Sesame перевод на французский
316 параллельный перевод
Bütün Susam Sokağı şarkılarını biliyorlar.
Ils connaissent les chansons de Sesame Street.
Sesame Blexar ile birlikte.
Il est avec Sesame Blexar.
Bunun adı "Açıl Susam, Açıl", salak.
C'est Open Sesame, espèce d'idiote.
Eee? "Açıl Susam Açıl!" mı diyeceksin, ne yapacaksan yap.
Bien? Dites'Sesame ouvre-toi'ou quoi que ce soit que vous ayez à faire.
Burada diyor ki dün gece Susam Sokağı'nda bir kukla ölmüş.
Une marionnette de "Sesame Street" s'est fait buter!
Açıl susam açıl!
Sésame, ouvre-toi!
- Gerçekten mi? Kapıyı açtım.
Sésame, ouvre-toi!
Ben tahin gönderdim.
Moi, je vous ai offert du sésame.
Öyleyse tahin için teşekkür ederim.
Votre sésame était fort bon.
- Fazla susamlı kekten!
- Trop de gâteaux au sésame.
Artık çıkabilirsin.
Sésame, ouvre-toi.
Gizli sözcük "Pilgrim" di.
Le sésame était "Pilgrim".
Nasıl bir saçmalıktır...
T'imagines? "Sésame ouvre-toi."
En seçkin, sulu, taze Cornish tipi koç mesanesi kullanırız. Boşaltılmış, buğulanmış, susamla tat verilmiş fondü kıvamına getirilip tarlakuşu kusmuğuyla süslenmiş.
Nous utilisons de juteux morceaux de vessie de bouc de Cornouailles, curés, étuvés, frottés de graines de sésame, battus en mousse et nappés de vomi d'alouette.
- Susam mı demek istedin?
- Du sésame?
- Susam külü!
- De la cendre de sésame!
Açıl susam!
- Sésame, ouvre-toi!
Gidin eve "Susam Sokağı" izleyin.
Allez regarder "1 rue Sésame".
En taze Cornish koçu mesanesinin en seçme, nefis parçalarını kullanırız. Boşaltılıp buharda pişirilir, susamla tatlandırılır. Çırpılıp fondü yapılır ve tarlakuşu kusmuğuyla süslenir.
De fins morceaux de vessie de bouc de Cornouailles, curés, étuvés, frottés de graines de sésame, battus en mousse et nappés de vomi d'alouette.
Şimdi Bin Bir Gece masallarındaki gibi, kahramanlarımızı yutacak ve 3 yıl sonra, "açıl susam açıl" demişiz gibi, onları sağ salim dışarı bıracak olan bilgi mağarasına doğru ilerleyelim.
Partons pour ce repaire qui, comme dans Les Mille et une Nuits, avalera nos héros puis, dans 3 ans, au son de Sésame ouvre-toi, nous les rendra, espérons-le, sains et saufs.
Ne verirsen elinle, o da gider seninle.
Sésame, ouvre-toi!
Soğanları kıy. Domuzu dilimle. Hafifçe yağda kızart ve eriştelerin üzerine koy.
On découpe la ciboule, on fignole le porc, on fait frire légèrement et on ajoute... une goutte d'huile de sésame.
İki bütün biftek, özel sos, salatalık peynir, turşu, soğan i susamlı çörekon Whoa! Ha-ha!
Deux steaks, sauce spéciale, laitue et fromage dans un pain au sésame.
Hey, sana aç diyor.
Sésame, ouvre-toi!
çift balıklı bir susamlı çörek.
Double poisson sur un pain au sésame.
İkimiz de et börekler, sos, marul, peynir, turşu ve soğan kullanıyoruz. Ama onların kullandığı ekmek susamlı, benimkiler ise sade.
On a tous les deux du bœuf pur à 100 % avec sauce spéciale, laitue, fromage, cornichons et oignons, mais leur pain est aux graines de sésame.
- Susam çorbası.
- Une soupe au sésame.
Siyah susam göz sağlığı ve saçlarınızın siyah kalması açısından faydalıdır.
Le sésame noir est bon pour vos yeux et rend plus noir vos cheveux.
Acaba "Açıl Susam Açıl" demeyi denesek mi?
Personne n'a pensé à essayer : "Ouvre-toi, Sésame."
Özellikle Susam Sokağı oynuyorsa.
Surtout s'il n'y a pas 1, rue Sésame.
- Kimyon veya susam tanesi.
Un grain de cumin ou de sésame.
Ve yaldızlanıp paketlenmiş.
Servi sur un pain au sésame.
Beş dakikadan uzun sürecek herhangi bir şey.
J'ai une de ces envies de nouilles au sésame.
Açıl susam.
Ouvre-toi Sésame.
Washington'daki politikanın sırrını bilmek ister misin?
Un sésame pour Washington? Quatre mots :
Misty, senin için sevdiğin susamlı brokoli yaptım.
Et ton plat préféré, Misty : des brocolis au sésame.
Açıl, Susam.
Sésame ouvre-toi!
Açıl susam açıl.
Sésame, ouvre-toi!
Açıl susam açıl!
Sésame, ouvre-toi T'en as les clés?
Açıl susam açıl.
Sésame, ouvre-toi.
Açıl susam!
Sésame, ouvre-toi.
Açıl susam.
Sésame, ouvre-toi.
Açıl kimyon!
Sésame... débrouille-toi!
Ama sen "açıl susam" dendiğini söylemiştin galiba.
Je croyais qu'il fallait dire : "Sésame, ouvre-toi."
Açıl... susam.
Sésame... ouvre-toi.
Açıl susan açıl!
Sésame, ouvre-toi!
Açıl susam!
Sésame, ouvre-toi!
Açıl susam açıl?
"Sésame, ouvre toi!"
Susam Sokağı'na yazarsam daha iyi hissederim diye düşündüm.
J'ai décidé d'écrire à Rue Sésame.
Susam Sokağı'nın sana yaptıklarından sonra.
Après le coup de Rue Sésame?
Şey, hiç Susam Sokağı'nı izledin mi?
Est-ce que tu regardes "1, rue Sésame"?