Radisson перевод на французский
52 параллельный перевод
Radisson'u mu ayarlamış?
C'est au Radisson?
Radisson.
Le Radisson.
Burası Radisson, yani oldukça iyidir.
C'est un Radisson, donc c'est bien.
Parayla birlikte Dayton Radisson Park alanının üst katına gelmeni istiyorum. 30 dakika sonra.
Rendez-vous sur le parking du Radisson dans 30 minutes.
Bana Radisson'da bir oda tuttular.
Euh, partout à travers toute la ville, au Radisson...
Herkes Raddison'da kalamaz değil mi?
On ne rentrera pas tous au Radisson, pas vrai?
Raddison'da kalıyor.
Il est au Radisson.
- Hayır. Radisson Hotel'e gidelim.
Non, je vais à... l'hôtel Radisson.
Yani Radisson'a vardoğımızda..
En arrivant au Radisson...
Pardon? Radisson, insana tuhaf bir hava veriyor,
Radisson, ça dégage un truc...
Orası tam "Bakın Radisson'da sadece iş konuşulur" gibi bir yer.
Genre : "J'ai une réunion au Radisson."
- Radisson'a hoş geldiniz.
- Bienvenue au Radisson.
Nerde kalıyorsun bu gece? Radisson'da mı?
Alors, vous restez au Radisson?
İşteyken de geri aramazlar, Orlando'da iki geceyi onlarla birlikte bir Radisson Oteli'nde geçirdikten sonra da aramazlar.
Ils ne vous rappellent jamais au travail et ils ne vous rappellent pas après avoir passé deux nuits avec vous dans un Radisson à Orlando.
Bütün Radisson puanlarıma mal olacak, ama başka ne için kullanacağım ki?
Vous devez vous battre à la mort.
Yapabileceğim en iyi şey size Radisson'dan bir süit ayarlamak.
Le mieux que je puisse faire pour vous, est de mettre à votre disposition une suite au Radisson.
Gerçekten mi? Radisson'dan?
Vous promettez Au Radisson?
- Harika, bir süit.
- Parceque c'est génial. Une suite au Radisson.
Scranton Radisson otelde bir ay kalmaktan iyiydi.
- C'est mieux qu'un mois à Scranton.
En yukarıda görüşürüz, çocuklar.
on le voit là-haut mon p tit a moi la suite royale du Radisson!
Radisson daki kral dairesinde! Yumuşak koşu, Waj.
Cours pas trop vite, Waj
Burada açacaklarına inanamıyorum. Radisson oteli bile yok.
J'en reviens pas qu'ils ouvrent ici.
Hayır, sen ve hislerin evde kalabilir ve Radisson oteline gidiyorum.
Non, toi et tes sentiments vous pouvez rester dans l'appartement, Moi je serai à l'hôtel Radisson.
Bilemiyorum. Radisson'da bir de.
Je ne sais pas, c'est jusqu'au Radisson
Oh, Radison yok mu?
Oh, le Radisson
Çünkü Kahire Radisson lüks otelindesin.
Parce que tu est dans le Radisson du Caire
Bay Radisson Hilton.
Monsieur Radisson-Hilton.
Doğru ya. Burası Radisson Oteli, sen de odanı beğenmedin.
On est au Radisson et vous n'aimez pas votre chambre?
- Burası neden Radisson değil?
- Pourquoi on n'est pas au Radisson?
- Onu Radisson'a yerleştirdim.
- je l'ai déposé au Radisson Blu.
Felsefe 150. Radisson, 11 : 00 on Pazartesi, Çarşamba, ve cuma.
Radisson, 11 : 00 le Lundi, Mercredi, et Vendredi.
Ben Profesör Radisson ve bu da Felsefe 150, dersi.
Je suis le professeur Radisson et ceci est le cours de Philosophie 150,
Hepsi ölmüştür. PROFESOR RADISSON :
Enfin, cela n'est pas le cas.
PROFESOR RADISSON :
Dieu est mort.
hayatındaki en önemli kişi kim? Ben mi yoksa Professor Radisson mu?
Qui est la personne la plus importante... moi ou le Professeur Radisson?
harika.. PROFESSOR RADISSON : hala bir yerlerde dünyanın düz olduğuna inananlar var. hala üstün bir ilahi gücün varlığına inananlar.
Pour ceux ici qui croient que la terre est plate, qui croient en l'existence d'une suprême divinité sans être nécessaire ou auto-évident, ou les deux.
Professor Radisson savcı olacak ben de savunma avukatı olacağım. ve sizler de jürisiniz.
Avec le Professeur Radisson comme procureur, et moi comme avocat de la défense, et vous comme jury.
PROFESSOR RADISSON : sana söyledim bunu kabul edemem. buna izin vermeyeceğim.
Je le refuse.
Professor Radisson, açıkca ateist olan bir kişi ahlaki mutlak kurallara inanmaz ders müfredatında diyor ki final haftası bu konuda bir sınavımız olacak.
Professeur Radisson, qui est clairement un athée, ne croit pas en des absolus moraux. dans son plan de cours, il prévoyait nous donner un examen dans les 2 dernières semaines
bu tartışmada Professor Radisson haklı ise eğer bütün bu çabamız, tartışmalarımız burda karar verdiğimiz her şey anlamsız demektir.
Si le professeur Radisson a raison, tout cela, l'ensemble de notre lutte, notre débat, tout ce que nous décidons ici n'a pas de sens.
- Holiday Inn. Aileyi Radisson'da bir süite alalım.
Mets-les au Radisson.
- Radisson'da bir şampanya odası değil.
C'est pas le champagne en chambre à l'hôtel.
Gezmeyi severim ama Raddison'ı, Motel6'yı... ve Extended Stay'i geçtik.
J'adore me promener, mais on a passé le Radisson, un Motel6 et un Extended Stay.
Burası Radisson şehrin 5 yıldızlı otellerindendir.
Le Radisson se trouve ici, c'est aussi un hôtel 5 étoiles.
Raddison Oteli'nde.
Au Radisson.
PROFESSOR RADISSON : hadi Mina bu benim içim çocuk oyuncağı.
Je ne fait que m'amuser.
PROFESSOR RADISSON : harika.
À la salle à diner
PROFESSOR RADISSON : iyi bir fransız Merlot şarabı bu yemeğin yanında iyi gider.
Rien de tel qu'un bon merlot pour commencer.
Professor Radisson'nun gösterdiği gibi
Comme le professeur Radisson l'a souligné,
kampuste ben, Profesor Radisson'ım tamam mı?
Sur le campus, Je suis le Professeur Radisson, ok?
PROFESSOR RADISSON :
Eh bien, c'est pratique.