Saint перевод на французский
9,201 параллельный перевод
Gazete onu bir azizmiş gibi resmetmiş.
Ils ont parlé d'un saint dans les journaux.
- Aziz falan değildi.
Ce n'était pas un saint.
- Değildi.
Non, ce n'était pas un saint.
"Tanrı'nın Kutsal Ruhu'nu kederlendirmeyin. Kurtuluş günü için o Ruh'la mühürlendiniz."
N'attristez pas le Saint-Esprit de Dieu par lequel vous avez été scellés pour le jour de la rédemption.
Bir aziz.
Un saint.
Evet. Aziz Christopher. Gezginlerin koruyucusu.
Saint Christophe... le saint patron des voyageurs.
Tanrı Baba, oğul ve kutsal ruh adına.
Au nom du Père, du Fils, et du Saint-Esprit...
Bir arkadaşın karısı bu yüzden öldü.
Ça a tué Niki de Saint Phalle.
Annem sizin için St. Cloud'da çalışıyor.
Ma mère vous sert à Saint-Cloud.
Gerçi bu unvan aslında büyük annesine vasiyet edilmişti. Barones Saint-Maur. Fakat bir senyör ile evlendi.
Ce titre était originellement détenu par sa grand-mère, la Baronne de Saint-Maur, mais elle n'a épousé qu'un seigneur.
Senyör Charles de Saint-Mamur, bu kadar, efendim.
Le seigneur Charles de Saint-Maur, ce n'est pas rien, Sire.
Bir çifçinin oğlu kendine Charles de Saint-Maur diye çağırması lazım eğer gerçekten doğduğu yer bu ise.
Le fils d'un fermier peut se faire appeler Charles de Saint-Maur, si c'est là le lieu où il est né.
Aziz Cermen'deki gölde taş sektirmiştik hatırlıyor musun?
Tu te souviens quand nous lancions des galets à Saint-Germain?
Ben nerede olduğumuzu hatırlamıyorum.
Nous étions sans doute à Saint-Germain.
Dur tahmin edeyim... buradaki papazlardan bazılarının kutsal tedavi uyguladığı bir rahip yardımcısıydı?
Laisse-moi deviner. Un enfant de chœur qui subissait... le saint traitement de quelques prêtres ici?
Filozofuz, zanaatkarız, sultanımız için öldürürüz, ihtişam için değil. Çünkü Hazretleriniz sultanımızın oğlunu Roma'da bir hayvanmış gibi teşhir etti.
Nous sommes des philosophes et des artisans qui tuons pour le Sultan, pas pour la gloire... mais parce que votre Saint Père a traîné son fils dans Rome comme un animal.
Çünkü, koruyucu azizimiz, şanslı günlerimizin geleceğinden bahsetti.
Car notre Saint patron nous a promis un jour glorieux.
Ailenin vaftiz edilmiş mesihisin.
Tu es le saint rédempteur de ta famille.
"Bu kadar kutsal bir adamı nasıl öldürebiliriz?" derlerdi.
Ils disaient : "Comment peut-on tuer un saint homme?"
Saint Benezet'te yaşamanın nasıl bir şey olduğuna dair.
Sur la vie à Saint Benezet.
Saint Benezet'e gitmiş olduğumuzu biliyor olabileceklerini söyledin.
Vous dites qu'ils savent qu'on est allés à Saint Benezet.
Kalmak istediğini biliyorum ama Saint Benezet artık güvenli değil.
Je sais que tu veux rester, mais ce n'est plus sûr à Saint Benezet.
Ya öğrenirse benim Saint Benezet'te Ben'le birlikte olduğumu?
Et s'il découvre que je... Que j'étais avec Ben à Saint Benezet.
Mayolarında St. Tropez ruhu var.
Leurs maillots ont l'esprit Saint-Tropez.
Burası Gettysburg gibi sayılır.
Ça ressemble au massacre de la Saint-Barthélémy ici.
