Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ S ] / Sauvage

Sauvage перевод на французский

3,493 параллельный перевод
Baba, o gösterişli sevimlilik perdesinin arkasında, vahşi bir umutsuzluk saklardı.
Le père, sous le voile de l'amabilité, cachait un désespoir sauvage.
O zaman, bu gece ona çılgınca yaklaşıp çıldırsam umrunda olmaz.
Donc, tu t'en fous si ce soir, je l'attaque à fond, comme un sauvage.
Evet, bir Newark Polis Dedektifi'nin acımasız cinayetini ihbar edecektim.
C'est pour signaler le meurtre sauvage d'un inspecteur de Newark.
Sen yabani bir çiçeksin.
Tu es une fleur sauvage.
Merhaba, yaban çiçeği.
Salut, fleur sauvage.
Herkes bana bunun vahşi bir hayvan olduğunu söyledi, çakal veya ayı.
Tout le monde m'avait dit que c'était une bête sauvage... un coyote, un ours.
Benim hayatımı değiştiren bir ton şey var... güreş amigoluğu, Justin Bieber'ın Noel Albümü, Matt'le çıkmam... Büyükannemin şu vahşi midilli hakkında yolladığı e-posta...
Des tas de choses ont changé ma vie, les majorettes, l'album de Noël de Justin Bieber, sortir avec Matt, l'email de mamie sur le poney sauvage...
Görünüşe göre babası kovduktan sonra işler çocuk için biraz çığırından çıkmış.
On dirait que le gamin est devenu un peu sauvage. après que son père l'ai jeté dehors.
Dinle, kanser çok kötü bir şey, ve benimki kadar kötü olduğu zaman, onunla mücadele edecek küçük hazin girişimlerimize güler.
Le cancer est un sauvage. Et dans mon cas, il se marre bien en nous voyant le combattre.
Sert yapmayı seviyordun değil mi?
Oh, je me souviens, tu aimes quand c'est sauvage?
Sert yapmayı seviyordun değil mi?
Je me souviens que tu aimes ça sauvage?
Sen de sert seviyordun...
Tu aimes quand c'est sauvage..
Hannah, burada yetişen mor bir yabani çiçekten bahsetmişti.
Hey, Hannah a parlé d'une fleur sauvage violette qui pousse qui le terrain.
Tekrar ediyorum - - anne çıldırdı durumuyla karşı karşıya olabiliriz, şu anda.
Je répète il se pourrait qu'on est une situation de maman-devenant-sauvage ici.
Ne diye kovboyluk yapacakları tuttu ya?
Alors pourquoi ils vont tous dans l'Ouest sauvage?
Sen bir hayvansın!
- Et zut! Espèce de sauvage.
- Yaban kedisi gibisiniz.
Vous ressemblez à un chat sauvage, vous ne trouvez pas?
- Başkasının arazisine çöp dökme?
- Décharge sauvage?
- Tıpkı bir hayvan gibisin.
- Tu es sauvage!
İnsanlar buna öfke patlaması veya - Evet.
Les humains appellent ça le coup sauvage ou bien la rancune f- -
Bu çok kral bir şey.
"Agresser" les gens est tellement sauvage.
Çok kral, dostum.
Tellement sauvage, bro.
Keşke arkadaşlarım ne kadar canavar olduğumu görebilselerdi.
Aw, mec, si seulement mes potes pouvaient voir à quel point je suis sauvage.
Tam bir canavarım!
Je suis tellement sauvage!
The Glee Project zorlu bir yolculuktu.
The Glee Project était une aventure plutôt sauvage.
Biliyorum, bu bir gecelik bir şeydi ve o şehirden ayrılıyor ama bizim vahşi seksüel dekatlonumuz * ruh halimi etkili bir şekilde düzeltti.
Maintenant, je sais que c'était juste l'histoire d'une nuit et qu'elle quitte la ville, mais notre décathlon sexuel sauvage a radicalement amélioré mon humeur.
