Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ S ] / Sombre

Sombre перевод на французский

5,341 параллельный перевод
- Şu daha koyu renkli.
- Celle si est sombre.
Orası karanlık.
C'est sombre.
Ve bunu karanlık bir odada tek başına yapamazsın.
Et vous ne pouvez pas le faire seule dans une pièce sombre.
Telefon eden kişi pilot ceketi ve kot giymiş iki kişi ve koyu renk koşu kıyafeti giymiş üçüncü bir kişi olduğunu bildirmiş.
Celui qui a appelé décrit deux hommes en blousons, jeans et le troisième en vêtement de sport sombre.
1.90 boyunda koyu renk kot ve ceket giyiyor.
Il mesure 1 mètre 80, jean sombre, blouson sombre.
" Karanlık, gotik bir zindanda bulunan sanat eserleri.
" un sombre cachot souterrain rempli de trésor d'artefact...
Şimdi beni dinle, bu bir kalabalığın önünde söyleyeceğim sözlerden değil ama sadece ikimiz olduğuna göre ölüm karanlık ve kör edici bir şerefsizdir onun geldiğini görsen de görmesen de.
Écoutez, ce n'est pas le genre de chose que je dirais devant la congrégation, mais puisqu on est entre nous, la mort... est une sombre et aveugle conasse, peu importe qu'on la voie venir ou non.
- Öyle sanıyordum ta ki sebepsiz yere herifin birini dayak manyağı yapana kadar.
- Je le pensais, jusqu'à ce que je tabasse un sombre idiot, sans vraie raison.
Garip olansa şimdi o karanlık tarafına ihtiyacımın olması.
L'ironie c'est que maintenant j'ai besoin du côté sombre...
Karanlık ve gizemli bir tarikatın bağlantılı olduğu imkansız bir cinayet.
Un meurtre impossible lié à un culte sombre et mystérieux.
Ayrıca şu an hava karanlık, belki yarın gene bakarım.
En plus, il fait sombre. Je vais peut-être y retourner demain.
Karanlık bir arabadaki bir adamın bir şeyler yapmasını istemiyoruz.
On a pas besoin d'un homme dans une voiture sombre qui trame quelque chose.
Hayır, senin gözlerin siyah.
Non, vous avez le regard sombre. Vous n'annoncez rien de bon.
Dışarısı karanlıktı, bu yüzden iyice göremedim, ama evet çocuğu o kaçırdı.
Il faisait sombre, donc je n'ai pas vraiment eu un bon coup d'oeil sur lui, mais oui, il a pris l'enfant.
Senin yolun zaten dönüştüğün bu karanlık tarafından çizilmiş.
Tu suivais déjà ce chemin qui t'a mené à devenir cette sombre créature que tu es désormais.
Acı çektiği için karanlık bir şeye dönüştürüldü.
Il a été transformé en quelque chose de sombre parce qu'il a souffert.
Karanlık bir koridorda şişlenmekten ve soğuk hapishane zemininde kan kaybından ölmekten iyidir.
C'est toujours mieux que d'être poignardée dans un couloir sombre et saigner à mort sur le sol froid de la prison.
En karanlık sırrını söyle, ben de benimkini söyleyeyim.
Révélez-moi votre plus sombre secret. J'en ferai de même.
Ajan Garrett'a da buz kutusundaki en küçük ve karanlık hücreyi bulacağım.
Je trouverai à l'agent Garrett la plus petite et sombre cellule.
Burası çok karanlık.
Il fait si sombre ici.
Justin, sanki geçen sefer biraz daha karanlık, daha yakındı.
Justin je pense que la dernière fois, c'était un peu plus sombre, un peu plus intime.
Miles, sen bu ayyaş herif değilsin.
Tu n'es pas un sombre alcoolique.
Ormanda karanlık, kötü güçler olduğuna da mı inanmıyorsun?
Vous ne croyez pas à l'existence d'un pouvoir sombre et malveillant dans les bois?
- Çok koyu.
C'est trop sombre.
- Kasvetli bir ortam mı var?
- En cette sombre occasion?
Hayatımızdaki bu karanlık bölüm nihayet biiti.
Ce sombre chapitre dans nos vies est enfin fini.
