Refrain перевод на французский
432 параллельный перевод
Sırayı atla, koro söylesin, tempo.
Laisse le couplet, passe au refrain, tempo.
İkinci koro, Biraz caz, biraz hareket.
Le 2e refrain, un peu de jazz, un peu de punch.
- Koro "Fa Diyez" le başlasın.
- Le refrain en fa dièse.
Önce ben giriş yapıyorum, sonra siz koro olarak gireceksiniz.
Bon, je chante un couplet et vous chantez le refrain.
Sonra tekrar koro ve ardından ufak bir dans.
Ensuite on fait un autre refrain et on se fait une petite danse.
- İlk koroyu keselim mi?
- Tout le premier refrain?
Kearns, ilk koroda dansa girin ve orada bitirin.
Kearns, passez à la danse durant le 1 er refrain et finissez-en.
Şu görev zırvalıklarını senden burada dinlemiştim, daha fazla demir adam, daha fazla genç kahraman yaratmak.
Je vous ai entendu réciter le même vieux refrain... devenir des hommes de fer, de jeunes héros.
Melodi çok saçma Sözlerin bir anlamı yok
Il est idiot ce refrain Les paroles ne riment à rien
Göğsünde delik açtığım zaman böyle konuşamayacaksın.
Quand je t'aurai troué la paillasse, tu siffleras un autre refrain.
Aynı hikaye. Yeni bir şey yok.
Toujours le même refrain!
Güzel müziğin günü aydınlatacak.
Ton gai refrain met du bleu dans nos cœurs
Güzel şarkınla geleceksin.
Ton gai refrain met du soleil dans nos cœurs
Nakaratı bitirdiğinde sahne ışıklarını söndür.
Allume dans la salle dès la fin du refrain.
Mary, yeniden sahneye çıkmanı istiyorum.
Bisse le refrain, Mary! Vas-y!
İddia ederim bu cümleyi yeterince duymuşsundur.
Ce refrain-là, vous le connaissez bien.
Eskilerden çok güzel bir ilahiyi söyleyen tatlı bir ses.
Une voix douce qui chante un vieux refrain.
Ama bir de kötü günler gelip, parasız kaldığınızda gör.
Mais ils changent de refrain quand ils sont fauchés.
- Hepsi öyle der.
- Je connais le refrain.
# Mutlu bir nakarat ile #
Avec mon gai refrain
Ah, hayır. Bu kadar da hayat kurtarıcı değil.
Toujours le meme refrain :
Anlamıştım. Hiç söz yok.
Il n'y a pas de refrain chanté.
Ağzını açar açmaz sana ne der biliyor musun,...
Il va te ressortir le vieux refrain :
O Çin lokantasında hep en öndeki masa ve satış için karısını boşayacağına dair o inandırıcı sözler.
Toujours la même place chez le Chinois et le même refrain au sujet de son divorce.
Barış görüşmesi. - Hep böyle başlarsın.
- Toujours le même refrain!
Bizim melodiyi sokuverin!
Lancez notre refrain! Le son!
"Michele'e sor", hep bunu söylüyorsun.
Toujours le même refrain!
Modası geçti. - Dinleyelim seni.
Chante-moi le refrain.
Aşk hatıralarda kalan eski bir şarkı Sarhoş kemancı çalar kemanını
L'amour est un si vieux refrain Qu'un violoniste ivre joue
Bırakalım nakaratı bitirsin.
- Après le refrain.
- Demin öyle demiyordun.
Tu changes vite de refrain.
Aynı şarkıyı yıllardır dinliyoruz.
On entend ce refrain depuis des années.
Her derste aynı hikâye. "Lütfen, efendim, formam yok, efendim."
À chaque leçon, le même refrain :
Bakalım şimdi hangi telden çalacaksın!
Vous allez chanter un autre refrain!
Şu eski ağlama. Zavallı ben.
Toujours le même refrain.
Arkasından ne geleceğini biliyorum :
On arrive à ton refrain préféré!
Evet, bunu daha önce de duymuştum.
Je connais ce refrain.
Demagoji! Ne demek istediğini biliyorum.
Epargnez-moi votre refrain d'accord?
Eminim yaparsın. Bunu daha önce de duymuştum.
- On connaît le refrain.
Anlatın bakalım. Benim bu yaşlı kulaklarım bir doğum günü şarkısı mı duydular?
N'ai-je pas ouide mes vieilles oreilles un refrain d'anniversaire?
Reklam yapmana gerek yok.
Pas besoin du refrain commercial.
Söyleyeceğiz bu nakaratı onlara
On chantera ce refrain aux escrocs
- Pardon, içki beyninizi bitiriyor.
L'alcool vous embrume la cervelle. - Le refrain, mon vieux!
Burası şarkının geçiş kısmı.
Là, c'est le refrain.
Bitirmeme bile müsaade etmedin. Nakaratı tamamlayamadım daha.
Vous ne m'avez pas laissé terminer, Même pas le refrain,
- Bunlar senin meşhur lafların!
C'est marre, ce refrain!
- Annem ölünce, yerine sen geç.
Laisse ce refrain à ma mère.
Young and Beautiful'u çalalım.
Jouez le refrain de "Si jeune et si belle".
Biz daha farklı bir çizgide olacağız.
Nous allons changer de refrain.
Asla yumuşamaz!
Encore ce refrain.
Bu şarkıyı sevdim.
Tu sais, j'aime ce refrain.