Rikers перевод на французский
216 параллельный перевод
Rikers'a vardığında alacaksın.
T'en auras un chez Riker.
- Rikers'a gittiğimizde uyuruz.
- Dès qu'on arrivera chez Riker.
Dutch Rikers'a gitmemiş olabilir.
Peut-être que Dutch n'est pas allé chez Riker.
Wyatt eğer o Dutch'sa Rikers'a gideceğini söyledi. Çünkü Tascosa'ya gitmiş ve orada da birileri onun nereye gideceğini duymuş.
Wyatt a dit qu'il irait chez Riker à condition qu'il aille à Tascosa... et c'est juste quelqu'un qui a dit qu'il avait entendu Dutch le dire.
Bu yüzden Rikers'a gidiyoruz.
- C'est pour ça qu'on va chez Riker.
Rikers Island'a hoş geldiniz.
Bienvenue à Rikers Island.
Rikers'da davasını bekliyor.
Il attend son procès à Rikers.
Kendimi "Rikers Adası"'nda buldum!
- Ça fait longtemps. - Oui, vraiment. Ensuite, je me suis retrouvé à Riker Island.
Rikers Island'daki hapishanedeki genç bir mahkûm, intihar etmiş,... çarşafla kendini asmış.
J'ai lu qu'un jeune homme s'était suicidé à la prison de Rikers Island en se pendant avec une chemise.
Evet, Rikers Adası da çok egzotiktir.
Ouais, Rikers Island est vachement exotique aussi.
Seni Rikers Adası'ndaki hücre arkadaşlarınla tanıştırmak isterim. Tabii birkaç hafta sonra.
Je voudrais vous présenter aux détenus de Rikers Island... mais ça risque de prendre quelques semaines.
Rikers Cezaevi'nden şartlı tahliye olmuş.
Et en liberté conditionnelle. Il sort de Rikers.
Hâlâ Rikers'da.
- Il est toujours détenu à Rikers.
Ben olsam Rikers'a gidip, Bay Spicer'a düşmanı olup olmadığını sorardım.
Si j'étais vous, j'irais faire un tour à Rikers pour voir si M. Spicer sait s'il a des ennemis.
RIKERS ADASI CEZAEVİ 15 EYLÜL ÇARŞAMBA
PRISON DE RIKERS ISLAND MERCREDI 15 SEPTEMBRE
- Tamam çocuklar bu zavallı adam doğrandı ve vahşice öldürüldü. Ve bunu yapan kişiler, Rikers'daki disko kraliçesini öldürdüklerini sanıyordu.
- Bon, ce pauvre type se fait massacrer et celui qui l'a tué pensait liquider cette grande folle de Rikers.
Onun için Rikers Cezaevi'nde bir yer ayırtın.
Réservez-lui une place en tôle à Rikers!
- Rikers'larda.
- Il est à la prison de Rikers.
Karıma Rikers'da olduğumu söyle.
Dites-lui que je suis à Rikers.
Rikers, Bay Nash için pek rahat olmaz.
Rikers ne serait pas très confortable pour monsieur Nash.
Rikers Island Cezaevi, 19 Nisan Çarşamba
PRISON DE RIKERS MERCREDI 19 AVRIL
Adam Rikers'daymış.
Le type a déjà été à Rikers.
Kaynağım, Krieger'ın girdiği gün, öbür saldırganın Rikers'ta olabileceğini söyledi.
Mon indic dit que le deuxième violeur était peut-être à Rikers - le jour où Krieger a été incarcéré.
Flaherty, Gleason, Hagan, Killeen, Kilpatrick, Hepsi Rikers'tan.
Flaherty, Gleeson, Kilpatrick, tous des anciens de Rikers.
Sonra seni bir hafta Rikers'ta tuttular.
- Ils t'ont gardé à Rikers une semaine.
Kader diye bir şey varsa, Ramsay Rikers'ta rahat oturamayacak.
S'il y a une justice, Ramsay va en baver à la prison de Rikers.
Russell Ramsay, Rikers'ta saldırıya uğradı.