Bu öfke nöbetini kimden aldığımı artık anlıyorum.
Et je sais maintenant d'où ce côté sombre me vient.
Kalplerimiz kırılır. Fakat zihnimizin karanlık bir köşesinde, bu olasılığı kendimiz için de canlı tutarız.
Mais dans un coin sombre de notre tête, nous sommes nous-mêmes conscients de cette possibilité.
# Gölgeler ve geceleri... #... parlayan ışığın olmadan karanlık
♪ Je ne voulais pas te rabaisser. ♪ Il fait sombre sans toi à mes côtés. ♪ Dans l'ombre.
# Parlak güneş ışığım benim, her yeri aydınlatırsın
Dans la nuit. ♪ Il fait sombre sans ta lumière resplendissante.
Anksiyete bazen büyük ve kara bir bulut gibi gelip sizi yorabilir.
L'anxiété est comme quelque chose d'étouffant car c'est gros et gris, comme un nuage très sombre.
Evet, öyle bildiğimiz koyu falan değil.
On parle pas de quelque chose de sombre.
Ruhunun derinlerini yansıtıyormuş gibi aşırı derin bir siyah.
Mais, sombre comme la profondeur d'une âme.
Yaz ortası gölgesi gibi karanlık ve keskin.
Aussi sombre qu'une ombre en plein été.
Hava karanlık ve yalnız kaldı.
C'est sombre et il est tout seul, j'aime pas ça.
Ne kadar derin, ne kadar karanlık olursa o kadar iyi.
Plus c'est profond, plus c'est sombre, mieux c'est.
Yani meslektaşıma benzeyen bu kimliği belirsiz kişi... -... Sizi caddeden alıp- -
Donc cette "sombre forme", qui ressemble a mon collègue ici, vous a agrippée dans la rue...
Gözlerinizi bağlayıp Sizi kükürt kokan bir odaya götürüp Bacağınızdan iri bir parça kesti, sonra da- -
... bandée les yeux vous a conduis dans une pièce sombre, puant le soufre, vous a coupée un morceau de la jambe, puis...
Bu kapkara ruhla internette tanıştım Yiyici lakaplı bir adam.
J'ai rencontré cette âme sombre en ligne un homme nommé "Eater".
Biraz önce "hay bin köfte" diyen biri için epey kasvetli oldu.
Plutôt sombre pour quelqu'un qui vient de dire "fichtre".
İçerisi çok karalık.
Il fait tellement sombre ici.
Birkaç üzgün aptal sırf bunları gömmek için bir servet ödedi.
Un sombre idiot a payé une fortune pour enterrer ce truc.
- Sence çok koyu olmamış mı?
- Tu ne trouves pas ça trop sombre?
Floransa düşerken seni burada görmek çok güzel.
Il est parfait de constater que vous êtes ici, alors que Florence sombre.
Tanrı'ya şükür başarmış ve zifiri karanlık bir gece sonrası güneşin doğuşu gibi cahil kasabamızı aydınlatmak üzere sahillerimizin güvenli topraklarına salimen çıkmışsın.
Merci Dieu vous vous en êtes sorti et accosté sans danger sur nos côtes pour éclairer notre ville aveuglée, comme le soleil revient après la plus sombre des nuits.
Dünyayı daha iyi bir yer hâline ve yaratacağım o geleceği değiştirmeye çalıştığım için üzgünüm.
Je suis désolé de vouloir faire du monde un endroit meilleur et changer ce futur sombre que j'ai apparemment créé.
Lokantada mesaiye kalacağım ve Funny Girl ise belirsiz.
Je travaille tard au diner et je sais que Funny Girl est sombre.
Gösteri yok anlamında mı belirsiz yoksa gösterinin bittiği anlamında mı.
"Sombre" du genre il n'y a pas de spectacles, ou "sombre" du genre déprimant.
Ve bu kutlamada, karanlık ruhlu bir prens o kraliçeyi... küçük bir el çabukluğuyla öldürmüş...
et à ce festin, un sombre prince tua la vieille reine avec un invisible geste de la main...
- Evet.
Il ne fera pas plus sombre.
Hissediyorum.
On est sous un enchantement sombre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]