Simonson перевод на французский
44 параллельный перевод
- Simonson, yakamı bıraksın yeter.
- Simonson, lâche-moi un peu.
Bay Simonson için düz hesap 279 dolar de.
puisque c'est pour M. Simonson.
Sizi, Bay Simonson.
M. Simonson.
Hepsini arayıp "22A'da Bay Simonson katledildi." mi diyeceğim?
Que M. Simonson a été massacré?
Tab Fielding. Bay Simonson'ın korumasıydım.
garde du corps de M. Simonson.
- Evet. - Simonson'ın mı?
Vous apparteniez à Simonson...
- Simonson nerede?
- Où est Simonson?
- Simonson.
- Simonson.
Yeni görevin William R. Simonson'ın ikramı.
Compliments de ta prochaine affaire : William Simonson...
Bu Simonson büyük adammış.
Simonson était un grand homme!
Evine giren bir hırsızı yakalayınca öldürüldüğü görüntüsü verilmiş.
On a voulu faire croire que Simonson a été tué par un cambrioleur.
- Simonson önemli biri olmalı.
Simonson devait être une huile.
Simonson hakkında ne buldun?
Rien sur Simonson?
Simonson, Sol.
Simonson.
Simonson, William R. 1954 doğumlu.
Simonson... né en 1954.
Simonson, Borden ve Santini firmasının büyük ortağı.
Borden et Santini.
Olmaz. Simonson olayını araştırıyorum.
Je travaille sur l'affaire Simonson.
Simonson'la nereye giderdiniz?
Où alliez-vous avec Simonson?
Bu Simonson'ı anlayamıyorum.
Je ne comprends pas ce Simonson.
Hayır, Bay William Simonson'ın ölümünü araştırıyorum.
Non. J'enquête sur le meurtre d'un M. Simonson.
- Kim dediniz? - Simonson.
Simonson.
Simonson'ın söylediği gerçek mi?
Que Simonson vous a révélée?
- Simonson olayını kapatıyoruz.
Nous classons l'affaire Simonson.
Duydun. Simonson dosyası resmen kapanmıştır.
L'affaire est classée.
Pekala, ne var? Yönetim kurulu Simonson soruşturmasının derhal hallini istiyor.
Le comité directeur veut que l'enquête... sur la mort de Simonson soit arrêtée.
- Nasıl yani? - Simonson'ın kilisesi.
Celle où allait Simonson.
Simonson'ın günah çıkarttığı rahip.
Le prêtre à qui Simonson s'est confessé.
- Niye Simonson'a tuzak kurdun?
- Pourquoi l'avez-vous fait tuer?
Sen de Simonson gibi onlara mı çalışıyorsun?
toi aussi?
- Belki Simonson onlardan biriydi.
- Simonson était peut-être l'un d'eux. - Je ne te crois pas.
Simonson yönetim kurulu üyesiydi.
Simonson était un des directeurs de Soylent.
Simonson.
Simonson...
- Tabi canım. Asistan Steven Simonson A.B.D'nin en baba kardiologuna karşı mı?
L'interne Stephen Simonson souhaite déposer plainte contre le meilleur cardiologue des Etats-Unis?
İyi günler, Dr. Simonson.
Bonjour, Dr Simonson.
Dr. Simonson'dan istediğimiz şeyleri aldık.
On a fini avec le Dr Simonson.
Simonson'u, isteksiz biri için boşu boşuna... ... bir yatak harcamayacağına inandır.
Assure Simonson que le patient ne prend pas le lit d'une personne motivée.
Pekâla, Christian Simonson orada olacak mı?
Bon, est-ce que Christian Simonson sera là-bas?
Film yapımcısı Christian Simonson şehre geliyor.
Christian Simonson, le réalisateur, est en ville.
Dinle şimdi. Christian Simonson gelmeden önce onu buradan götürmeye çalışıyormuş gibi görünmemelisin. Fakat Christian Simonson gelmeden önce kızı buradan götürmelisin.
Ecoutes, tu ne dois pas avoir l'air d'essayer de la sortir d'ici avant que Christian Simonson sois là, mais tu dois l'avoir sortie d'ici avant que Christian Simonson sois là.
Hey, George, şu an Simonson Binasının tepesindeyim, kuzeye yol alıyorum. Şimdi ne tarafa?
Je suis sur l'immeuble Simonson, vers le nord, ensuite?
Jesse hapise girmeden önce şehirdeki Simonson Sacks için finansal danışman olarak çalışıyordu.
Avant l'incarcération de Jesse, il était conseiller financier pour Simonson Sacks en ville.
Akşama Simonson'larla yemeğimizi unutma.
N'oublie pas le dîner avec les Simpson.
Simonson da yönetim kurulu üyesi olmuş.
Holcox est acheté par Soylent... dont Simonson devient un des directeurs.
William Simonson hakkında.
Il s'agit de William Simonson.