Speaker перевод на французский
105 параллельный перевод
Konuşmacınız, mekanik satıcıdır.
Votre speaker, le vendeur mécanique.
Oynamazsam, Hennessy şüphelenir.
Si le speaker l'annonce, Hennessy va se méfier.
Doktor o adam neden bahsediyordu?
Que disait le speaker?
Televizyondaydı, spiker bile gülüyordu.
C'était à la télé. Même le speaker rigolait.
Sesi hoparlöre ver.
Mets le speaker.
Buradan devam ederim. Spikerlikte bol şans. Nereye gidiyoruz?
Tu feras un excellent speaker, Tuck.
Bir gün iyi bir spiker olur.
Tu en feras un speaker
- Bakın Bay Speaker... - George.
Dites monsieur le Président...
Tris Speaker veya Ted Williams veya Buck Bokai isimlerini hiç duydun mu?
Vous connaissez Tris Speaker, Ted Williams ou Buck Bokaï?
Bekle Tiffany. Jenerik müziği beklemede.
Timbales, annonce, musique, speaker, tout le monde est prêt...
Kendimi bir beysbol oyununda hayal ediyorum ve yayın kulübesindeyim.
Je rêve que je suis à un match de base-ball, et que je monte dans la cabine du speaker.
- Konuşmacımız...
- Monsieur le Speaker!
Size son kez söylüyorum. Lütfen herkes sıraya girsin! Burada sizden başka takımlar da var!
Vérifiez les panneaux si vous n'entendez pas le speaker vous appeler!
Bay Sözcü, Amerika Birleşik Devletler başkanı.
M. Speaker, le Président des Etats-Unis d'Amérique.
Ve bay sözcü... Ve bunun canlı yayında yayınlanmasını istiyorum.
Et, M. Speaker... je voudrais faire de ceci un appel en directe.
- Beyaz Saray sözcüsünü bul.
- Passez-moi le speaker.
Bana sözcüyü bul.
Passe-moi le speaker.
Sayın sözcü?
M. Le speaker!
Sayın sözcü odamda size bir kadeh viski ikram edebilir miyim?
M. Le speaker... voulez-vous venir prendre un verre dans mon bureau?
Altı Speaker City'nin sahibiyim.
J'ai six Speaker Oities.
Şimdi, Speaker City, çağrı cihazından, DVD'lere kadar her şeyde indirim yapıyor Harrison Üniversitesi'ne, benim dostum ve sizin gözdeniz, Bay Meraklı Dogg.
Au nom de Speaker Oity, qui coupe les prix sur tout, des bips aux lecteurs de DVD, souhaitez une généreuse bienvenue à mon pote et à votre favori, Monsieur Snoop Dogg.
Speaker City'de, DVD'den kameraya kadar her şeyin fiyatında büyük indirim yapıyoruz.
À Speaker Clty, nous coupons tous les prix, des lecteurs DVD aux caméscopes en passant par tout le reste.
Speaker City'i baştan yarattım. Pek okumam yok.
J'ai bâti Speaker Oity à partir de zéro etje sais à peine lire.
Konuşmacı Sevgili yurttaşlarım Bu akşam sizlere federasyonumuzun güçlü olduğu raporunu vereceğim.
M. Speaker, mes compatriotes américains... je suis devant vous ce soir pour vous dire... que l'état de notre Union est solide.
Kabine üyelerini ve Bayaz Saray Sözcüsü'nü sığınaga getir. Kongre ve Pentagon dağ güvenlik tesislerine götürülmeli.
Emmenez les membres du cabinet et le Speaker dans le bunker, le Congrès et le Pentagone devraient aux installations montagneuses sécurisées.
"Ben" düşünüyorum, Sayın Sözcü.
Je le pense, M. le Speaker.
Fakat eğer görevini yerine getiremiyorsa, Mike ben, yani Beyaz Saray Sözcüsü, terfi eder, David Palmer değil!
Mais s'il n'est pas à la hauteur, Mike, c'est moi, M. le Speaker, et non pas David Palmer, qui doit intervenir.
Efendim, Beyaz Saray'ın Sözcüsü olarak, şu an istemeyeceğiniz problemler yaratabilir.
