dr. Cox, Bay Radford ile ilgili olarak ters psikoloji uyguladığınızı biliyorum.
Vous m'avez fait le coup de la psychologie inversée.
Bunu halledebiliriz.
Radford, on peut discuter.
Ve hatta Pul Newman ve Robert Radford arasında, Gatlinburg / Tenesse den başlayıp Nashville e uzanan ye uzanan bir yarış bile planlamıştım.
J'avais même planifié une course de Gatlinburg, dans le Tennessee, à Nashville entre Paul Newman et Robert Redford.
Donald Dedmon Radford Üniversitesi rektörlüğünü kabul etti ve 1994'te emekli olana dek burada kaldı.
Donald Dedmon accepta la prà ¨ sidence de l'uniÎ ½ ersitÄ'de Radford, un poste qu'il occupa jusqu'à sa retraite en 1 994.
Hockley Terrace yakınında, Radford Parade bölgesinde.
Adjacente à Hockley Terrace, dans le quartier de Radford Parade.
Demek istediğim, ben piyanonun üstündeki o telefon kulubesini gördüğümde, Jeannie Radford'u düşünmüyorum, Avrupa'da geçirdiğim güzel zamanları düşünüyorum.
Quand je vois la cabine téléphonique sur le piano, je ne pense pas à Jeannie Radford, je pense au bon temps que j'ai passé en voyageant à travers l'Europe.
Tommy Radford?
Tommy Radford?
Bay Radford, günaydın.
Bonjour, M. Radford.
Bay Radford bu film hayatınızın neredeyse 40 yılını içeriyor.
M. Radford... Ce film fait partie de votre vie depuis 40 ans.
- Bill. Radford'un onun filmi izlemesine izin vermeni anlıyorum.
- Bill, vous laissez Radford regarder ce film.
Radford`un filmleri enfeksiyon gibi.
Le film de Radford est comme une infection.
Orada olanlar için kilit anahtar Radford.
Radford est la clé de ce qui s'est passé là-bas.
Ted Radford. Bu adam New Haven'da kapatılmış bir seri katil.
Ted Radford, le type qui joue le tueur, a été enfermé à New Haven.
Gerçekten korkunç olan şey ise Radford katliam yaparken bu filmi izliyormuş.
Le pire, c'est que Radford regardais ce film quand il a été abattu.
Sen de ben de, her şeyin anahtarının Radford olduğunu biliyoruz.
Vous et moi nous savons que Radford est la clé.
Radford insanları korkutmaya takıntılı bir adamdı.
Radford était obsédé par l'idée de faire peur.
Radford`un durumunda bu sadece onun zevk almasını artırıyor.
Dans le cas de Radford ça a juste renforcé son obsession.
Kımıldama Radford!
Bouge plus Radford!
Bay Radford, benim.
M. Radford, c'est moi.
Yine arkaya, yanında John Radford.
Le revoilà, avec John Radford.
- "Kimse bilemez."
- Sam Radford.
Ve işte Bay Radford yatağına geri dönüyor.
Et retombe dedans.