Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ S ] / Stargate

Stargate перевод на французский

796 параллельный перевод
Stargate'den gelen tüm bilgiyi kaydedin.
Procédure d'exploration de la Porte des Étoiles.
Bunu çocukken stargate'in yanında bulmuştum.
Je l'ai trouvé près de la Porte des Étoiles quand j'étais enfant.
Bir saat içinde hepinizin Stargate'te olmasını istiyorum.
Je veux que tout le monde soit reparti d'ici une heure.
Stargate üzerinde çalışmaya başla.
Au boulot! Départ d'ici une heure.
Senin işin Stargate'i yeniden çalıştırmak.
Vous êtes là pour réactiver la Porte des Étoiles.
Stargate üzerindeki sembollerin şifresini çözebilirim.. .. ama doğru sırayı bulmam gerek.
Je peux déchiffrer les symboles,..... mais il me faudra les coordonnées d'alignement.
Bu Stargate ile aynı materyal.
C'est le même que celui de la Porte des Étoiles.
Stargate'i kullanarak insanları bu gezegene.. ... maden işcisi olsunlar diye getirdi.
Grâce à la Porte des Étoiles,..... il transporta des milliers d'hommes ici..... pour travailler dans les mines.
Bir isyan yada yükseliş, ve Stargate orada gömüldü.
Un soulèvement ou une rébellion, et la Porte des Étoiles fut ensevelie.
Neden Stargate'e gidiyoruz? Onu çalıştıramıyorum.
Puisque je vous dis que je peux pas la faire fonctionner!
Herhangi muhtemel tehlike işaretleri izlemek. Bulunduğunda Stargate'i havaya uçurmak.
Je suis censé détecter toute possibilité de danger,..... et faire péter la bombe si j'en détecte.
Ben geride kalıp Stargate'i havaya uçuracağım.. .. ve bu da benim görevim.
Je devais m'occuper seul de la Porte des Étoiles..... et c'est ce que je vais faire.
Bombayı Stargate'e gönderin.
Faites descendre la bombe à la Porte des Étoiles.
101-102 - "Tanrıların Çocukları"
STARGATE SG-1
Yıldız Geçidi operasyonu hakkında ne düşünüyorsun Albay?
Que pensez-vous de la mission Stargate, après tout ce temps, Colonel?
İlk Yıldız Geçidi operasyonunda senin altında hizmet ediyorlardı.
Ils étaient sous vos ordres, lors de la première mission Stargate.
Operasyon brifingine göre, görevin Yıldız Geçidi'nden geçip dünyayı tehdit edecek olası tehlikeleri saptamak ve var ise nükleer bombayı patlatıp, diğer taraftaki geçidi imha etmekti.
D'après le dossier de la mission... vos ordres étaient de traverser la Porte de Stargate pour détecter... toute menace possible envers la Terre, et si vous en trouviez une... de faire exploser une arme nucléaire pour détruire la Porte de l'autre côté.
Mark 3'e dayanabiliyorsa, Yıldız Geçidi'nin yapıldığı bu kuartz maddesi çok sağlam olmalı.
Ce quartz dont sont faites les Portes de Stargate... ce doit être une matière très résistante pour résister à un Niveau 3.
Yıldız Geçidi'nden bir ekiple geçmeme izin veriyor musunuz efendim?
Permission de faire passer un peloton par la Porte de Stargate, Général?
Carter, Yıldız Geçidi konusunda uzmanımız.
Carter est notre expert sur Stargate.
Senden daha akıllı demek oluyor Albay. Özellikle de Yıldız Geçidi ile ilgili konularda.
Ça signifie qu'elle est plus futée que vous, Colonel... surtout en ce qui concerne Stargate.
Buraya gelmek için Yıldız Geçidi'ne ihtiyaçları yok.
Pas besoin de Stargate.
Kusuruma bakmayın Bay Karamsar onlar tekrar gelmeye karar vermeden önce Yıldız Geçidi'ni keşif amaçlı kullanmamız gerekmez mi sizce?
Avec tout mon respect pour M. "Le verre est à moitié vide"... vous ne croyez pas qu'on devrait se servir de Stargate... pour faire une reconnaissance, avant qu'ils décident de revenir?
- Sadece burada Yıldız Geçidi var.
- Stargate n'arrive qu'ici.
