Sorayım перевод на французский
2,695 параллельный перевод
Gidip Daisy'ye sorayım.
Je vais demander à Daisy.
Dur bi eşime sorayım.
Je sais pas.
Madem zor sorular soruyoruz öyleyse sana bir şey sorayım. Nasıl oluyor da bu kadar...
Puisqu'on aborde les sujets délicats, pourquoi tu es si...
Sana bir soru sorayım, eğer açık tribün o kadar iyiyse neden sahaya bakmak yerine küçük bir tv'den izliyorsun?
Si les gradins sont si bien, pourquoi vous regardez une petite télé au lieu de regarder le terrain?
- Onlara sorayım mı?
D'accord.
Sana bir soru sorayım.
Dites-moi.
Sana bir soru sorayım doktor. Hiç evlendin mi?
Si je peux me permettre, avez-vous déjà été marié?
Daha kibar mı sorayım?
Je dois demander poliment?
Tekrar sorayım, ne için gelmiştiniz?
Vous vouliez quoi déjà?
E-postayla mı sorayım istersin?
Ça t'irait mieux si je te le demandais par mail?
Sorayım dedim.
Simple vérification.
Sana bir soru sorayım Stiles. Hiç tavşan köpeği gördün mü?
Laisse moi te poser une question Stiles as tu déjà vu un chien lapin?
Sana bir soru sorayım.
Je voudrais vous poser une question.
Sana bir şey sorayım.
Je vais vous poser une question.
Sana bir soru sorayım.
Dis-moi.
Bilsem niye sana sorayım?
- Je demanderais pas, si je savais.
Dinle, sana bir şey sorayım Orada hiç zombi gördünüz mü?
T'as croisé un zombie?
Sorayım dedim. Belki başka bir çift daha vardır ve...
Au cas où il y en aurait un autre...
Tamam, o zaman sana bir soru sorayım.
Attends, juste une question :
Bir şey sorayım.
Laisse moi te poser une question.
Onun pozisyonunu ister misin diye sorayım dedim.
Je voulais vous demander si vous étiez intéressé par son poste.
- Nasılsın diye bir sorayım dedim.
- Calme-toi, la bosseuse. J'appelle pour savoir si tu tiens le coup.
Sana bir şey sorayım mı?
Je peux te demander quelque chose?
Bir şey sorayım, Ryan, annen kafayı yediğinde kaç yaşındaydı?
Répond à ça Ryan, Quel âge avait-elle quand elle a perdu l'esprit?
Size bir şey sorayım, Bay Doyle Nucky Thompson'ı eğlenceli bulur musunuz?
Laissez-moi vous demander, Mr. Doyle.. considérez-vous Nucky Thompson comme quelqu'un de fun?
Peki, o zaman şöyle sorayım.
Je reformule...
Tekrar sorayım, adı neydi?
Comment elle s'appelle déjà?
Torben'in ilgisini çekiyor mu, bir sorayım.
Je vais les proposer à Torben, ça peut l'intéresser.
Gidip şu grup terapisini sorayım.
Je vais régler cette histoire de thérapie de groupe.
Pekâlâ. Belediye başkanına sorayım bakalım sana yardım için para bulabilecek mi?
Je demanderai au maire s'il peut débloquer des fonds.
- Sorayım şef.
- Je m'en occupe, chef.
Sana bir şey sorayım.
Je peux te demander quelque chose.
Sana bir soru sorayım.
Question.
Sana bir şey sorayım.
Laissez moi vous demander.
Ve o geri zekalıya hala Tom Kane'i indirmeye hevesli misin diye mi sorayım?
Et demander au secrétaire si le candidat est toujours intéressé pour comploter contre Tom Kane?
Sana bir soru sorayım o zaman. Sloan ile Galecki'nin sikişmesi normal mi sence?
Pour toi, c'est correct que Sloan baise avec Galecki?
Eğer sizin ikiniz gibi rahatsız edici derecede optimist olursam sorayım bir, bunu nasıl yapmayı düşünüyorsunuz?
Pour calquer votre optimisme agaçant, on fait ça comment?
Sana bir şey sorayım güzelim.
Laisse-moi te poser une question, mon coeur.
Kime sorayım o zaman?
À qui, alors?
- Patrona bir sorayım ona başkanın çağırdığını söyleyeyim.
- Je vais demander au proprio, lui dire que le maire veut causer.
Bir sorayım dedim.
Simple vérification.
Sana bir soru sorayım. Eğer bir kadının profilindeki ilişki kısmı boş ise, normalde bu ilişkisi olduğu anlamına mı geliyor, yoksa yalnız olduğunu mu?
J'ai une question. ça veut dire qu'elle est libre ou prise?
Ajan Wainright'ın bana verdiği soruları sorayım mı?
Je dois poser les questions que l'agent Wainright m'a donné?
Sana bir soru sorayım.
Hé, oui laissez moi vous posez une question.
Sana bir soru sorayım.
Laissez-moi vous poser une question.
- Gidip sorayım mı?
Je vais lui demander?
Ben tuvaletin halini hatrını sorayım.
Je dépose enfants à la piscine.
Jay'e sorayım.
Je demanderai à Jay.
Bir şey sorayım hayatım.
Une question, ma chère.
Sana bir soru sorayım.
Laissez-moi vous demander.
- Halini sorayım dedim.
- Je voulais vous parler.