Sarhoştum перевод на французский
749 параллельный перевод
Ben mi sarhoştum?
Ivre?
Sanırım olduklar çünkü bir polisin yalan söyleyeceğine inanmıyorum ama ben sarhoştum.
Je suppose qu'ils se sont produits, parce que je ne pense pas qu'un policier... mentirait là-dessus, mais j'étais ivre.
Çok sarhoştum ve caziben, ayaklarımı yerden kesmişti.
J'étais très ivre et... affolé par vos charmes.
Sarhoştum! Bütün gün içmiştim!
J'avais beaucoup trop bu!
"Ah, Walter!" Teklifi yaparken sarhoştum.
J'étais saoul quand je t'ai demandée en mariage!
Ben sarhoştum.
J'étais ivre.
- Sarhoştum Bay Manning. - Gördün mü?
J'étais saoul hier soir, M. Manning.
Ameliyattan hemen önce. Sarhoştum.
C'était juste avant d'opérer et j'étais saoul.
Önceki gece de sarhoştum
Et j'étais ivre avant-hier soir
Önceki gecede sarhoştum
Et j'étais ivre avant-hier soir
Sanırım ben de en az düşündüğüm kadar sarhoştum, değil mi Charlie? Hayır, hayır...
Je ne suis pas aussi vieux que j'en ai l'air!
Sarhoştum diyor, ayrıntıları da hatırlamıyormuş. Ama biz hatırlıyoruz, bu da yeterli.
Il était ivre et a tout oublié mais pas nous, alors ça va.
- Ben sarhoştum ama, oradaydım da.
- J'étais soûl, mais j'étais là.
Direksiyonda olan bendim ve sarhoştum.
Je conduisais etj'étais soûl.
- Dün gece çok sarhoştum.
- J'étais ivre hier soir.
Sarhoştum.
J'étais ivre.
Çok sarhoştum.
J'avais dû trop arroser ce voyage.
Sarhoştum. Zil zurna.
J'étais complètement rétamé.
Sarhoştum, ve sizi korkuttum.
J'étais saoul, vous avez eu peur de moi.
- Kazandınız mı bari? - Sarhoştum.
- Étiez-vous victorieux?
Eve döndüğümde yorgun ve biraz da sarhoştum.
Quand je rentre chez moi, je suis complètement ivre.
Sarhoştum, yemin ederim, ne yaptığımı hatırlamıyorum.
J'étais ivre. Je ne savais pas ce que je faisais.
- Sarhoştum.
- J'étais soûl.
- Sarhoştum.
- J'ai trop bu.
Bir kavga çıktı ve ben sarhoştum.
On s'était battus.
- lskalamam. Bir kez hariç. Sarhoştum.
- Je n'ai raté qu'une seule fois.
Söyledim ya... Taksiye bindiğimi bile hatırlamayacak kadar sarhoştum.
Je vous l'ai dit, j'étais trop saoul pour savoir que j'avais pris un taxi.
Hatırlamayacak kadar sarhoştum.
- Trop saoul pour me souvenir.
O zaman sarhoştum.
J'étais complètement saoul.
Hayır, sarhoştum.
J'étais saoul.
Sarhoştum. Ben bir çingeneyim.
Cherche pas, Monsieur le jue, c'est des histoires des Tsianes.
Sarhoştum, fıçı gibi içkiliydim.
J'étais ivre, imbibé de tord-boyaux.
Sarhoştum.
J'etais rond.
Bilmiyorum, sarhoştum.
Je ne sais pas, j'étais ivre.
Güney Braintree'de kimseye ateş etmedim, sarhoştum.
Je n'ai pas tiré à South Braintree. J'étais soûl.
- O sırada biraz sarhoştum.
- J'étais soûl ce jour-là.
- Sarhoştum.
- Et je suis devenue aveugle
Sarhoştum ve böyle bir şey insanı fena etkileyebilir.
Je viens d'être malade, et ce genre d'activité ne me plaît pas.
Yapılırken ben de beğenmiştim, ama sarhoştum.
Moi aussi, quand je l'ai fait. Mais j'étais saoul!
Sarhoştum.
J'étais soûl.
Sarhoştum. - Kaç gün...?
- Combien de jours?
Körkütük sarhoştum.
J'étais complètement bourré.
- Sarhoştum.
- J ´ étais ivre.
Bana 29 Ekim'i sorun. O gece de sarhoştum.
Et le 19 octobre, j ´ étais soûl aussi.
Geçen haftadan beri hep sarhoştum.
Je suis bourrée depuis une semaine.
Zil zurna sarhoştum. Yoksa asla cesaret edemezdim.
J'étais complètement parti, sinon j'aurais jamais osé me dire :
Bay Stoll, o sırada biraz sarhoştum.
Eh bien, M. Stoll, j'étais légèrement soûl.
Sarhoştum, ama sadece bir banka soyduğuma eminim. Sen?
J'étais soûl mais je suis sûr d'en avoir fait un seul.
Çok sarhoştum.
J'étais saoul.
Her zamanki gibi yarı sarhoştum.
J'étais gris, comme d'habitude.
- Hani ben açacaktım. - O zaman sarhoştum.
- Tu m'as dit d'ouvrir.
sarhoş 94
sarhoşum 46
sarhoş oldum 18
sarhoşsun 100
sarhoş musun 75
sarhoştu 30
sarhoş mu 44
sarhoş musun sen 16
sarhoş değilim 42
sarhoşsun sen 28
sarhoşum 46
sarhoş oldum 18
sarhoşsun 100
sarhoş musun 75
sarhoştu 30
sarhoş mu 44
sarhoş musun sen 16
sarhoş değilim 42
sarhoşsun sen 28