- Yıldız Geçidi kurulduğundan bu yana... - Koordinatlar değişmiş olabilir.
Donc, depuis les milliers d'années que Stargate a été construit... les coordonnées pourraient avoir changé.
Şimdi, farkettim de kristalin sıcaktan eriyen camsı kenarları geçit odasının duvarlarına benziyor Apophis ve yılan bekçilerinin gelip ateş ettiği yerlere.
J'ai remarqué que la face où le cristal avait fondu... ressemblait aux murs de la salle du Stargate... après l'attaque d'Apophis et de ses gardes-serpent.
Yıldız Geçidi'ne dönmeliyim.
Il faut que je retourne au Stargate.
Geçitten... gelen var.
C'est le Stargate. Une arrivée.
Eğer Charlie'yi Yıldız Geçidi'ne götürebilseydim...
Si je pouvais faire traverser à Charlie le Stargate- -
Goa'uld'lar geçitten keşif için gelmiş olabilirler...
Les Goa'ulds ont dû passer par le Stargate lors d'une exploration.
Sen ve hepiniz halk içinde görev alıyor olacaksınız, buna veya SGC ya da Yıldız Geçidi ile ilgili herhangi bir bilgiyi açıklamanıza izin veremem.
Vous allez opérer en public et vous ne devez rien dire ou faire... qui révélerait l'existence du SGC ou du Stargate.
Yıldız Geçidi'ne geri dönmeliyim.
Il faut que je retourne au Stargate.
Jack, Yıldız Geçidi'ne geri dönmek istediğini biliyorum... ama...
Je sais que tu veux regagner le Stargate, mais- -
... Yıldız Geçidi'ne.
Au Stargate?
Efendim,... Yıldız Geçidi'nin burada olduğunu biliyor.
Elle sait que le Stargate est ici.
Chulak'taki keşiş dostlarının Yıldız Geçidi'ne verdikleri ad.
C'est ce que les moines sur Chulak appelaient le Stargate.
Eğer o kadın dışarı çıkıp Yıldız Geçidi hakkında... konuşursa, ona kimsenin inanacağını düşünüyor musunuz?
Pense-t-on vraiment qu'on croira cette femme... si elle ne cesse pas de parler d'un "Stargate"?
Soru, "Yıldız Geçidi'ni nasıl biliyor" değil mi?
La question n'est-elle pas pourquoi elle est au courant du Stargate?
Yıldız geçidinden gelmiş olamaz.
Elle n'aurait pu franchir le Stargate. Nous aurions été alertés.
Görevliler geçit odasına.
Tous dans la salle du Stargate.
Hizmetteki bütün uzman doktorları arardım ama Yıldız Geçidi projesi gizli olarak sınıflandırıldığı için elim bağlı.
J'ai appelé tous les spécialistes de l'Armée. Mais j'ai les mains liées... par le caractère secret du projet Stargate.
Peki sen bizzat anlıyor musun, Yıldız Geçidi'nin arkasındaki fiziği?
Comprenez-vous les lois physiques qui font fonctionner la Stargate?
Yıldız Geçidi olmadan, öyle bir yolculuk aylar, hatta yıllar sürer.
Sans la Stargate, un tel voyage durerait des mois. Voire des années.
Eğer atalarımız isyan edip geçidi gömmeselerdi...
Sans la rébellion de nos ancêtres qui ont enterré la Stargate- -
Geçitten geçtiğimiz için oldu sanmıştım.
Je pensais que c'était juste le passage de la Stargate.
Sadece geçitten dönmekle ilgilenen biri. Hemen!
Quelqu'un qui veut repasser immédiatement par la Stargate!
Beni hemen serbest bırakın, yoksa sizi yokederim! Eğer bu adamın vücudunu terkedersen, yaşamana izin vereceğiz ve doğal şeklinle geçitten göndereceğiz.
- Quittez le corps de cet homme... et nous vous laisserons repartir par la Stargate vivant...
Onu geçitten iyi niyet göstergesi olarak geri göndermeyi bile düşünebiliriz.
Même si nous faisions le geste de le laisser repasser la Stargate- -
Yıldız Geçidi çalışıyor!
Stargate en mouvement!
Tüm iyi niyetimle ifade edeyim ki yönetim Yıldız Geçidi programının şu anki işleyişinden memnun değil.
Parce que pour être tout à fait franc, le gouvernement n'est pas satisfait... des progrès du programme Stargate.
104 - "Azat"
STARGATE SG-1

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]