Renton перевод на французский
46 параллельный перевод
Benim, Mark Renton.
Oui, c'est Mark Renton.
Genç Renton cinsellikte başarılı olanların vakit kaybetmeden kendilerini başarısız olanlardan soyutladıklarını fark etmişti.
Renton remarqua la hâte avec laquelle ceux qui réussissaient dans le domaine sexuel, et dans les autres, s'isolaient des ratés.
Eroin, Renton'ın seks isteğini bitirmişti fakat o anda isteği şiddetli bir şekilde geri dönmüştü.
L'héroïne avait volé à Renton sa libido, mais elle revenait deux fois plus déchaînée.
Ve böylece, Mark Renton âşık olmuştu.
Par ailleurs, Mark Renton était tombé amoureux.
Bay Renton görüyorum ki, kendi rızanızla eroin bağımlılığından kurtulmak için bir rehabilitasyon programına katılmışsınız.
M. Renton, je sais que vous avez entamé une cure de désintoxication pour vous sevrer de l'héroïne.
Boş bir iş, Bayan Renton.
On se fait toujours avoir, Mme Renton.
Hey, Rent.
Hé, Renton.
Neal, beni Renton'a götürebilir misin?
Neal, tu m'emmènes à Renton?
Bobby Renton.
Bobby Renton.
Renton'ın tek sabıka kaydı, 8 yıl önceki ufak bir olaydan dolayı mıymış?
Renton a été arrêté pour avoir frauder dans le métro il y a huit ans?
Polis kayıtlarına göre Renton, cüzdanını kaybetmiş ve parası olmadığı için metro istasyonundaki turnikelerin üzerinden atlarken yakalanıp tutuklanmış.
D'après le rapport des officiers, Renton avait perdu son porte-feuille, n'avait pas d'argent, a sauté par-dessus le tourniquet de la station de métro, il a été arrêté, et ses empreintes sont dans le fichier depuis.
Kesinlikle Renton'ın parmak izi.
C'est définitivement l'empreinte de Renton.
Adı, Bobby Renton.
Il s'appelle Bobby Renton.
Bobby Renton ile neden ilgilendiğinizi öğrenebilir miyim?
Vous voulez me dire quel est votre intérêt pour Bobby Renton?
Cinayet, Bobby Renton'ın çapına göre bir iş değil.
Le meurtre n'est pas dans la planque de Bobby.
Bobby Renton mı?
Bobby Renton?
Bobby Renton, tanık koruma programı nedeniyle Memphis'teydi.
Renton était sous protection des témoins à Memphis.
Açıkça anlaşılıyor ki Renton, suikastçıyı kendisine kimin gönderdiğini öğrenmeye çalışıyormuş.
Renton cherchait donc le nom de celui qui a arrangé le coup.
New York'taki en lezzetli yaş pastaları yapan pastacı, neden Bobby Renton'ı öldürmek istesin ki?
Pourquoi celui qui fait les meilleurs cannolis de New York tuerait Bobby Renton?
Kayıtlarımızda, Cressida ya da onun, Bobby Renton'ın 5 yıl önce aleyhlerinde şahitlik yaptığı kişilerle bağlantısı olduğuyla ilgili bir bilgi yok.
Pas de rapport incluant Cressida dans nos fichiers, ni de lien avec les faits ou les suspects contre qui Renton a témoigné il y a cinq ans.
Belki de Bobby Renton, ismi yanlış anladı ya da Vidivic ona, o anda aklına gelen ilk ismi söyledi.
Ou Renton n'a pas le bon nom, ou Vidivic lui a donné n'importe quel faux nom.
Renton'ın yaptığı gibi, emin olmadan iki adamı öldürmezsin.
Tu ne tues pas deux hommes comme l'a fait Renton sans être sur.
Alo? Pekala, birileri Renton'ın ölmesini istiyormuş.
Quelqu'un voulait sa mort.
Emniyet müdürü, Bobby Renton'ın bulunması için tüm imkanları kullanma izni vermiş.
On connait chaque personne autorisée à rechercher Renton. Aucun signe de lui.
Şimdi, Renton, Foley Kardeşler aleyhinde tanıklık etmişti.
Renton a témoigné contre les frères Foley.
Ama Bobby Renton'ı öldürmesi için kiralık katil tutması, aralarında daha kişisel bir şey olduğunu gösteriyor.
Mais il a engagé un tueur à gage pour descendre Bobby Renton, il doit y avoir quelque chose de plus personnel.
Renton'ın, başka bir kurbanının yanmış cesedinden geriye kalanlara baktığımızı sanıyordum ama yakma işlemindeki sıcaklık o kadar yüksekmiş ki bu miktarı oluşturmak için güçlü bir ateş elde etmek gerekiyor.
J'y pense, on analysait les restes d'un corps calciné, une autre victime de Renton, mais le degrés de destruction thermale était tel qu'il aurait fallu une quantité de chaleur considérable.
Peki ama kül ve beton karışımı nasıl oldu da Renton'a bulaştı?
OK, alors comment les cendres et le béton se sont retrouvé sur Renton?
Renton, orada saklanıyor olmalı.
C'est la que Renton doit se cacher.
Ve senin için bir önemi varsa eğer, Renton'ı aslında sen ikna etmedin, derinlerde bir yerde, aslında ne yapması gerektiğini zaten biliyordu.
Et pour ce que ç a vaut, au fond, tu n'as pas vraiment persuadé Renton à témoigner... il savait que c'était ce qu'il avait à faire.
Kız kardeşim Renton'da yaşıyor, ben de arabayla gidiyorum.
Ma soeur vit à Renton, donc j'ai pris notre voiture.
106 Renton burası.
- C'est le 106 Renton.
- Renton Brown, değil mi?
- Renton Brown? ( nom de procédure )
Kız kardeşi Leydi Renton ve ağabeyi Harry Mountevans.
Sa soeur est lady Renton et son frère Harry Mountevans.
Tug Renton!
Tug Renton!
- Evet, Renton.
- Ouais, Renton.
Yavşak Mark Renton.
Mark putain de Renton.
Renton arkadaşını fark etmiş mi? - Hayır.
Est-ce que Renton l'a reconnu?
Kafede takılacak. Renton'ı evine kadar takip edecek ve sonra...
Il va se balader, il va suivre Renton chez lui, et puis...
" Renton ömrü boyunca bu kadar çok parayı bir arada görmemişti.
" Renton n'avait jamais vu autant d'argent.
" Renton, Begbie'ye karşı hiç sevgi duymadı.
" Renton n'avait aucune sympathie pour Begbie.
" Renton'ın asıl suçluluk duyduğu kişi Spud idi.
" Là où Renton culpabilisait, c'était pour Spud.
"Eğer Renton'ın para bırakacağı biri varsa o da Spud idi."
"S'il y avait une personne que Renton voulait rembourser, " c'était Spud. "
" Ben, Renton ve Begbie.
" Moi, Renton et Begbie.
" Simon Williamson ve Mark Renton adına.
" Simon Williamson. Mark Renton.
- Renton mu?
- Renton?