Shaolin перевод на французский
265 параллельный перевод
Shaolin Tapınağı'na daha önce safkan Çinli olmayan birini hiç kabul etmedik.
Dans le Temple Shaolin... nous acceptons uniquement des Chinois de souche.
Bir Shaolin rahibi kendisiyle barışıktır.
Un prêtre Shaolin n'a besoin que de lui-même.
Bir Shaolin rahibi giysilerin ardına gizlenerek neden bu ülkeye gelmiş?
Que vient faire un moine Shaolin par ici... et pourquoi s'habille-t-il comme ça?
Shaolin Tapınağı'nda üç çeşit insan vardır :
Dans le Temple Shaolin, il y a trois sortes d'hommes :
Bir Shaolin rahibi bir avuç pirinç için kendini satmaz.
Un moine Shaolin... ne se vend pas pour une poignée de riz.
Tekrar dal. Shang Tzu sana Shaolin Tapınağının bir genç adamın gitmesi gereken tek okul olmadığını öğretsin.
Va sous l'eau, avec Shang Tzu tu verras que le Temple Shaolin... n'est pas la seule école que tu dois fréquenter.
Shaolin kurallarına göre şimdilik sadece biriniz bir basamak yukarı çıkabilirsiniz.
La tradition Shaolin veut qu'un seul... ne s'élève dans les mystères de l'Ordre.
O bir Shaolin Tapınağı rahibi.
C'est un prêtre du Temple Shaolin.
Shaolin rahibi duvardan geçer.
Un prêtre Shaolin peut traverser les murs.
Shaolin rahibi duvardan geçer.
Un prêtre Shaolin traverse les murs.
Sen Shaolin rahibisin.
Vous êtes un prêtre Shaolin.
Hep Shaolin Tapınağı'nda öğrenci olmak istedim.
J'ai longtemps rêvé d'être élève au Temple Shaolin.
Shaolin Tapınağı'na hep gitmek istiyordum.
J'ai longtemps voulu faire ce voyage jusqu'au Temple Shaolin.
Asırlardır Shaolin Tapınağının bu kuralı korundu.
Depuis maintenant des siècles, on respecte le code du Temple Shaolin.
Söyle bana Shaolin Kurallarının onüçüncüsünü.
Donne-moi le 13e commandement Shaolin.
Bütün Shaolin erkekleri içinde Birisi bilginin ve gücün yönünü çevirdi kendi alçaklığına gitti.
il y en a un qui a détourné ses connaissances et sa force... à ses propres fins.
bütün kendi inançlarının küstahlığında Shaolin Tapınağını küçük düşürdü.
Il a méprisé toutes nos convictions. Il a porté atteinte à l'honneur du temple Shaolin.
Bir Shaolin keşişi... ama artık bir asi.
Un moine Shaolin... devenu un traître.
Ailemi aşağıladın... ve Shaolin Tapınağını aşağıladın.
Vous avez déshonoré ma famille... et le temple Shaolin.
Xiaolin'den ve dilenci çetesinden başka, en büyük 3 çetedirler! kim onlara saldırma cesaretini gösterebilir? üstelik büyülü su sarayından çalarak!
Hormis Shaolin et le clan des Mendiants, ils sont les plus puissants et nul n'oserait les offenser.
İçlerinde zaten ölmüş ustalar ve Shaolin Tapınağı ustası, Tianfeng usta
Il défia les champions des cinq grandes écoles :
Kocam, Çete başı kibar-kalp vardı 2 gün boyunca ölümüne dövüştüler.
Les trois chefs qu'on a assassinés, Tian-feng de Shaolin et mon époux.
Shaolin'e geldiğimde 16 yaşımdaydım.
Je ne suis entré au monastère de Shaolin qu'à l'âge de 16 ans.
Shaolin öğretisi için vasıfsızsın. Gerçek Wu Hua'yı öldürdü, ve Shaoline girebilmek için onun yerini aldı.
En faisant semblant d'être vaincu par toi, j'ai pu sans trop de difficulté l'attaquer par derrière.
Şaolin Tapınağında Üstad Xinmei ye haber vermek için zaten birini gönderdiler
On a fait appel au maître Xin-hu de Shaolin.
