Stackhouse перевод на французский
273 параллельный перевод
Pazar okulu öğretmenim Bay Stackhouse, babamı meyhaneden ağzında pipoyla çıkarken gördüğünü söyledi.
- Mon professeur de catéchisme... M. Stackhouse, m'a dit... qu'il avait vu mon père sortir d'un bar l'autre jour... et que papa fumait une pipe!
- Robbins mi Stackhouse mu? - İkisi de.
- Lequel verrez-vous?
Stackhouse 10 dakika istedi.Saldırı silahı ile ilgili konuşmak istiyor.
Stackhouse veut 10 mn, pour les armes d'assaut, je crois.
Stackhouse sadece bu işten sıyrılmak istiyor güven bana.
Non, pour les droits de pâture. Croyez-moi.
PİLOT / SİLAH SİSTEM SUBAYI : STACKHOUSE / BURNETT FOTO KEŞİF
Reconnaissance photo
- Burnett ve Stackhouse.
- Burnett et Stackhouse!
Stackhouse!
Stackhouse!
Stackhouse. Onu vurdular.
Ils ont tué Stackhouse.
Stackhouse'u yalnız bırakmamalıydım.
Je n'aurais pas dû laisser Stackhouse.
Stackhouse'u bu yüzden öldürdüler!
Voilà pourquoi ils ont tué Stackhouse.
Ben Stackhouse, söyleyin Efendim.
Ici Stackhouse, allez-y monsieur.
Evet, Çavuş Stackhouse'un keşif ekibine rehberlik ediyorum sizin insanlarınızla bizim ticaret ortaklarımızla ilişkiler kurmanıza yardım ediyorum.
Oui j'ai agi en tant que guide dans l'équipe de reconnaissance du Sergent Stackhouse. Les aidant à établir des relations entre votre peuple et certains de nos anciens partenaires commerciaux.
Stackhouse senin bu gezilerde birkaç kez ortadan kaybolduğunu söyledi...
Stackhouse a rapporté vous avoir perdu de vue lors de deux de ces sorties.
- Diğerlerini çekebilir miyiz?
Est-ce qu'on peut sortir Markham et Stackhouse de là?
Dördümüz hâlâ buradayız ama Markham ve Stackhouse olay ufkunun içindeler.
Nous sommes tous les quatre ensemble mais... Markham et Stackhouse sont coincés dans le vortex.
Markham ve Stackhouse ön taraftalar.
Markham et Stackhouse sont à l'avant.
Markham ve Stackhouse'dan da henüz vazgeçmeyelim.
Et n'oublions pas Markham et Stackhouse.
Yardım edemezsem Markham ve Stackhouse öldüler.
Sinon, Markham et Stackhouse sont morts.
Stackhouse çayırlar olduğunu rapor etti ve ekibinin söylediğine göre, yaşayan kimse yok orada.
Stackhouse dit que la végétation est luxuriante et qu'a priori, elle semble inhabitée.
Stackhouse ve ekibinin araştırmaya başlaması için yetecek kadar potansiyel alfa alanı mevcut.
Cela nous fait assez de sites Alpha potentiels
Stackhouse uygun bir alfa alanı buldu, ihtiyacımız olursa boşaltma yapabileceğiz.
On a trouvé un site Alpha adéquat et on va pouvoir évacuer.
Stackhouse süre dolarken attığı üç sayılıkla, Dallas'ı San Antonio deplasmanında 109'a 108'lik galibiyete taşıdı.
Stackhouse arrache un trois points avant le coup de sifflet final, offrant à Dallas une victoire de 109 à 108 sur les Spurs de San Antonio.
Ben Sookie Stackhouse ve bir garsonum.
Je suis Sookie Stackhouse et je suis serveuse.
İyi akşamlar, Bayan Stackhouse.
Bonsoir, Mlle Stackhouse.
Stackhouse ailesi büyük değil ama ayaktakımı.
La famille Stackhouse, c'est vraiment de la mauvaise graine.
Neden Jason Stackhouse'u aramıyorsun ki zaten?
Pourquoi t'appelles pas Jason Stackhouse?
Jason'ı saldıkları için mutlu olmalısınız Bayan Stackhouse.
Vous devez être contente que Jason soit rentré Mlle Stackhouse.
Stackhouse'ları tanır mıydınız, Bay Compton?
Vous connaissiez les Stackhouse, M. Compton?
Jonas Stackhouse'u hatırlıyorum.
Je me souviens de Jonas Stackhouse.
Grubunuzla konuşmaya sabırsızlanıyorum, Bayan Stackhouse.
Je suis impatient de parler à votre club, Mme Stackhouse.
Geçen gece Stackhouse'lardaydım Sookie'yi görmeye geldi.
J'étais chez les Stackhouse, hier soir. Il est venu voir Sookie.
Bayan Stackhouse torunuyla ilgi duyan bir vampiri evinde ağırlamaktan dolayı nasıl gözüküyordu?
Comment a réagi Mlle Stackhouse à propos de ce vampire et de sa petite-fille?
Bana sahip değilsin, Jason Stackhouse.
Je t'appartiens pas, Jason Stackhouse.
Jason ve Sookie Stackhouse.
Jason et Sookie Stackhouse.
Söyleyebileceğim kadarıyla, Stackhouse'un sivridişleri yok.
D'après ce que je sais, Stackhouse n'a pas de crocs.
Sen asla yalnız yatmazsın, Stackhouse. Bunu sen de biliyorsun.
Tu dors jamais seul, Stackhouse, tu sais ça...
- Jason Stackhouse?
- Jason Stackhouse?
Sookie Stackhouse, umarım kardeşin yaptıklaklarının karşılığında hakettiği cezayı alır.
Sookie Stackhouse. J'espère que ton frère aura ce qu'il mérite et qu'il sera grillé pour ça.
- Sookie Stackhouse.
- Sookie Stackhouse.
Kendinden utan, Adele Stackhouse.
Honte sur toi, Adele Stackhouse.
Tara, Stackhouse'u becermiyor.
Tara baise pas Stackhouse.
Teşekkürler, Bayan Stackhouse.
Merci, madame Stackhouse.
Sikeyim seni, Stackhouse.
Va te faire foutre!
Zavallı kadın bu yarasa boklarına kafayı takmıştı. Stackhouse'lar bunu haketmişti...
Pauvre femme coincée par ces détraqués de jeunes Stackhouse, elle méritait pas ça...
Sana Jason Stackhouse'u asla salmayalım demiştim.
Je te l'avais dit, on aurait jamais dû libérer Jason.
Normalde gecenin bir yarısı Bayan Stackhouse'u ziyaret eder misiniz?
Vous rendez souvent visite à Sookie au milieu de la nuit?
Çoğu kişi bir vampirin komşusu olmaya çok istekli olmaz ama Adele Stackhouse size kollarını açmıştı, değil mi?
Beaucoup ne seraient pas enthousiastes d'avoir un vampire comme voisin, mais Adele Stackhouse vous a reçu à bras ouverts, non?
Adele Stackhouse ve bir vampir mi?
Adele Stackhouse? Avec un vampire?
Ben Stackhouse.
C'est Stackhouse.
Stackhouse.
Stackhouse!
- Maudette Pickens, Dawn Green, Adele Stackhouse bütün hepsi senin milletine karşı çok cana yakındı.
Elles étaient toutes bienveillantes envers votre... espèce.