1 kilo çiftlik balığı yetiştirmek için birkaç kilo sardunya gerekmektedir.
Il faut 4 kg de sardine sauvage pour produire un kilo de poisson d'élevage.
Çiftlikler, doğal besin kaynaklarına bağlı bir endüstridir.
Ma pisciculture est une industrie basée sur une ressource sauvage.
Bekarlığa veda partim orada yapılmıştı. O kadar çılgın bir partiydi ki beni eve eski eşim bırakmıştı.
Mon enterrement de vie de garçon c'était comme ça, et c'est devenu tellement sauvage, que mon ex, Lorna, a dû me ramener à la maison.
Sanki vahşi bir yaratık karnımı kemiriyormuş gibi.
C'est comme si une bête sauvage rongeait mon estomac.
Belki sağlam yakışıklılığımdandır.
On me le dit souvent Peut-être que ça vient de ma beauté sauvage.
Balık, yaban hayat ve bitkiler.
La vie marine, sauvage et les plantes.
Birazcık üzülürsün, sonra da benim özgür kalması gereken bir aygır olduğumu anlarsın falan diye düşünmüştüm.
Que tu sois un peu en colère. Et que tu réalises que je suis un étalon sauvage.
Ben senin sıradan bir "abtilopun" değilim.
Je ne suis votre "gno" sauvage.
- Ben de seksi ve çılgın olabilirim.
Okay. Je peux être sexy et sauvage.
Önce habersiz New York'ta göreve gittin. Şimdi de Başkan'ı bununla mı suçluyorsun?
D'abord, la mission sauvage à New York, et maintenant vous accusez le Président de ça?
Çılgının tekisin.
Tu es une femme sauvage.
O çocuğa böyle vahşi bir sporu öğretmenin hiç bir yolu yok.
Pas question que vous appreniez à ce garçon les voies d'un tel sport sauvage.
Duyduğuma göre, gereksiz pahalı el kremleri satıyormuşsun.
J'ai entendu dire que tu as créé un ligne de crèmes pour les mains sauvage et extravagante.
Somon balığı, ateşte pişmiş rezene mantar, roka salatası gerçekten bunu yapmaya devam edecek miyiz?
Saumon sauvage du Maine fenouil braisé, polenta aux champignons, salade de roquette, tu as vraiment besoin de faire ça?
Bir canavar olmadan bu sandalyede oturulmuyor.
Tu ne peux t'asseoir sur ce siège sans être sauvage.
Çok sağlam bir metal grubu.
Un groupe de métal sauvage.
75 yıl hüküm sürdü ve genelde ona bir karga eşlik etti.
Il régna près de 75 ans, souvent accompagné par un corbeau sauvage.
Tüm kır çiçekleri de açmış durumda.
Et toutes la végétation sauvage est en fleur.
Çok deliydi bizimki.
Il était du genre sauvage.
Bu güne kadar yaptığın en vahşi, en acayip şey neydi?
Quelle est la plus sauvage, la plus incroyable chose que tu aies jamais faite?
Haydi. Vahşi tarafa bir yürüyüş yap.
Allons y, faisons un tour dans le côté sauvage.
Ben "cehennem ateşi" nden ziyade Robert Bly, "Beat the Drum" tipi bir adamım ama...
Je suis plus du genre sauvage et solitaire que du genre religieux.
Vahşi hayvanmışçasına üstümüze geldi.
Il est venu sur nous comme... Un animal sauvage.
Beş yıl önce Barakudayı bizden çalan Vahşi
C'est le sauvage qui nous a piqué Barracuda il y a 5 ans.
Bir bakmışsın Uzak Doğuya giden 107 00 : 04 : 33,810 - - 00 : 04 : 35,857 yolda sandık içinde fink atıyoruz.
Puis la seule chose dont on se rappellera c'est qu'on sera enfermées dans une caisse en direction de l'est sauvage.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]