Yarın Şaolin Tapınağına gideceksin
Demain, vous partez à Shaolin.
Efendimiz derki ;... Li Xunhuan yarın Şaoline doğru yola çıkacak
Demain, le lettré Li part pour Shaolin.
Li Xunhuan yarın yola koyulduğunda onu yolda öldürsünler daha sonra kendilerine 100.000 külçe ve 5 inci gönderilecek peki
Dites-lui que Li Xun-huan ne doit pas arriver à Shaolin. Je lui envoie 100 000 taels et 5 boisseaux de perles.
Duydum ki, üstad bugün Şaoline baş koyacakmış eşlik etmeye geldim
Il parait que vous allez à Shaolin. Je vous accompagne.
Anlamıyorum. Niye üstadımı.. Şaolin tapınağına götürmekte ısrarcısın?
Pourquoi tenez-vous tant à ce que mon maître aille à Shaolin?
Şaolin tapınağında olanları duydum
J'ai eu des nouvelles de Shaolin.
Xinjian'i Şaolinden yazıtları çalmaya gönderdim.
Xin-jian volait pour moi les manuels de Shaolin.
Onu Shaolin Tapınağı'nda bulursun.
À Shaolin, le centre des arts martiaux, ils font mieux encore.
Onlar dünyevi işlere karışmaz.
À Shaolin, il n'y a que des moines. Ils vivent à l'écart du monde.
Shaolin, rahip olmayanlara kung fu öğretse, halk Tatarlarla savaşabilir.
S'ils instruisaient le peuple, celui-ci serait en mesure de résister aux Mandchous.
Shaolin Tapınağı'na ne kadar uzaktayız?
Le monastère de Shaolin est encore loin?
Shaolin keşişleri her gün burdan yiyecek satın alır.
Quelques moines de Shaolin viennent chaque jour faire des achats.
Dharma da ( erdem ) Doğu'ya böyle bir azim sayesinde geldi ve Shaolin'in temel taşı oldu.
Lorsque Dharma est venu dans l'est, il était soutenu par une foi solide. C'est ainsi qu'a pris naissance le Zen millénaire de Shaolin.
Buraya gelmeden önce, Sholinlerin kung fu'nun en iyileri olduklarını duymuştum.
Oui. On m'a dit une fois que Shaolin était le grand centre des arts martiaux.
Eğer kung fu öğrenme imkanları olsaydı kendilerini savunabilir ve düşmanlarına saldırabilirlerdi. Bu yüzden...
S'il accédait aux arts martiaux de Shaolin, il pourrait se défendre et repousser l'ennemi...
Shaolin'de 35 Aşama vardır.
Il y a 35 chambres d'arts martiaux.
Shaolin sanatı bin yıllık geçmişe sahip. Acele bir karara varmayalım.
Frère supérieur, nous devons être sûrs de ne pas agir inconsidérément.
San Ta, 35 Aşama'dan istediğin bir tanesinin yönetimini al En üst aşama hariç. Budizm itikatın... onun için yeterli düzeyde değil.
Parmi les 35 chambres de Shaolin, hormis la chambre suprême, pour laquelle ta connaissance des lois bouddhiques est insuffisante, choisis celle que tu veux.
Shaolin'de sadece 35 Aşama var. 36'ıncı bir aşama yok.
Il n'existe pas de 36ème chambre.
Shaolin savaş sanatlarının yalnızca tapınağa hapsedilmesi yazık.
Shaolin représente la quintessence des arts martiaux. Dommage de les confiner ici.
Biz dünyevi işlere karışmayız.
Shaolin ne se mêle pas des affaires du monde.
Başkeşişim, Shaolin savaş sanatlarının yeni kuşaklara aktarılmasını olumsuz etkiler.
Cela concerne la perpétuation de nos arts martiaux.
Güzel. İstekli gençleri toplamak için Shaolin'den geliyorum.
L'humble moine que je suis est justement à la recherche de jeunes gens déterminés.
Senle konuştuğuma mahçup oldum şimdi.
J'ai honte de te l'avouer, mais... parmi les membres du Shaolin qui furent mes disciples,
Ben Zhang Shaolin.
Nous avons perdu.
Shaolin Tapınağı'dır.
Shaolin?