Son günlerde перевод на французский
1,782 параллельный перевод
- Son günlerde pek yok. Hayır. Bir, iki, üç, dört...
Pas en ce moment, non.
Brenda ile ben son günlerde kavga etmediğimiz anlarda bile kavga ediyoruz sanki.
En ce moment, Brenda et moi, on est toujours fâchés, même quand on ne se dispute pas.
Son günlerde bu iş tamamen gereksiz geliyor.
En ce moment, tout ça me paraît inutile.
Ve son günlerde arkadaşım olduğun için.
Merci d'avoir été un aussi bon ami, dernièrement.
Son günlerde deliriyormuşum gibi geliyor.
J'ai l'impression de devenir folle.
Son günlerde birçok ilginç kültürel faaliyete katıldım.
J'ai fait plein de manifestations culturelles ces derniers temps.
- Son günlerde çok stres altında.
- Je regrette, elle est très stressée.
Chloe, son günlerde bana çok tuhaf şeyler söyler oldun.
Tu dis beaucoup de choses bizarres, ces derniers temps.
Son günlerde olanlardan sonra başvuruları ciddiye almak zor.
Difficile de prendre ces demandes d'université au sérieux, après tout ça.
Son günlerde, birdenbire sana benim hakkımda kötü şeyler söyleyen biri çıkmadı mı?
Puis ils débarquent comme par hasard et te disent des saloperies sur moi.
Son günlerde uçağa bindi mi?
A-t-il pris l'avion récemment?
Son günlerde onu çok şımartıyorum.
Je la gâterai plus tard.
Yani çok gerekli değilse, zaten o bir şey görmedi, son günlerde yaşadıkları.
Si ça ne vous dérange pas, je veux dire, il n'a rien vu, et c'est un moment très difficile pour lui.
Son günlerde kendimi çok garip hissediyorum.
Je me sens vraiment bizarre ces derniers temps.
Son günlerde gördüğün şeylere benzer bir şey görürsen sana verdiğim numarayı ara.
Si vous voyez quelque chose que vous avez déjà vu ces derniers jours, Appelez le numéro que je vous ai donné.
Kadavrayı teşhis etmem gerek ki son günlerde- -
Je dois juste identifier un cadavre qui a récemment...
Son günlerde neler oldu dikkat ettin mi?
As-tu regardé autour de toi dernièrement?
Biliyorum son günlerde işler pek iyi gitmiyor.
Je sais que tout a été un peu chaotique ici dernièrement.
Shawn son günlerde cep telefonundan onunla çok sık konuşuyormuş.
Shawn l'a appelée souvent ces derniers temps.
Ama son günlerde toparlanmaya başladığını düşünüyordum.
Mais récemment, j'avais cru qu'il commençait à reprendre le dessus,
Zaten son günlerde çok zor günler geçiriyordu.
Elle avait déjà la vie dure ces temps-ci.
Son günlerde Avatar'ı gördün mü?
Vous n'auriez pas vu l'Avatar?
Son günlerde bir şey beni rahatsız ediyor.
C'est quelque chose qui m'inquiète un peu.
Son günlerde böyle.
- Récemment.
Son günlerde kendimi orantısız hissediyorum.
Ces derniers temps, j'étais chamboulé.
Son günlerde kiminle çıkıyorsun?
Tu vois qui en ce moment?
Son günlerde Endişeli Aileler Komitesi adlı bir grup bu gördüğünüz el ilanlarını dağıtıyor ve komşuları "Mahalledeki tehlikeli sapığa" karşı uyarıyor.
Depuis quelques jours, un Comité des Parents inquiets a entrepris de distribuer ces prospectus pour prévenir le voisinage de la présence de ce "dangereux prédateur".
Dediğim gibi, ehliyetimi kaybettim. Son günlerde çok sorun yaşadım.
On m'a retiré mon permis et j'ai beaucoup de problèmes.
Son günlerde, birisi evinizin önüne bir hediye bıraktı mı?
trouvez-vous des cadeaux sur le perron?
Aslında, biliyorum.... bu biraz tuhaf gelebilir ama... son günlerde evimin etrafında dolaşan şüpheli birilerini gördün mü?
- Ça peut paraître bizarre, mais avez-vous vu des gens suspects rôder par chez moi récemment?
Bunun nedeni, son günlerde dikkatimi toplamayı başaramamam.
Je l'ai feuilleté, en ce moment je n'arrive pas à me concentrer.
Son günlerde çok abur cubur yemeğe başladın.
Tu te gaves de saloperies.
Aslında son günlerde, masama bağlandım gibi görünüyor.
On dirait que je suis enchaîné à mon bureau.
Son günlerde çok meşguldüm, üzgünüm.
Désolée d'avoir été si occupée.
Fakat son günlerde... kötülük ruhunu ele geçirdi, şeytanın aldatmacaları ruhunu kötülüğe yöneltti.
Mais récemment... elle a était possédé par un esprit démoniaque, par le démon appelé "L'illusion de Grandeur"
Son günlerde onlara yemek yaptım hep.
C'est moi qui leur ai préparé les repas ces derniers jours.
Son günlerde Brad'e karşı kendimi yabancı hissediyorum.
Ces temps derniers, j'ai boudé Shakespeare.
Son günlerde neler olduğunu çokca düşünüyorum ve bunları bir kitaba koymayı düşünmüştüm.
J'ai beaucoup réfléchi... à ce qui s'est passé. Au départ, je crois que j'aurais aimé... en parler dans le livre, mais j'ai décidé de tout laisser tomber.
- Son günlerde yemeği fazla mı kaçırıyor?
- Elle mange beaucoup?
Son günlerde çok gerginsin.
- Quel rabat-joie! Je te trouve tendu ces temps-ci.
Son günlerde biraz tuhaf davranıyor.
Elle est bizarre, dernièrement.
- Son günlerde biraz kilo aldım.
Un peu plus gros ces jours-ci.
Farkettin mi bilmiyorum ama son günlerde incelmeye başladım.
Je ne sais pas si tu as remarqué, mais j'ai moi-même commencé à perdre mes cheveux, récemment.
Dave, son günlerde bazı sorunların olduğunu söyledi. Konsantre olmakla ve bazı şeyleri hatırlamakla ilgili.
Dave me dit que vous avez eu des problèmes de mémoire récemment.
- Son günlerde Internet'ten alışveriş mi yaptın?
- Avez-vous fait des achats en ligne récemment?
Son günlerde hayat onun için çok güçtü Jack.
C'était très dur pour lui, ces temps-ci.
Buraya ne zaman gelmişti? - Son günlerde çok sık geliyordu.
- Elle était beaucoup là dernièrement.
- Onu son günlerde gördün mü?
- Mais pourquoi à moi?
Bu mektubun yazılmasını takip eden günlerde, Kevin Ryan koltuğundan oldu.
Quelques jours après avoir écrit cette lettre, Kevin Ryan fut renvoyé de son poste.
Son günlerde olayları karıştıracak şiirler yazdım.
J'ai récemment écrit des vers cela a pu compliquer les choses...
Son günlerde Sophie çok yoruluyor.
Sophie est très fatiguée.