Sadako перевод на французский
115 параллельный перевод
SADAKO SAWAMURA
SADAKO SAWAMURA
- TOYO TAKAHASHI SADAKO SAWAMURA
IZUMI Kyoko Mme Okubo : TAKAHASHI Toyo
Miyako, Haruko Shizuka, Sonomaru, Sadako, Haru, Okaru Ikuyo, Ishii Toki, Yoshii Nobuko Yoshii Masako Tanaka Kazuyo Tanaka Kayo Kurako Kayo hepsi de benim takma adım.
Miyako, Haruko, Shizuka, Sonomaru, Sadako, Haru, Okaru, Ikuyo, Ishii Toki, Yoshii Nobuko,
Verdiği bilgilere göre, kaset Yamamura Sadako, adlı bir kız tarafından psikografi gücüyle oluşturulmuş.
Selon ses informations, la cassette fut créée par une femme, Yamamura Sadako, grâce à son don de psychographie.
Sadako'un annesi, Yamamura Shizuko'nun bir kâhin olduğu basında yer almış.
La mère de Sadako, Shizuko, était réputée pour ses dons de voyance. La presse se déchaîna contre elle.
Ama ortaya çıkan, kızı Sadako çok daha güçlüymüş.
Mais sa fille Sadako était bien plus puissante.
Sadako babası tarafından öldürülmüş.
Son propre père a fini par l'assassiner.
Sadako'nun birilerine lanet yükleme ve bununla onları öldürme gücü varmış. Nefretin gücü vasıtasıyla.
Sadako pouvait lancer une malédiction mortelle sur n'importe qui d'une simple invocation.
Bu Yamamura Sadako.
Yamamura Sadako.
Sadako!
Sadako!
Affet beni Sadako.
Pardonne-moi Sadako!
Sen bu dünyaya hiç gelmemeliydin, Sadako!
Tu n'aurais jamais dû venir au monde.
Yamamura Sadako'nun hikâyesini araştırmak için bunca sıkıntıyı neden çektim sanıyorsun?
Vous pensez que je me suis emmerdé pour rien à travailler sur l'histoire de Sadako?
O video... Sadako'nun nefretinin müşahhas hali.
Cette vidéo... est l'incarnation de la haine de Sadako.
Yamamura Sadako'nun planını gerçekleştirmesini durdurmak için beni kullanmayı düşünüyordu.
Il avait prévu de m'utiliser pour contrer les plans de Sadako.
Sadako'nun düştüğü kuyu...
Le puits dans lequel Sadako est tombée...
Yamamura Sadako rüyalarıma giriyor.
Sadako apparaît dans mes rêves.
Yamamura Sadako'nun nefretine bir son verdim.
Des dizaines, des centaines de vies. J'ai mis un terme à la malédiction de Sadako.
Yamamura Sadako? İnsanları bir lanetle öldürebilen ama kuyuya düşüp ölen kız değil mi?
Yamamura Sadako, une fille capable de tuer d'une malédiction mais qui tombe dans un puits et meurt?
Beni dinle. Videoyu seyrettiğimde, Sadako'nun anıları bedenime girdi.
Ecoute, quand j'ai regardé la vidéo les souvenirs de Sadako sont entrés en moi.
Izu'da, ağaçların arasında bir hastane gördüm. Sadako orada öldürüldü... Yaklaşık 30 yıl önce.
J'ai vu un hôpital dans une forêt à Izu là où Sadako a été tuée... il y a 30 ans!
Yamamura Sadako'nun kuyusu...
Le puits dans lequel Sadako est tombée...
Yamamura Sadako'un YARDIMCISI oldu.
Elle est devenue le serviteur de Sadako!
Ben Yamamura Sadako'nun yardımcısı DEĞİLİM!
Je ne suis pas le serviteur de Sadako!
Sen Mai değil, Sadako'sun.
Tu n'es pas Mai, tu es Sadako.
Takayama Sadako'yu DURDURMAK istiyordu!
Takayama voulait arrêter Sadako!
İnsanlar okuyacak ve Saadako'nun dünyaya yaydığı tecrübeden korkacaklar.
Les gens connaîtront l'histoire de Sadako, et la peur qu'elle a endurée se répandra à travers le monde.
Sadako doğacak.
Sadako naîtra.
Sadako gibi pek çok kişi olacak.
Il y aura de plus en plus de gens comme Sadako.
Sadako?
Sadako?
Sadako öldürdü onu?
C'est Sadako qui l'a tué?
Evet! Shizuko kendisini öldürünce, Dr. Ikuma Sadako ile gitti.
Donc, quand Shizuko s'est suicidée, le professur Ikuma a emmené Sadako, sa fille.
Dr. Ikuma ölmüş olabilir ; ama Sadako 40 yaşlarında olmalı.
Lui, il est peut-être mort, mais elle doit avoir la quarantaine.
Sadako'nun da hayatta olduğunu zannetmiyorum.
Je doute que Sadako vive encore.
O Sadako'nun öfkesi.
Sadako y a mis toute sa haine.
Sadako sizi arıyor, değil mi?
Sadako vous appelle, non?
Sadako muhtemelen o kabin yapılmadan önce orada öldü.
Peut-être Sadako est-elle morte là. Avant la construction de la villa.
Sadako'nun vücudunu bulalım.
Il faut trouver le corps de Sadako.
Sanırım Sadako sizden nefret etmiyor.
Sadako ne semble pas vous détester.
Sadako bunun altında.
Sadako est là-dessous.
Sadako yaşıyormuş!
Sadako était vivante!
Neden kendi kızını öldürdü?
Pourquoi a-t-il tué Sadako? Sa propre fille...
Belki de babası insan değildi.
Le père de Sadako... était-il un être humain?
Sadako'nun lâneti sadece benim için kalktı.
La malédiction de Sadako n'a épargné que moi.
Anladığım kadarı ile 11 yıl önce Yamamura Sadako'ya öğretmenlik yapmışsınız.
Il y a 11 ans, vous avez eu comme élève une certaine Sadako Yamamura...
O zaman Sadako dönem ortasındaydı.
Sadako est restée jusqu'au milieu du 2e trimestre.
Sadako'da da, annesinin güçleri var mıydı?
Est-ce que Sadako avait les mêmes pouvoirs que sa mère?
Sadece Sadako'nun denizden çok korktuğunu hatırlıyorum.
Mais je sais que Sadako avait terriblement peur de la mer.
Sadako o gün gerçekten çok korkmuştu.
Sadako était tout simplement terrifiée.
Sadako o gün yüzmeye gitmeyen tek çocuktu.
Sadako est la seule à ne pas être allée nager...
Sadako.
Sada