Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ S ] / Sağan

Sağan перевод на французский

95 параллельный перевод
Bunun bedelini ödeyecek. Eric, biraz sağan doğra ve onları etle karıştır.
Il ne l'emportera pas, Eric, coupes les oignons et mixes-les avec la viande.
Biz nakit ineği olan karından süt sağan senin gibi değiliz.
Nous n'avons pas une cuillère en or dans la bouche comme ta femme.
- Ucunu kaçırdım. Bana dört kokteyl elbisesi, iki gece elbisesi ve yanılmıyorsam sekiz süt sağan bakire aldı.
Elle m'a acheté 4 robes de cocktail, 2 tenues de soirée et si je ne me trompe pas, une tourniquette pour faire la vinaigrette
Lana, bu sana şok gibi gelebilir, ama Talon para sağan bir yer değil.
Cela va te choquer, mais le Talon n'est pas vraiment rentable.
Sekiz... Sekiz... Sekiz süt sağan hizmetçi ve... ve üç Fransız tavuğu.
Huit laitières et trois poules françaises.
Aeronautes saxatalis, ak boyunlu sağan.
Aeronautes saxatalis, le martinet à gorge blanche.
Birincisi George Stark, hepimizi buraya davet eden adam.
Le premier est George Sagan, qui nous a invités ici.
İki numara Jack Davidson az önce bahsettiğim George Stark'ın iş ortağı.
Le deuxième... est Jack Terryson, l'associé de George Sagan qui a organise cette réunion.
Ve ineği sağan hep ben oluyordum.
Il fallait que je traie une vache.
- Ve Tanrı aşkına, beni vurma.
Et pour l'amour de Sagan, ne me tire pas dessus.
SAGAN : Büyük bir uzay ve zaman okyanusunda sürükleniyoruz.
Nous dérivons dans un vaste océan temporel et spatial.
SAGAN : gökyüzü bize sesleniyor.
Le ciel nous appelle.
SAGAN : Larry Soderblom, Voyager görüntüleme takımından.
Larry Soderblom, responsable imagerie.
SAGAN : Lonnie Lane, proje yöneticisi.
Lonnie Lane, l'un des scientifiques du projet.
SAGAN : Krater yok gibi.
Il n'y en a pratiquement pas.
SAGAN : bilgisayarda işlenen görüntüler Europa'da meteor krateri olduğunu gösterdi.
Le traitement des images montre... des signes de cratères d'impact sur Europe.
SAGAN : Neydi o?
De quoi s'agissait-il?
SAGAN : Voyager Dünya dışındaki ilk aktif volkanı keşfetti.
Voyager avait découvert un volcan en activité ailleurs que sur Terre.
SAGAN : Her dilden ve kültürden insanın paylaştığı bir şey vardır :
Il y a une expérience que nous partageons tous... quelle que soit notre culture :
SAGAN : Büyük teleskop gökyüzünün sadece küçük bir parçasını gösteriyordu.
Un grand télescope ne couvre qu'une petite portion de ciel.
SAGAN : işleri zor ve sıkıcıydı ancak Hubble ve Humason başarılı bir şekilde Büyük Patlama'nın delillerini topladıklarının farkında değillerdi.
C'était un travail difficile, pénible et ennuyeux... mais, sans le savoir... Hubble et Humason étaient en train de prouver... l'existence du big-bang.
Carl Sagan ile özel bir yolculuk
Une odyssée personnelle
Sagan adlı bir vinç işçisi.
C'est un grutier.
11 aydır hiç sorun yaratmamış.
En 11 mois, aucun problème. Il s'appelle Sagan.
Sagan, duyuyor musun?
Sagan, vous m'entendez?
Ben Carl Sagan.
Ici Carl Sagan.
Carl Sagan'mış.
C'est Carl Sagan.
Carl Sagan da kim?
Qui est Carl Sagan?
Hayır, Carl Sagan'ı şahsen tanımıyorum.
Non, je ne connais pas le Dr Sagan.
Dr. Sagan'a sana çok yardımcı olduğumu söylemeyi unutma.
N'oubliez pas de dire au Dr Sagan que je vous ai aidé.
Carl Sagan'a mı?
Carl Sagan?
Henry Sagan.
Henry Sagan.
Henry Sagan?
Henry Sagan?
Çünkü bu gece Dr. Carl Sagan ve San Diego hayvanat bahçesinden Joan Embry misafirlerim olacak.
Ce soir, j'invite le Dr Carl Sagan et Joan Embrey du Zoo de San Diego.
Cimmeria'da bıraktığımız Sagan Enstitüsünün kutusu gibi mi?
C'est l'élément radioactif que nous avons laissé dans la boîte sur Cimmeria.
.. Sonra Carl Sagan "Bu kosinüs değil, yerdeki bir delikten asimtotunu anlayamazsın" dedi.
Alors Carl Sagan dit : "C'est pas un cosinus. Tu confondrais une asymptote et un trou dans le sol."
Çekirdeğe varana kadar bu Carl Sagan tarzına devam edecek misin?
Mais... Tu vas nous jouer ton petit Carl Sagan jusqu'au noyau?
"Yazan ; Francoise Sagan" Sagan...
"Par Françoise Sagan".
Sagan'ı bilir misin?
Tu connais Sagan?
Sagan. Sagan.
Sagan...
Sagan...
Sagan...
Carl Sagan zamanı.
L'heure de vérité.
- Evet, inek sağan şeker kız taklidi bile yapabilirim.
- Je sais faire la trayeuse.
Şerefe. Bir şeylere inanmak eğlencelidir... Carl Sagan kitabında diyor ki "Sırf bir şeylere inanmanın eğlenceli olması... onlara inanmamız gerektiği anlamına gelmez".
C'est amusant de croire à ces choses, mais comme le dit Carl Sagan, ce n'est pas pour autant une raison suffisante d'y croire.
Rahmetli arkadaşım Carl Sagan derdi ki ;
Mon ami Carl Sagan disait :
Uzaydaki yolculuğuna devam eden o araçlardan biri 6,5 milyar km katettikten sonra Carl Sagan ne demişti?
Un engin spatial a poursuivi sa course dans l'univers. À quatre milliards de kilomètres d'ici, Carl Sagan a dit :
Çok iyi bir arkadaşım olan Carl Sagan baskı metnini okudu ve şöyle dedi ; " Lester, çok karamsarsın.
Carl Sagan, qui était un bon ami à moi, m'avait dit : " Si pessimiste?
Neredeyse Sylvia Plath ile yaşadın.
Vous viviez quasiment avec Françoise Sagan.
Dünyayı tek bir organizma olarak gören yeni bir bilinç gelişti, ve bu bilinç fark etti ki, savaş içindeki bir organizma kendini yok eder. " Carl Sagan - 1934-1996
Une nouvelle conscience se développe qui voit la Terre comme un organisme unique, et qui reconnaît qu'un organisme en guerre contre lui-même est condamné.
Şidmi Redneckler için hazırlanmış olan, Carl Sagan'ın Kainat'ına geçiyoruz.
De retour avec Carl Sagan et le Cosmos, édité pour les bouseux.
Ben Carl Sagan.
Je suis Carl Sagan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]