Sailor перевод на французский
121 параллельный перевод
Sailor Braxton ve Ernie Driscoll arasındaki Ağır Sıklet Şampiyonası müsabakasını ekranlarınıza taşıyor.
Et aujourd'hui le championnat du monde poids lourds... entre Sailor Braxton et Ernie Driscoll.
Dünün Büyük Dövüşü, Sailor Braxton ve Ernie Driscoll arasındaki şampiyonluk mücadelesinin bandını ekranlarınıza getirdi.
"Les Grands combats d'hier" vous ont proposé le combat... entre Sailor Braxton et Ernie Driscoll. La semaine prochaine...
Bayanlar, baylar, gecenin büyük olayı. 10 raunt ağır sıklet boks. Pasifik Filosu ağır sıklet şampiyonu Kaliforniya bölgesi ağır sıklet şampiyonası yarışmacılarından, 89 kiloda, Sailor Rigazzo.
Mesdames et messieurs... un grand combat de poids lourds en dix reprises... opposant le champion de la flotte du Pacifique... qui met en jeu son titre de poids lourd... un boxeur de 198 livres...
Sailor ne yapıyor?
Ton avis?
Sailor'ı halledeceğiz.
Nous allons le corriger.
Sailor Levitt adında biriyle.
Un type du nom de Sailor Levitt.
"... see a long-legged sailor with a long-legged wife? "
... un marin aux longues jambes et sa femme aux longues jambes?
Dream of a long-legged sailor
D'un marin aux longues jambes
- "The Sailor's Hornpipe".
- "The Sailor's Hornpipe".
"The Sailor's Hornpipe"
"The Sailor's Hornpipe"?
Reese adlı tanınmamış birine.
Sur Sailor Reese, un tocard.
Hey, bahriyeli, bekle!
Hé Sailor, attends!
Bahriyeli Ripley.
Sailor Ripley.
- Fıstık!
Sailor! - Ma poulette!
Of bahriyeli, sen var ya, sen harikasın... 15 yaşındayken annem bana çok yakında seksi düşünmeye başlayacağımı söylemişti.
Sailor, mon chou, t'es vraiment un bon coup... Quand j'avais 15 ans, ma mère m'a dit que j'allais bientôt commencer à penser au sexe.
Kusura bakma, bahriyeli, ama ozon tabakası kayboluyor.
Oésolée, Sailor, mais la couche d'ozone disparaît.
Bahriyeli, katil değil.
Sailor n'est pas un assassin.
Bildiğim kadarıyla bahriyeli Lula ile olan bu davaya... karışmadan önce temizdi.
Autant que je sache, Sailor n'avait pas d'antécédents avant d'être mêlé à ce... cet événement avec Lula.
Hey, bahriyeli!
Mon petit Sailor!
Bahriyeli!
Sailor!
- Bahriyeli, sevgilim...
Viens là! - Sailor, chéri...
Bahriyeli, neden benim için "Love me tender" i söylemedin?
Sailor, pourquoi tu ne m'as pas chanté "Love me tender"?
Üzüldüm, bahriyeli, sevgilim.
Je suis désolée, Sailor chéri.
Sen benim içime dokunuyorsun, bahriyeli.
Tu me touches, Sailor.
Bahriyeliyi kafasından vurmamı ister misin?
Tu veux que je tire avec un flingue dans le cerveau de Sailor?
Bahriyeliyi öldürebilirsin!
Tu peux tuer Sailor!
Ben... bahriyeliyi öldüreceğim.
Je vais... tuer Sailor.
Bahriyeli, sana şimdiye kadar anlatmadığım bir şey var.
Sailor, il y a quelque chose que je ne t'ai jamais raconté.
Bahriyeli Ripley, bana derhal müzik bul, çok ciddiyim ben!
Sailor Ripley, tu me mets de la musique tout de suite. Je suis sérieuse!
Yarabbim, bahriyeli, babamın öldüğü gece o!
Mon Oieu, Sailor, c'est la nuit où mon père est mort!
O zaman sen... şimdiye kadar gerçekten büyük bir sır taşıdın içinde.
C'est un... lourd secret que tu portais avec toi, Sailor.
Tanrım, bahriyeli!
Mon Oieu, Sailor!
- Bahriyeli, ölüyor gözümüz önünde!
- Mon Oieu, elle meurt, Sailor!
Bahriyeli, gözümüz önünde öldü kadın...
Sailor, elle est morte sous nos yeux...
Neden böyle bir şey yaptı, Bahriyeli?
Pourquoi elle a fait ça, Sailor?
Neden kör olası Big Tuna'ya gitmek istedin, bahriyeli?
Mais pourquoi diable tu voulais aller à Big Tuna, Sailor?
Bahriyeli, sevgilim, sen misin?
Sailor, chéri, c'est toi?
Of bahriyeli, sevgilim, kızı ölürken gördüğümüz için umarım ki lanetlenmemişizdir.
Oh Sailor, chéri, j'espère qu'on n'est pas ensorcelés parce qu'on a vu mourir la fille.
Bahriyeli, saklayacağım bunu.
Sailor, je vais le garder.
Bobby, bunlar bahriyeli ve Lula, kıyımıza yeni vuranlar.
Bobby, voici Sailor et Lula, Ies derniers échoués.
Sanmam, bahriyeli.
Je ne crois pas, Sailor.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Sailor, tu sais quoi?
İnan bahriyeli, sana karşı olan bir şey değil bu.
Vraiment, Sailor, ce n'est pas contre toi.
Bahriyeli burada mı?
Sailor est là?
Kolay bir iş bu, bahriyeli.
C'est facile, Sailor.
Her şeyi planladım, bahriyeli.
J'ai tout prévu, Sailor.
Bahriyeli geliyor.
Voilà Sailor.
Bahriyeli?
Sailor?
Bobby ile bir işin var, bahriyeli.
Tu prépares un mauvais coup avec Bobby Peru, Sailor?
Şu Bobby Peru, kara bir melek, bahriyeli.
Ce Bobby Peru est un ange noir, Sailor.
Şunu tanıyor musun, bahriyeli?
Tu connais ce type ; Sailor?