Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ S ] / Silahın var

Silahın var перевод на французский

1,374 параллельный перевод
- Silahın var mı?
- T'as une arme? - Non, madame.
Silahın var mı?
As-tu un pistolet?
- Onun silahı yok. Senin silahın var.
- Non, c'est toi qui l'avais.
Senin ateşli silahın var mı?
Tu possèdes une arme?
Siz, buranın gardiyanı mısınız Bay Koslowski? Neden? Cebinde silahın var diye mi?
Vous êtes le gardien de l'ordre parce que vous avez un pistolet?
Niye silahın var?
Pourquoi t'as un flingue?
- Silahın var mı?
- T'as un flingue?
- Silahın var mıydı?
- Tu avais un flingue?
Peki, "Büyük bir silahın var. Hemen şimdi bana ver" mi diyorsun yoksa...
Tu lui dis : "Je sais que tu as un gros calibre!"
- Görüyorum ki, senin çok çok özel bir silahın var.
Mais je vois que vous avez un revolver très spécial vous aussi.
Gloria, herhangi bir silahın var mı?
Gloria, vous avez une arme?
- Burada sizin silahınızdan kullanabilen kim var?
- Qui sait utiliser une lance?
Bu adamın her hangi bir silahı var mıydı?
Cet homme avait-il une arme?
Silahını atmak için 3 saniyen var.
T'as 3 secondes pour lâcher ton arme!
Bak, ceset yok, cinayet silahı yok ama cinayeti işlediğini kabul eden bir şüpheli var.
Ecoutez, je n'ai ni cadavre, ni arme du crime, mais un suspect qui vient de tout avouer.
Nathan'ı öldüren silahın her yanında parmak izleri var.
On a retrouvé ses empreintes sur l'arme qui a abattu Nathan.
- Silahınız var mı? - Almak istiyorum.
- Avez-vous une arme?
İyi günler, Bay Murphy. Bir silah dükkanınız var. - Evet efendim.
M. Murphy, vous êtes le patron... de l'armurerie Excalibur.
Constable, senin lanet silahının bu pezevenkte ne işi var? Marion!
Constable, qu'est-ce que Dickhead fait avec ton putain d'arme?
pek çok insanın silahı var.
Beaucoup de gens sont armés.
Ama şu anda esirleri vuruyorlar ve bizim sadece tek bir silahımız var.
Mais là, ils tuent des prisonniers et on n'a qu'un fusil allemand...
Birinde silah, diğerinde taş var, ve babamın kafasını eziyor.
Un a une arme et l'autre une pierre et avec il écrase le crâne de mon père.
Uyuşturucu silahını al, ne kadar vaktimiz var bilmiyorum.
Infuse-lui un sédatif. Je sais pas combien de temps on a.
Silahın var, değil mi?
Vous avez une arme... Pas vrai?
Evet ama silahın saklanacağı bir sürü yer var.
Mais il y a plein de cachettes.
Rozetin ve silahın var.
Wow!
Ateşli silahınız var mı, Bay Tomassi? - Hayır.
- Vous avez une arme, Mr Tomassi?
Bir baktık ki ne silah var, ne de asker. Bunları zaten biliyorsun. İlk el sıkıştığımızda yüzündeki ifadeyi gördüm.
En fait, il n'y avait ni armes, ni soldats, mais vous le savez déjà.
- Buraya getirdiğin adamın silahı var mı?
- Ce type avait une arme?
Sadece bir silahımız var!
Nous n'avons qu'une arme!
- Kadının silahı var.
Elle a un pistolet!
Silahım ve rozetim var ama daha resimli kimliğim çıkmadı.
J'ai mon Sig Sauer et mon badge mais le QG n'a pas encore ma photo d'identité.
Onun gerçek silah olmadığına bahse varım.
Je parie que ce n'est même pas un vrai flingue.
Peki üstünü silah var mı diye aradın mı?
Vous l'avez fouillé pour voir s'il était armé?
Silahı var mı diye baktın mı?
Il a pas d'arme?
Görgü tanıkları var silah sesinden sonra Jonathan'ın kamyonunu uzaklaşırken görmüşler.
Nous avons des témoins... qui ont vu son camion quitter les lieux après avoir entendu des coups de feu.
Bu silahın üstünde kimin parmak izi var?
Qui a mis ses empreintes dessus?
Ve yine Albay'ın iyi bildiği gibi geminin ana silahının kristal güç çekirdeğini yoketmenin bütün gemiyi yoketmeyeceğine inanmak için sebebimiz var.
Là encore, comme le colonel le sait, nous avons de bonnes raisons de penser qu'éliminer la source d'énergie de l'arme principale du vaisseau ne détruira pas tout le vaisseau.
Silahın ne olduğunu tahmin eden var mı?
Pas d'armes?
Silahınız patlayıcınız var mı?
Vous avez des armes?
Silahınız var mı?
Vous êtes armé?
Dolabın üstünde bir silah var.
Il y a un revolver sur le placard.
Ve senin de silahına ihtiyacın var.
Et vous, de votre arme.
- Yanında. Silahınız var mı?
Vous avez une arme?
Aşağıda kasamda kimsenin bilmediği nakit param var. K2 silahını ver.
- L'argent au coffre au sous-sol, il est pas prêt de me le gauler.
- Silahın bu yüzden var.
C'est à cela que votre arme vous sert.
Masanın üzerinde bir silah var.
Il y a un flingue sur la table.
Babanın 22'lik silahı var mı?
Ton père, possède-t-il un 22?
Silahınız var mı Bay Hallickey?
Vous ne possédez pas d'armes, M Hallickey?
Silahınız var mı Bayan Hines?
Vous avez une arme?
- Silahınız var mı Bay Cato?
- Vous avez une arme?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]