Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ S ] / Solucan

Solucan перевод на французский

2,686 параллельный перевод
Vali olacak solucan Genelkurmay'a haber vermiş.
Le sous-préfet les a informés.
Dur bir dakika. İki solucanı dövüştürmeye çalışıyorum.
J'essaie de pousser deux vers à se battre.
Para işini halledince, solucan gibi sürüne sürüne gelecek ayağıma.
Bientôt mon service sera riche et il rampera devant moi.
- Biliyorum bir aygıtın var bir solucan deliği yaratıyor yada zamanı büküyor.
- Vous avez un appareil qui provoque des trous ou qui dérègle le temps. - Eu égard à.. Ou qui peut rendre invisible.
Solucan deliği, zaman bükme, görünmezlik aygıtı bu hafızanı koruyor.
Un appareil à trous, à dérégler le temps, qui rend invisible et vous protège de l'esprit.
Hayatım, balık yakalamak için solucan lazım.
Bébé, il faut déterrer des vers pour appâter les gros poissons.
Heylia da solucan.
Heylia est déterrée.
Uçaklarınız arasında solucan deliği olsaydı yürüyebilirdi.
Ca aurait pu marcher s'il y avait eu un raccourci pour faire rejoindre vos deux avions.
Solucan deliğine ihtiyacımız yoktu.
On n'avait pas besoin de raccourci.
Lorelai'la ayrılmamızın sebebi uzay-zaman sürekliliğinde aynı yerde olmamamız veya solucan deliği olmaması değil.
Lorelai et moi, on ne s'est pas séparés parce qu'on n'était pas au même endroit sur un continuum espace-temps ou parce qu'on manquait de raccourci.
İnsanları kendi amaçların doğrultusunda yönlendirmek. Aileme bir şekilde solucan gibi sızdın.
Tu t'es infiltrée dans ma famille.
Balık yakalamak için solucan lazım.
Il faut déterrer des vers pour appâter.
Solucan şekerler!
Ouh! Des bonbons!
Hayatında hiç solucan yedin mi?
Tu as déjà mangé un lomberric?
Vurgulamalısın. Solucan.
Il faut le rouler.
Biz solucan yemeği değiliz.
Nous ne sommes pas de la nourriture pour les vers.
Seni küçük solucan!
Connard!
ve solucan yemi olursun.
La mort est une chose vachement flippante, Tom.
Yalnızca bit ve solucan bulduk.
On a déjà capturé des poux et des vers solitaires.
Doğal bilimler rozeti içinse, bit, solucan ve kurt topladık.
Pour son badge de sciences, on a eu des poux, des vers solitaires et des asticots.
Eğer üç aylıkların hafızası solucan kadar olmasaydı...
Si les nouveaux-nés n'avaient pas une mémoire de ver de terre.
Belki can sıkıntısından, belki de iki ay sonrasına kadar... varlığından haberdar olmayacağım karnımdaki solucanın neden olduğu açlıktan,... işte nasıl oldu bilinmez,... ama okulumuz tarihinin en iyi geçit töreni fikrini bulmuş bulunmaktaydım.
Tout ce que je sais, c'est que d'une façon ou d'une autre m'est venu la plus grande idée de char des 2nde dans toute l'histoire de l'école.
Birincisi o bir kum solucanıydı ( Dune oyunundan ).
Tout d'abord, c'est un ver des sables, OK?
Kuru temizlemeciden Kum Solucanı kostümünü aldım.
J'ai, uh, j'ai été chercher le costume de ver des sables au pressing.
O bir Kum Solucanı ve...
C'est un ver des sables et...
Kum Solucanı, Kum Solucanı...
Le Ver! Le Ver! Le Ver!
Solucanı çağırıyorlar, kardeşim.
Ils appellent le Ver mon pote.
Kum Solucanı, Kum Solucanı, Kum Solucanı...
Le Ver! Le Ver! Le Ver!
Takyonlar ve solucan delikleri. Bunlardan haberin var mı?
Tachyons et trous noirs, tu as fait des recherches là-dessus?
Bir kayayı kaldırdığında, çırpılmış krema mı bulursun? Hayır, solucan bulursun.
En soulevant un rocher, tu trouves de la chantilly?
Her gün solucan yiyoruz.
C'est tous les jours.
solucan deliği olmadan pratikte böyle bir şeyi gerçekleştirebilmenin imkansız olduğunu söylerdi.
Browning t'aurait dit que c'est pratiquement impossible de retourner dans le temps sans une porte temporelle.
Solucan deliği mi?
Pardon?
Sonra korkunç diş ve çene kemiğine sahip solucan tipli diğer türleri var ve tek ısırışta etinizi kemiğinizden kopabilirler.
Il y a également des genres de vers avec d'atroces mandibules et des mâchoires capables de déchiqueter votre chair.
- Solucan deliğinden çık bakalım.
Amuse-toi bien à sortir de ta galerie.
Nihayetinde, ister solucan delikleri olsun, ister warp motorları, zaman yolculuğu, senin saate 186,000 mil hızda gitmeni gerektirir.
Finalement, que ce soit des galeries ou des déformations, voyager dans le temps requiert une vitesse de 300.000 kilomètres / seconde.
Belki de bir solucan deliği gibi.
Peut-être, comme un tunnel dans le temps.
Biraz zarar verdi fakat bir solucan yükledim.
Ça a fait des dégâts, mais j'ai envoyé un ver.
Bu solucanı öldür!
Tue cette vermine!
Pis solucan.
Ce fils de pute n'est pas là!
Gel bana, seni solucan.
Amènes toi, your worm.
Geçit uzaktan kontrol edilmiş olmalı, sonra da dikilitaş bizi solucan deliğinden buraya gönderdi.
La porte a été activée à distance puis l'obélisque nous a téléportés.
Evet, biliyorum. Açıkçası, geçit her seferinde açılan bir solucan deliği vasıtasıyla bizi gönderiyor. Ama ayrıca uzak bir çevirici içerirse ne olur?
Je sais, c'est ce qui nous a fait traverser la porte à l'ouverture d'un vortex, mais s'il contenait un DHD isolé?
Minik solucanım benim.
Mon petit ver de terre...
Bizden gelen solucan deliğini kapatmamızı istiyor, böylece geçidi çevirebilecek.
Il veut que l'on ferme le vortex pour qu'il puisse utiliser la Porte.
Tüm bunlar solucan deliğini kapatmamız sonucunda galaksimize daha fazla Ori gemisini getirmeyi amaçlayan titizlikle hazırlanmış bir plan olabilir.
Tout ça pourrait n'être qu'un complot élaboré pour nous amener à fermer ce vortex, et ainsi permettre à plus de vaisseaux Oris de venir dans notre galaxie.
Solucan deliği bağlantısı kapanmış olacak.
Le vortex sera coupé.
Bir Mark IX geçit bombası olay ufuk çizgisinin ışınlanacak, bu sayede güç aktif solucan deliğince emilmeyecek. Geçidi yokedecek ve bağlantıyı kesecek.
Un Mark IX "Gatebuster" téléporté directement derrière l'horizon des évènements, pour que le souffle ne soit pas absorbé par le vortex actif, détruirait la Porte et couperait la connexion.
Daedalus solucan deliğini kapatmak için Pegasus`da hazır bekliyor olacak.
Le Dédale se tiendra prêt dans Pégase pour fermer le vortex.
Solucan deliği açılıyor.
Vortex entrant.
Sadece bir solucan!
Ce n'est qu'un ver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]