Monsieur, en tant que Speaker of the House, il peut poser des problèmes dont nous n'avons pas besoin en ce moment.
Sayın Sözcü, sanırım haklısınız.
M. le Speaker, je crois que vous avez raison.
Maymun! Malcolm in the Middle Season 6, Episode 19
- Motivational Speaker
Motivational Speaker - ------ Aktaran TelpaisBad - ------ AviSubDetector ile aktarılmıştır.
Synchronisation par Dingo Tyno, Traduction par Xcommander Tyno, Script original par Raceman.
Bay Speaker, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı.
M. Speaker, Président des Etats-Unis.
White House ın gördüğü en iyi temsil konuşmacılarından biri.
Il est genre, le plus grand Speaker qu'ait connu le congrès.
Yoldan çekilin, yoldan çekilin.
EMT on Speaker : S'éloigner de la route, sortir de la voie.
Kürsüde ; Sayın Birleşik Devletler Başkanı.
Monsieur Speaker, le président des Etats-Unis d'Amérique.
- Sayın Sözcü! - Evet.
M. le Speaker!
1,95 lik, güçlü, 100 kiloluk kas yığını... sunucunuz, takım sahibiniz, koçunuz... pop ilahınız, ama en önemlisi... güçlü forvetiniz... bendeniz Jackie Moon!
Haut de son 1m95, 97 kg de muscle... votre speaker, votre propriétaire, votre entraîneur... votre grand chanteur de pop, mais plus important encore... votre puissant avant... votre génial Jackie Moon!
Peki, kablolar basın tribününden geçtiğine göre anons kuzeydoğu köşesinden, hakem kabininden geliyor olmalı.
Les fils vont à la loge de la presse... Il doit être dans la cabine du speaker, au nord-est.
" Bir hafta önce bugün, Bay Speaker, Şanlı tarihimizdeki en büyük askeri felaketi bildirmenin benim yazgım olacağından korkuyordum.
" Il y a une semaine, M. le Président, j'avais peur qu'il ne m'incombe la dure tâche de... d'annoncer la plus grande défaite militaire de notre longue histoire.
Canlı yayın konusunda uzman oldunuz.
Un vrai speaker.
Steve, yeni sunucu olmanı istiyorum.
Steve, tu seras notre nouveau speaker.
Sırf anons yaparak bu koca ödülü kazandığını düşünebiliyor musun?
Tu crois qu'un speaker remporterait ce genre de trophée?
Beklemedeyim.
( ON SPEAKER ) Standing by.
Bilmen lazım. Telefonun speaker'ından tanıştırmıştım.
Je te l'ai présentée au téléphone l'autre jour.
Meclis Başkanı acaba Sayın Başbakan şimdi bize ulaşan habere göre PetroFex'in tesislerini Polonya'ya taşıyacaklarını söylemesi konusunda ne yorumda bulunacak?
M. le Speaker, peut-être que le Premier ministre voudrait commenter les informations qui nous parviennent selon lesquelles Petrofex devrait être relocalisé en Pologne?
Dr. King'in yanında yürümüş olmanız bence de çok güzel ama Peder Drake'in eşi Birleşik Devletler başkanı dışında hiç kimsenin konuşma yapmamasını istedi.
Je comprends que vous avez défilé avec Dr King et Mr Speaker, et bien que je suis d'accord que c'est merveilleux la veuve du réverend Drake demande uniquement une seule eloge et ca sera de la part du Président des Etats Unis.
53 saniye!
SPEAKER : 53 secondes!
Yavaş bir başlangıçtan sonra hiç faul yapmadan temiz bir etap oldu.
SPEAKER : Cela semble être une course parfaite Oh, après un départ lent avec aucune fautes.
Gerçek spikerler falan...
Il y a même un vrai speaker.
Sersemin sesini hoparlöre ver.
Je le mets sur speaker.
( Speaker on the radio )
A la révolution du rock les Clash chantaient, la révolution d'un disque qui tourne à l'envers et devient scratch, le bruit qui devient son, le battement qui devient rythme, allez mes frères, vivez votre vie à tout vitesse, et ne cessez jamais de faire des révolutions, la lune devient le soleil, la nuit le jour,