- Russell Ramsay a été agressé.
Rikers Island Cezaevi 16 Şubat Çarşamba
PRISON DE RIKERS MERCREDI 16 FEVRIER
Eğer mahkeme bugün onun aleyhinde karar verirse Bay Slovak, Rikers Adası'ndaki akıl hastanesine transfer edilecek. Daha sonra da sürekli kalacağı enstitüye gönderilecek.
Si la cour statue en sa faveur, il sera transféré sur Rikers Island pour ysubir des tests, avant de rejoindre une institution psychiatrique.
Onun yaptığı şeyler ona şu anda özgür olan tehlikeli bir çılgın olan Oleg Razgul tarafından yaptırılmıştır.
Avant qu'Emil ne prenne le bateau pour Rikers Island, veuillez noter qu'il n'a agi que contraint et forcé par Oleg Razgul, dangereux individu qui sillonne en liberté les rues de New York.
İyi, çünkü Rikers'ta tam sana göre bir kafesimiz var.
- Bien, une cage vous attend à Rikers.
Rikers Island Cezaevi 15 Şubat Perşembe Müvekkilim, hiçbir şart altında tecavüz hakkında ifade vermeyeceğini tekrarlamak istiyor.
Mon client tient à réitérer qu'en aucun cas, il ne témoignera sur le viol.
Gazetede okudum. Bu işi burada ya da Rikers'ta halledebiliriz.
On peut faire ça ici ou à Rikers, à vous de choisir.
- Riker's Island gibi. Sadece herkes Jaguar kullanıyor.
C'est comme à Rikers Island, sauf que tout le monde conduit une jaguar.
Belki Rikers hapishanesini Cityview hastanesine tercih ediyordur?
Elle préfère peut-être la prison à l'asile. Et le petit garçon?
İspanyolca "Rikers lsland" nasıl denir?
Comment dit-on "Prison Rikers Island" en espagnol?
Chinatown Rikers, Village.
Chinatown... Rikers... Du Village...
Rikers'ta kendi çetesi var.
Il a sa propre aile à Rikers.
Ağabeyinin yolsuzluk ve haraçtan hapis yattığını biliyoruz.
Erin, on sait que votre frère a fait 31 mois à Rikers pour escroquerie et extorsion. Il restait clean depuis.
- Hapisten yeni çıkmıştı, değil mi?
Il vient de sortir de Rikers, c'est ça? Il y a huit... huit mois?
- Gilchrist'in hücre arkadaşı.
Un compagnon de cellule de Gilchist à Rikers.
Claire Meade üç hafta önce Rikers hapishanesinden kaçmasının ardından hala firarda.
Claire Meade est toujours en fuite depuis son évasion de Rikers il y a trois semaines.
Rikers Adası'na
- À Rikers Island.
GÖZ ALTINA ALlNlP, RlKER'S ADASINA GÖNDERİLDİ 1981'DE KENDİSİNİ ORADA ÖLDÜRDÜ.
Antony fut incarcéré dans la prison de Rikers Island, et il y mourut en 1981, après s'être suicidé.
- Rikers Hapishanesi'nden kaçmış.
- Il s'est évadé de "Rikers".
Var, Rikers'taki bir kaynağım aradı.
Une piste quelconque?
Biriyle ilgili bir şey duymuş.
- Mon indic à Rikers dit "peut-être".
RIKERS GÖRÜŞME ODASI 13 EYLÜL ÇARŞAMBA Ailem, ben sekiz yaşındayken bir araba kazasında öldü.
Mes parents sont morts quand j'avais 8 ans.
Bu zihinsel hastalıklar için bir zaferdir ve Emil, Rikers Adası'ndaki akıl hastanesine götürülmeden önce şu bilinmelidir.
C'est une victoire pour les malades mentaux.
Rikers Island Cezaevi 22 Şubat Perşembe Müvekkilim anlaşma şartlarını konuşmak istiyor.
Mon client a un marché à vous faire.
Sadece Rikers Adası'na.
- Après, mais à la prison de Rikers.