Stores перевод на французский
343 параллельный перевод
Perdeleri çekin.
Baissez les stores!
Jaluzileri indir.
Baisse tous les stores.
Güneşliği indirebilir miyiz?
Peut-on baisser les stores?
Panjurları çekmeliyim.
Je dois baisser les stores.
- Perdeleri kim indirdi?
- Qui a tiré les stores?
Camlar kapalıydı ve jaluziden geçen güneş havadaki tozları görünür hale getiriyordu.
À travers les stores, le soleil faisait scintiller la poussière.
- Perdeleri indireceğiz.
Nous allons baisser les stores.
Pencerelerde panjurlar, konsolun üstünde bir şişe Skoç...
Les stores, le scotch sur la commode...
Perdeleri neden açmıyorsunuz?
Pourquoi vous ne levez pas les stores?
Paul, yan komşusunun gölgeliklerinin sıkı sıkıya kapalı olduğunu söylüyor.
Chez Ruby, les stores sont baissés.
Bari görmeyelim diye şu perdeleri indirelim.
Baissons les stores. C'est plus prudent.
Bundan sonra güneşliğin kapalı ve kapının kilitli olduğundan emin olun.
Eh bien, tirez les stores et verrouillez la porte.
Gladys'in Dikkatine :
Pour Gladys : 1. Baisser les stores 2.
Evin panjurları kapalı.
Les stores sont baissés.
Gördün, çünkü panjurlar açıktı, koridorda yürüdü, sokağa, arka bahçeye çıktı.
Parce que les stores étaient levés et qu'il a traversé le couloir, la rue et la cour.
Panjurlarını indirip arkalarına saklanmaz mıydı?
Qu'il ne baisserait pas les stores pour se cacher?
Oh, hayır, göremezler. Perdeler kapalı. Gel.
Oh, non, les stores sont fermés, venez.
Kendimize kocaman otel odası tutacağız dedi. Perdeleri açmayacağız bile dedi.
Qu'on va se prendre une suite gigantesque, et qu'on ne lèvera même pas les stores.
Pencerede panjur yok.
La fenêtre n'a pas de stores.
O zaman tüm perdeler ve kapılar açılır ve asla yalnız kalmazsın... asla.
Tous les stores se lèveront, toutes les portes s'ouvriront et vous ne serez plus jamais seul.
Kapat şunu, güneş girmesin!
Vous pouvez fermer les stores?
Jaluzileri kapa ve otur.
Ferme les stores et assieds-toi.
Hayır. Dükkanı kapat. Güneşlikleri indir.
Fermez le magasin et baissez les stores.
Perdeleri çek, iğneleri topla, ışıkları kapat ve kapıyı kilitle.
Baissez les stores, éteignez les lumières et fermez les portes.
Perdeleri indirin.
Baissez les stores.
Eğer Venedikli körler olmasaydı hepimiz için perdeler olurdu. Bunu fark ettin mi?
Si les stores n'existaient pas, nous aurions tous des rideaux.
Bennie, jaluzileri açar mısın?
Voulez-vous remonter les stores?
- Biri panjuru kapatsın.
- Quelqu'un peut baisser les stores?
Jaluzileri kapa ve mikrofonları sök.
Descends les stores. Vire les micros!
O halde neden herkes jaluziyle oynuyor?
Alors pourquoi tripotent-ils tous les stores?
Çavuş Carlino jaluziyle oynadı ve hemen ardından polis arayıp onunla konuşmak istedi.
L'inspecteur Carlino tripote les stores... et juste après, la police appelle.
Sonra Bay Roay Jr. Jaluziyle oynadı ve Carlino onu aradı.
Puis M. Roat Jr. tripote les stores et Carlino l'appelle.
- Evet, güneşlikler geldi.
- Oui, oui, les stores sont arrivés.
İşte bu yüzden sonuç bu kadar mükemmel. Tek sorun biri jaluzileri kapattığı zaman yaşanıyor.
Le seul problème, c'est quand quelqu'un tire les stores.
Onlar geçerken ben perdeleri kapatırım.
Je baisse les stores quand elles passent.
Stor indirilmiş.
C'est intime avec les stores baissés.
Storu kim indirdi?
- Qui a baissé les stores?
Kapı kilitli, stor inikti.
- Porte fermée et stores baissés.
Storları kapat.
Baisse ces stores.
Güneşlik bulabilir miyiz acaba?
Tu peux me trouver des stores?
Panjurları açayım mı size?
Vous voulez que je lève les stores?
Güneş bütün kızgınlığıyla yakıyordu ve camlarda hiç gölgelik yoktu.
Avec ça, un soleil de plomb et pas de stores aux fenêtres.
Jaluziyi kapar mısın?
Ferme les stores.
O kadar da cahil değilsin, yataktan kalkıp, buraya doğru yürüyüp pencerenin panjurlarını aşağı çekebilirsin, değil mi?
Tu es trop ignare pour te lever et baisser les stores?
Hemen panjurları açsam iyi olacak.
Ce sera plus joli avec des stores.
Perdelenmiş gözlerin ve kilitlenmiş dudaklarını kuşanıp iyi olur tebdili kıyafet dolaşsan!
Tu ferais mieux de te maquiller pour te faire ta tête préférée Lèvres cousues et paupières descendues comme des stores
Eve gidince de, onu öldürürken görmem için panjurları açtı.
Une fois rentrée, l'Indien a ouvert les stores pour que je le vois la tuer.
Akşam olunca da, onları aydınlık camların önünden geçerken gördün. Jaluzilerin indirildiğini izledin ve ışıkların teker teker söndüğünü gördün.
Et quand la nuit est tombée, tu as vu leurs fenêtres s'illuminer, puis les stores s'abaisser et les lumières s'éteindre une à une.
Ne söylemiştim?
Les assassins ne commettent pas de crimes devant la fenêtre avec les stores levés.
Hatırlamıyorum. Lütfen, affedin beni. Kafam biraz patladı da.
Leopold et Loeb laissaient toujours leurs stores levés et leur porte ouverte.
Perdeler çekilmiş olacak.
Les stores seront baissés et je chercherai des mots de condoléances,