Bugün kutsal bir gün.
Aujourd'hui est un jour saint.
Vay canına.
Saint Enfer.
Clyde pek hayırlı evlat değildi ama yine de benim ailemdi.
Oui, Clyde n'était pas un saint, mais il était ma famille.
Saint Bridget okulundaki kızlardan daha sert çıktınız.
Vous êtes plus dures que les filles de Saint-Bridget.
Vay anasını.
Saint Noël.
Almak üzere olduğumuz şeyler için minnettarlarımızı Ana, Baba ve Kutsal Ruh adına iletmemize müsaade et.
Remercions Dieu pour ce que nous nous apprêtons à recevoir au nom du Père, du Fils et du Saint-Esprit.
Özel dedektiflik işinin kutsal kasesine merhaba de.
Voici le saint Graal des détectives.
Tanrı'ya da, oğlu İsa'ya da bugün beni desteklemeye gelmiş Kutsal Ruh'a da inanırım.
Je crois en Dieu et en son fils Javésavus, et au Saint-Esprit, qui est là pour m'apporter son soutien.
Baban olmuş umurumda değil canım. Beni geçemez.
Je me fous de savoir s'il est le très saint foutu Père, ma jolie, faudra qu'il me passe dessus.
Kara büyünün Kutsal Kabı.
C'est le Saint Graal de la magie noire.
Los Angeles'de Oscar Gutierrez diye biri var. Ya da St. Louis'deki Alexander French de olabilir.
Il y a un Oscar Gutierrez à Los Angeles, ou j'ai Alexander French à Saint-Louis.
12 yaşındaki yeğenim Jose ve Aziz Francis kilisesinden peder Mauricio.
Mon neveu Jose... il a 12 ans... et Père Mauricio de Saint Francis,
Odessa'daki St. Jude Hastanesinde öldüğünü biliyorum. Ama tam saatini bilmiyorum.
Je sais qu'elle est morte à l'hôpital Saint Jude, ici à Odessa, mais je ne sais pas à quelle heure elle...
St. Jude's Hastanesinden bir hemşire aradı.
Une infirmière de l'hôpital Saint Jude m'a appelée.
Şu an St. Jude of Galilee hastanesinin acil servisinde dünyayı bu zirvede bir araya getirmek için büyük çaba gösteren Erica Kravid ile birlikteyiz.
Je me trouve actuellement aux urgences de l'hôpital Saint Jude de Galilée avec Erica Kravid de Renautas, qui s'est battue si longtemps et fermement pour accueillir le monde entier à ce sommet.
# Çünkü Tanrı biliyor ya kokuyor leş gibi şu #
♪ Car le saint Guacamole est celui qui pue l'enfer ♪
# Huzurlu ve sessizce uyuyalım #
♪ Se reposant saint et sauf ♪
MCC'nin 13 Ekim 2013 tarihli kaydına göre St Patrick Darülaceze'si olarak görünüyor.
Selon le registre, c'était le 13 octobre 2013 à l'hospice Saint Patrick
- San Luis Rey Köprüsü.
Le Pont du roi Saint-Louis.
İnan, Peter ve Kutsal Ruh'un gücü sana gelecek.
Crois, Pierre, et le pouvoir de l'Esprit Saint viendra à toi.
Kutsal Ruh'un gücü size gelecek.
Et la force du Saint-Esprit viendra à vous.
Şehre geri dönmeli ve Kutsal Ruh'u beklemeliyiz.
Nous devons retourner à la ville et attendre l'arrivée du Saint-Esprit.
Kudüs'e dönüp, Kutsal Ruh'u beklemek.
Retourner à Jérusalem attendre l'Esprit-Saint.
- O nasıl yardım edecek?
Le Saint-Esprit. Comment cela aidera?
İşte şimdi her şey altüst oldu.
Pas même à la Saint-Glinglin!
- Var mı planın?
C'est la Saint-Sylvestre demain.