Siz ne yapacaksınız перевод на французский
142 параллельный перевод
Asıl siz ne yapacaksınız?
C'est à vous de le dire.
- Biz değil, siz ne yapacaksınız?
- Pas "nous", toi.
Peki siz ne yapacaksınız?
Qu'allez-vous faire?
Bakalım, siz ne yapacaksınız? - Onun gibi bir suçluya, ömür boyu hapis veririm,
- Je l'enverrais en prison pour la vie.
Siz ne yapacaksınız peki?
Si je me marie, tu seras seul.
- Hayır, doğru. Evlenirsem, siz ne yapacaksınız?
Si je ne suis plus là, que ferez-vous, toi et Kazuo?
- Siz ne yapacaksınız, efendim?
- Que ferez-vous?
Bu istilacılara siz ne yapacaksınız?
Que faire contre ces envahisseurs?
Peki, siz ne yapacaksınız?
Et qu'allez-vous faire?
Bay Ho, siz ne yapacaksınız?
Professeur, et vous?
- Eee siz ne yapacaksınız?
- Et vous?
Siz ne yapacaksınız peki?
Vous allez où, les filles?
- Bu konuda siz ne yapacaksınız? - Ben mi?
- Et vous, quelles sont vos intentions?
- Esas soru, siz ne yapacaksınız?
Je dirais plutôt : qu'est-ce que vous allez faire, vous?
Peki siz ne yapacaksınız?
Super, et vous allez faire quoi?
Bu esnada siz ne yapacaksınız?
Qu'est-ce que tu vas faire pendant ce temps?
Eee, payınızla siz ne yapacaksınız?
Alors, qu'allez-vous faire de votre argent?
Siz ne yapacaksınız? Harold'la Jack'in yerine gideceğiz.
Harold et moi on va chez Jack's.
Siz ne yapacaksınız?
Vous vous barrez tous?
Kusura bakmayın ama, siz ne yapacaksınız?
Et vous, si je peux me permettre, que ferez-vous?
Siz ne yapacaksınız?
- Vous faites quoi?
Siz ne yapacaksınız?
Vous faîtes quoi?
Siz ne yapacaksınız? Ben Voyager'ı kullanacağım, ve saldırıyı koordine edeceğim.
- Je coordonnerai l'attaque d'ici.
Bakalım siz ne yapacaksınız. "
Faîtes-en autant.
- Siz ne yapacaksınız?
- Qu'est-ce que vous allez faire?
Siz ne yapacaksınız?
Et vous vous faites quoi?
Peki ya siz bu konuda ne yapacaksınız?
Que comptez-VOUS faire pour régler ce problème?
Yarın, anadan doğma olacağım, Hanımefendi, siz bu hafta sonu ne yapacaksınız?
Moi, demain, je serai tout nu. Comment occuperez-vous ces 3 jours de pont? - Je vais chez moi, à Niort.
Hey, siz ne yapacaksınız?
- Il faut appeler Sutekichi!
Ya siz, ne yapacaksınız?
Que faites-vous? Que faire?
Sular adayı kaplamaya başladığında siz hepiniz ne yapacaksınız?
Que ferez-vous quand l'eau recouvrira l'île?
Yapmam gerekeni yapacağım, siz de ne gerekiyorsa yapacaksınız.
J'irai jusqu'au bout. Et tu iras jusqu'au bout.
Siz, ne yapacaksınız?
Qu'est-ce que vous allez devenir?
Siz ne yapacaksınız?
Qu'est-ce que tu vas faire?
Siz ikiniz ne yapacaksınız?
Qu'est-ce que vous allez faire?
Siz Bayan Oakshott'ı buraya getirin, ben onunla halledeceğim, fakat siz onunla ne yapacaksınız?
Mais l'une d'entre elles était à moi! Allez la demander à Mme Oakshott.
Siz, ikiniz, bundan böyle ne söylersem yapacaksınız!
Vous deux, à partir de maintenant, vous ferez exactement ce que je vous dis.
Peki siz bu iyiliğime karşılık ne yapacaksınız?
Et qu'est-ce que vous ferez pour moi en échange?
Ya siz bu konuda ne yapacaksınız?
Et que vas-tu faire?
Peki ne yapacaksın? Usta, siz olmazsanız bizler ne yaparız?
Sans vous, que va devenir ce théâtre?
Doğrunun ne olduğunu bulmak için anlatılanların elenmesini siz yapacaksınız.
C'est à vous qu'il incombe de filtrer les faits afin de déterminer la version qui vous semble la plus vraie.
Siz benim için ne yapacaksınız? Hiçbir şey.
- Et tu feras quoi en échange?
Peki siz İspanyol yardımseverleri toplanan parayla burada ne yapacaksınız?
Et qu'allez-vous faire des fonds toi et tes pasteurs espagnols?
Siz ne yapacaksınız?
Et vous?
Tehlike yoksa siz ne iş yapacaksınız?
S'il n'y a pas de menace, à quoi vous servez?
Peki siz ikiniz ne yapacaksınız?
Vous allez faire quoi, vous?
- Peki siz kızlar ne yapacaksınız şimdi?
Où allez-vous?
Siz acınası pasaklıklar, ne yapacaksınız?
Et qu'est-ce que vous, pauvres fainéants, allez faire?
Siz savaştan sonra ne yapacaksınız?
Que ferez-vous en rentrant?
- Siz nakit işini ne yapacaksınız?
- Et pour le liquide?
- Siz ikiniz ne yapacaksınız? - Bilmiyorum.
Je sais pas.