Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ S ] / Scrabble

Scrabble перевод на французский

326 параллельный перевод
Altı kitap ve bir oyun getirdim sana.
Je t'ai apporté six livres, et un jeu de Scrabble.
Oyun oynayacak halde değilim!
Je ne suis pas du tout en état de jouer au Scrabble.
Çok modern. Bir grup insan bir partiye gidiyor ve oyun oynamayı reddediyor.
Une soirée où les gens décident de ne pas jouer au scrabble.
Filmin adı Ve Kimse Oyun Oynamayacak.
Le film s'appelle "La partie de scrabble n'aura pas lieu".
Oyun oynanmayan filmi yöneten o adam sana senaryo yazmayı öğretmedi mi?
Roger Machin, le réalisateur du non-scrabble, ne vous a donc rien appris sur la façon d'écrire un film?
Partide artık hiçbir oyun oynayamazlardı.
Ils joueraient à ne plus jouer à ne plus jouer au scrabble.
Buckingham Sarayı'nda ise kraliçe muhtemelen Scrabble oynuyordur.
Et là, le palais de Buckingham. La reine doit jouer au Scrabble.
Tavla oynadım, Scrabble bile oynadım şu çocuklarla...
J'ai joué au backgammon et au Scrabble avec eux.
- Hey arkadaşlar, nasıl Scrabble oynanır biliyor musunuz? - Hayır.
- Vous savez jouer au Scrabble?
"K" harfi gider ve siyahi dahi kadın Scrabble'da bir oyun daha kazanır.
Voilà le "K" et le génie d'ébène a gagné une autre partie de Scrabble.
Dün akşam kelime oyunu oynuyorduk, annemle ben başa baştık.
Hier soir, on a joué au Scrabble, et personne ne gagnait.
Çay içip, bulmaca mı çözüyorlar sanıyorsun?
Tu crois qu'ils boivent du thé en jouant au Scrabble?
Scrabble'a ne dersiniz? ALF, bütün sesli harfleri yedi.
Tu dis ça depuis qu'on est amarrés.
Sessiz sinema oynamayı sevmiyorum.
Un Scrabble?
Karalama oynamak isteyen var mı?
Dites, est-ce que quelqu'un voudrait jouer au Scrabble?
Michigan Hazır Betoncular Birliği veya Ulusal Scrabble Müsabakaları gibi şeylerle yetinmek zorunda kaldı.
Il a fallu se contenter de l'Association du Béton et de l'Organisation des Joueurs de scrabble.
Şu elimde görmüş olduğunuz Scrabble sözlüğüne baktık ve geçerli olmadığını gördük.
On a regardé dans la bible du scrabble, ce dictionnaire. Ils acceptent fête, F-Ê-T-E, et fêtard, F-Ê-T-A-R-D, mais pas fêteur. Et ce n'est pas autorisé.
Scrabble oyununu keşfedene yenildik.
On se fait tabasser par M. Scrabble!
Güzel bir Scrabble oyununa ne dersin?
Que dirais-tu d'un petit Scrabble?
Kelime oyunu mu?
Le scrabble?
Kelime oyunundan nefret ederim çünkü hiç beceremem.
Je déteste le scrabble, parce que je suis nulle.
Belki bize bir tabak yumurta yapar ve geç saat Scrabble'ı çeviririz.
Elle pourrait faire des oeufs au bacon et on jouerait au Scrabble.
Bu Yolculuk Scrabble!
Un... Scrabble de voyage!
- Neler oluyor? - Scrabble oyunundan bir harf yuttu.
Marcel a avalé une lettre de Scrabble.
Scrabble oynamak isteyen var mı?
Un petit Scrabble?
Bazı çiftler Scrabble oynar.
D'autres jouent au Scrabble.
Kötü deneyimler, belki beni yanılttı. Huzuru arıyordum ama bu bir sır baba.
Comme au Scrabble, on essaie de construire un mot.
Birini, havuz başında Scrabble oynamak için Maui'ye davet etmezsin.
On n'invite pas quelqu'un à Maui pour jouer au Scrabble. Elle est comment, ton interne?
Özellikle de şu Scrabble faciasından sonra.
Surtout après le fiasco du Scrabble.
Yolculuk Scrabble'ı yolculuk için, normali ise vardığımızda oynamak için.
Le Scrabble de voyage pour quand on voyage et le normal pour quand on arrive. Bon gars.
Dilbilgisi yardımın için teşekkürler.. Monica ile scrabble oynarken işe yarar.
Tu pourras passer tes samedis soirs... à jouer au Scrabble avec Monica!
Böyle bir zamanda Scrabble oynamak ta ne?
Et vous jouez au scrabble!
Eğer acıktım diyen birileri varsa,... evde "catfish enchiladas" için herşey var. Scrabble!
Si vous avez faim je vais faire des enchiladas au poisson-chat
İkisi de Scrabble tahtasının güçlü şahsiyetleridir.
Ils font tous les deux des bons chiffres au Scrabble...
"Ve o kelimeyle Scrabble'da kazandı."
"Et il a gagné au Scrabble avec."
Bu da Scrabble'da hile yapmaya çalışmak gibi.
Comme si on essayait de tricher au Scrabble.
"Bak, Scrabble'da 480 puan değerinde bir sözcük."
"Regarde, ça fait 480 points au Scrabble."
Scrabble oynayalım.
Pourquoi pas un Scrabble?
Sadece oturduk, değil mi? Biraz güldük, Scrabble oynadık.
Oh, on est resté ici on a ri, joué au Scrabble.
Yani işin seks bölümünü geçip Scrabble'a daldınız.
Donc vous avez sauté la partie sexuelle et vous êtes allés directement au scrabble.
Ve yeni Deluxe Scrabble'dan aldım!
J'ai le Scrabble deluxe!
Grace yemek yapıyor ve Deluxe Scrabble almış.
Grace a le Scrabble deluxe.
Ben kendime deluxe bir içki hazırlayayım. Ve uzun keyifli bir yemekten sonra belki Scrabble'a vakit kalır.
Je vais me préparer un cocktail deluxe et on va dîner tranquillement.
Şerefimiz üzerine ölümüne dövüşürüz ve tabi Scrabble'da ne kadar kelime varsa.
On lutte jusqu'à la mort pour l'honneur... et pour décider si les abréviations comptent au Scrabble.
Scrabble oynayalım mı?
Une partie de Scrabble?
Scrabble?
Un Scrabble?
Hep birlikte scrabble oynayabiliriz.
On jouera au Scrabble.
Hadi, Scrabble oynayalım.
Allez, on joue au Scrabble.
Yolculuk Scrabble'ını getirdin mi?
Tu as amené le Scrabble de voyage?
Hem normal, hem de Yolculuk Scrabble'ını getirdim.
J'ai amené le Scrabble normal ET le Scrabble de voyage.
Vakit kalacaktır.
Le Scrabble peut attendre. Pas trop longtemps.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]